21. Ceza Dairesi 2015/8281 E. , 2016/4685 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
1-).... İletişim şirketi yetkilisi olan sanığın, müştekinin kimlik bilgilerini kullanarak suça konu sahte abonelik sözleşmelerini tanzim ettiği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın yetkilisi olduğu telefon bayiisinin ana bayii olduğunu, ..... İletişim isimli alt bayii tarafından sözleşmelerin düzenlenerek teslim edildiğini savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, abonelik sözleşmeleri tanzim edilirken ibraz edilen ve bir örneği dosya içinde bulunan nüfus cüzdanı fotokopisi üzerindeki fotoğrafın müştekiye aidiyeti araştırılıp sözleşmeler düzenlenirken sahte kimlik kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi, sözleşmelerdeki sabit telefon hattının adına kayıtlı olduğu kişinin tespit edilip dinlenmesi, ilgili GSM şirketinden suça konu bireysel abonelik sözleşmelerini düzenleyen bayii sorulup gelen cevabi yazıya göre bu bayiinin sanığın yetkilisi olduğu .... İletişim olmadığının anlaşılması halinde tespiti yapılan bu bayiinin suç tarihindeki yetkilisi ve çalışanlarının olaya ilişkin beyanlarının alınması, gerektiğinde suça konu belgelerdeki yazı ve imzaların bu kişilerin eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı,
2-)Eyleminin sübutu halinde; hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.