Esas No: 2020/6431
Karar No: 2022/3777
Karar Tarihi: 12.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6431 Esas 2022/3777 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/6431 E. , 2022/3777 K.Özet:
Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nde açılan davada, davacı müvekkilinin okul otomasyon sistemi içerikli işletim sisteminin davalıya ait GSM operatöründe izinsiz kullanıldığı iddiasıyla haksız rekabetin tespiti, men'i ve tazminat istemiyle dava açılmıştır. Mahkemece, davacının bir kısım talepleri reddedilerek, davalının haksız rekabeti tespit edilerek maddi tazminat ve manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir. Karar davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, davacının maddi tazminatı kanıtlamadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar vermiştir. Ayrıca, faiz cinsi yönünden düzeltme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kanunların açıklaması ise şöyledir:
1. TTK 58/e maddesi: Haksız rekabet nedeniyle elde edilen menfaatin karşılığı olarak maddi tazminat hükmü
2. BK 42/2 maddesi: Temerrüt halinde uygulanması gereken avans faizi türü.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09.07.2020 tarih ve 2020/93 E. - 2020/201 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından duruşmalı, davacı ... vekilince duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 10.05.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait öğrenci yöneltme, rehberlik ve okul yönetimi otomasyon sistemi içerikli işletim sisteminin davalıya ait GSM operatöründe kullanılması için anlaşıldığını, ancak davalının işletim sistemini kendi sistemi gibi tanıtıp pazarladığını ileri sürerek haksız rekabetin tespiti ile men'i ve 20.000,00 TL maddi tazminat ile 40.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamına göre, davanın kısmen kabulüne, davacı Oluşum ... Ltd. Şti yönünden davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kısım kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacıya ait "okul otomasyon sistemi" içerisinde yer alan "veli bilgilendirme sistemi" ve "sürekli gelir getiren iş modeli"nin TTK'nun 54. maddesi gereğince ticari sır olarak kabulü ile davalının bu sistemi MEB sistemi içerisinde izinsiz kullanmasının haksız rakebet olduğunun tespiti ve men'ine, 20.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,hükmün ilanına karar verilmiştir.
Kararı davacı ... ve davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ... vekilinin sair, davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
(2) Dava, haksız rekabetin tespiti, men’i ve tazminat istemine ilişkindir.
TTK'nın 58'nci maddesinde haksız rekabet nedeniyle zarar gören kimsenin maddi tazminat isteyebileceği belirtilmiştir. Kural olarak böyle bir istemin kabul edilebilmesi için davacının uğradığı zararı kanıtlaması gereklidir. Bu şekildeki tazminat davasında asıl olan, haksız rekabet nedeniyle davacının aktifinde azalma olduğunun iddia ve ispat edilmesidir. Ancak, bu tür zararın ispat edilmesindeki güçlüğü dikkate alan kanun koyucu, TTK'nın 58/e maddesinde eylemin mali bakımından karşılıksız kalmaması bakımından haksız rekabette bulunanın davranışı sonucu elde etmesi mümkün bulunan menfaatin karşılığını da maddi tazminat olarak hükmetme yetkisini hakime vermiştir. Davacı taraf da işbu davada tazminat talebini TTK'nın 58/e bendine dayandırmıştır. Bu kapsamda "davalı şirketin elde ettiği gelir üzerinden %3" şeklinde bir hesaplama yöntemi benimseyen bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Yine dava, haksız rekabet nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, temerrüt halinde uygulanması gereken faiz türü avans faiz olup, reeskont faize hükmedilmesi de isabetli görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı ... vekilinin sair, davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün mümeyyiz davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 1.536,98 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 12/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davacının maddi tazminat isteminin yasal dayanağı mülga 6762 sayılı TTK 58/d maddesi olup hükümde "davacı lehine ve (d) bendi hükmünce tazminat olarak hakimin, haksız rekabet neticesinde davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına dahi hükmedilebileceği" öngörülmüştür.
21.12.2016 tarihli ek raporda, dava tarihi itibariyle dava konusu sistemden elde edilen bir gelir bulunmadığı bilirkişiler kurulunca mütalaa edilerek, davacının maddi tazminat istemi mülga 818 sayılı TBK 42/2 maddesi hükmüne göre bilirkişilerce 2012-2016 yılları arasında elde edilen toplam gelirin %3'ünün davacıya maddi tazminat olarak verilmesinin hakkaniyete uygun olacağı mütalaa edilmiş, yerel mahkemece de bilirkişiler kurulunca hesaplanan maddi tazminat uygun görülerek yazılı şekilde karar verilmiştir.
Davacı, davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatı isbat edemediği gibi, mahkemece yapılan inceleme ve araştırma ile de TTK 58/d. maddesinde öngörülen şekilde tesbit yapılamamıştır.
Davacının haksız rekabet nedeniyle zararının doğduğu sabit olup, bu halde miktarının belirlenememesi karşısında BK 42/2. maddesi gereğince mahkemece zarar miktarı dava tarihi itibariyle 182.000,00 TL olarak belirlenmiştir ki bu belirleme BK 42/2 maddesi hükmüne ve Dairenin yerleşik uygulamasına da uygundur.
Davacının, hükmolunan maddi tazminat miktarına yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, yerel mahkemece hükmolunan maddi ve manevi tazminatlara reeskont faizi uygulanmış olup, davalıların eyleminin TTK 3. maddesi gereğince ticari iş niteliği taşımasına göre avans faizine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde reeskont faizine hükmedilmesi doğru değildir.
Ancak bu yanılgının giderilmesi yerel mahkeme kararının bozulmasını gerektirmediğinden hükmün faiz cinsi yönünden düzeltilerek onanması mümkündür.
Açıklanan nedenlerle, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi ile yerel mahkeme kararının, hükmolunan maddi ve manevi tazminata uygulanan faiz cinsi yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bozulmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.