Esas No: 2022/2722
Karar No: 2022/7471
Karar Tarihi: 29.09.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/2722 Esas 2022/7471 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/2722 E. , 2022/7471 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Kasten öldürme, kasten yaralama.
HÜKÜMLER : A) ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/09/2021 tarih, 2021/12 Esas ve 2021/442 Karar sayılı kararı ile;
1) Sanık ... hakkında maktul ...'a yönelik "kasten öldürme" suçundan; 5237 sayılı TCK'nin 81, 29, 62, 53, 63. maddeleri uyarınca; 12 yıl 6 ay hapis cezası ile mahkumiyetine,
2) Sanık ... hakkında;
a) ...'a yönelik "kasten öldürme" suçundan 5237 sayılı TCK'nın 81, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca; 12 yıl 6 ay hapis cezası ile mahkumiyetine,
b) Katılan ...'a yönelik "kasten yaralama" suçundan; 5237 sayılı TCK'nin 86/2, 3-e, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca; 7 ay 15 gün hapis cezası ile mahkumiyetine.
B) İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 07/02/2022 tarih, 2021/1937 Esas ve 2022/36 Karar sayılı kararı ile; 5271 sayılı CMK'nin 280/1-a maddesi gereğince "istinaf başvurusunun esastan reddine" dair kararı.
TÜRK MİLLETİ ADINA
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 07/02/2022 tarih, 2021/1937 Esas ve 2022/36 Karar sayılı kararının, sanıklar ... ve ... müdafiileri, katılanlar ... ve ... vekili tarafından 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 7079 sayılı Kanun'un 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 299. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin dosya üzerinden yapılması uygun görülmekle;
Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1)Sanık ... hakkında katılan ...'a yönelik kasten yaralama suçu yönünden;
Hükmolunan cezanın miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK'nin 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları, miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanık müdafiinin ve katılanlar vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nin 298/1. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2)Sanıklar ... ve ... hakkında maktul ...'e yönelik kasten öldürme suçundan hükmedilen hapis cezalarının 5 yılın üzerinde olması nedeniyle bölge adliye mahkemesi kararının 5271 sayılı CMK'nin 286/2-a maddesi gereğince temyize tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
... 1. Ağır Ceza Mahkemesince, sanıklar ... ve ... hakkında maktul ...'e yönelik kasten öldürme suçundan 5237 sayılı TCK'nin 81/1, 29, 62, 53, 63. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 12 yıl 6 ay hapis cezası ile mahkumiyetlerine kararı verildiği, bu hükme karşı sanıklar müdafiileri, katılanlar Burhan ve ... vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 07/02/2022 tarih, 2021/1937 Esas ve 2022/36 Karar kararında bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafiinin; meşru müdafaanın varlığına, sanık ... müdafiinin; sanığın atılı suçu işlemediğine, meşru müdafaanın varlığına, suç vasfına, katılanlar vekilinin; haksız tahrik ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine, ceza miktarına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle,
Ancak;
Dosya kapsamına göre; sanıklar ... ve...'ın kardeş olup tanık ...'ün olay tarihinden 3 ay kadar önce sanık ...'nin kuaför dükkanında çalıştıktan sonra ayrıldığı, tanık ...'nin arkadaşı olan maktul ...'in zaman zaman arkadaşı tanık ...'nin çalıştığı kuaför dükkanına gitmiş olması nedeniyle sanıklar ... ve ... tarafından tanınmakta olduğu, olay günü saat 17:30 sıralarında tanık ...'ın yanında ... isimli arkadaşı ile maktul ... ve tanık ... olduğu halde ... mahallesinde sahil kısmına alkol almaya gittikleri, bir süre sonra onlardan habersiz olarak sahil tarafına gezmeye giden sanık ...'nin onları görünce selamlaşacağı sırada tan ...'ın sanık ...'ye "senin burada ne işin var" diye sorduğu, sanık ...'nin ise henüz cevap vermeden maktul ...'in araya girerek "uyuşturucu içmeye gelmiştir" demesi üzerine sanık ...'nin o an için herhangi bir cevap vermediği ancak maktulün bu sözlerine çok sinirlendiği ve oradan ayrıldığı, bir süre sonra ise önce maktul ve arkadaşı tanık ..., ardından tanık ... ve arkadaşı ...'in oturup sohbet ettikleri yerden ayrıldıkları, sanık ...'nin morali bozuk bir şekilde kendi işyerine gittiği, bir süre sonra yanına kardeşi sanık ...'ın geldiği, sanık ...'nin başından geçenleri kardeşi ...'a da anlattığı, akabinde kardeşi ...'ın telefonundan maktul ...'i arayarak aralarında yaşanan olayı konuştukları ve bu esnada karşılıklı olarak birbirlerine küfürlü sözler de söyledikten sonra ... Mahallesinde kavga etmek üzere sözleştikleri, maktulün bu durumu kardeşi suça sürüklenen çocuk ...'a anlattığı, birlikte evden çıktıkları, bu esnada ...'un kendi arkadaşı olan suça sürüklenen çocuk Yağız'ı telefonla arayarak durumu ona anlattığı ve diğer arkadaşı suça sürüklenen çocuk ...'i de yanına almasını söylediği, akabinde sanıklar ve suça sürüklenen çocukların buluştukları ve hep birlikte dolmuşa binerek ... Mahallesine gittikleri, sanıklar ... ve ...'ın ... Döner isimli işyerinin önünde beklemekte oldukları, o esnada tanık ...'nin de sanıklar ... ve ...'ı gördüğü, bu arada sanık ...'nin tanık ...'ye maktul ... ile yapmış oldukları telefon görüşmesinden bahsederek biraz sonra aralarındaki mevzuyu konuşmak için maktulün oraya geleceğini söylediği, tanık ...'nin sanık ...'nin cep telefonundan maktulü arayarak yanlarına gelmemesini söylediği, ancak maktulün sanık ...'nin kendisine telefonda küfür ettiğini, birazdan oraya geleceğini söyleyerek telefonu kapattığı, kısa bir süre sonra ... Mahallesine giden maktul ... ve yanında bulunan kardeşi ..., ... ve ...'in dolmuştan indikten sonra maktul ve ...'un biraz önden, ... ve ...'in ise arkalarından yaya olarak ... Döner isimli işyerinin önüne doğru gittikleri, o esnada işyerinin önünde beklemekte olan sanık ...'ın gelenleri görür görmez işyerinin içerisine ağabeyi sanık ...'nin yanına gittiği, ona karşı tarafın geldiğini söyledikten sonra işyerinin tezgahından aldığı sarı saplı ekmek bıçağını belinin arkasına sokarak dışarıya çıktığı, ardından ağabeyi sanık ...'nin de dışarıya çıktığı, maktulün sanık ...'ın koluna girerek bu işyerinin hemen yan sokağına doğru konuşa konuşa gittikleri sırada, maktulün sanık ...'ın çenesine yumruk attığı, akabinde sanık ...'ın da maktule yumrukla vurduğu, maktulün yere düştüğü, yere düşmüş olan maktulün bıçağı montunun cebinden çıkartarak sanık ...'ın sol bacağına saplayarak yaraladığı, sanık ...'nin ise ...'un üzerine doğru hamle yaparak ele geçirilemeyen çakı bıçağı ile sol omzunun arkasından bıçakladığı, bu durumu gören maktulün elindeki aynı bıçağı sanık ...'ye doğru savurmak suretiyle onu sol bacağından yaraladığı, bu esnada sanık ...'ın ise bıçağı belinden çıkartarak maktul ...'in göğsüne sapladığı, ...'un ise sanık ... tarafından bıçakla yaralanmasının acısıyla sanık ...'ye tekme ile vurduktan sonra oradaki bir işyerine ait sandalye ile vurarak sanık ...'yi sol dirsek dış büklümünden yaraladığı, maktulün sol göğüs altına almış olduğu tek bıçak darbesi sonucu yere düştüğü ve olay yerinde hayatını kaybettiği, anlaşılan olayda;
1)Sanık ...'nin maktul ...'e yönelik icrai hareketlerinin olmadığı, ancak sanık kardeşi ...'ı olay öncesinde sözlü münakaşa ettiği maktule yönelik eyleme teşvik ettiği, olay öncesi maktulü arayarak olay yerine çağırdığı, olay yerinden birlikte kaçtıkları, sanık ...'nin maktule yönelik eyleme yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği, sanık ...'nin eyleminin TCK'nin 39. maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden karar verilmesi,
2)Maktul ile sanık ...'nin olay öncesinde sözlü münakaşa ile başlayıp akabinde kavga amaçlı buluşma yerine bıçaklı gitmesi, olayın başlangıcında maktulün sanık ...'ın çenesine yumruk atması ve ayrıca sol bacağından bıçakla yaralaması, maktulün elindeki aynı bıçağı sanık ...'ye doğru savurmak suretiyle onu sol bacağından yaralaması şeklindeki eylemlerinin sanıklar ... ve ... bakımından haksız hareketler olarak değerlendirildiği, sanıkların eylemlerini bu haksız fiillerin meydana getirdiği hiddet ve şiddetli elemin etkisi altında işlediklerinden haksız tahrikin şekli ve kapsamı dikkate alınarak, sanıklar ... ve ... hakkında TCK’nin 29. maddesi uyarınca azamiye yakın oranda haksız tahrik indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş olup; sanıklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak CMK 302/2. maddesi gereğince BOZULMASINA, sanık ... hakkında tayin olunan ceza miktarı ile temyiz incelemesi dışında tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin Reddine,
Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 304/2-a maddesi gereğince "... 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere" Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.