Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/7113 Esas 2022/7509 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/7113
Karar No: 2022/7509
Karar Tarihi: 29.09.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/7113 Esas 2022/7509 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/7113 E.  ,  2022/7509 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
    HÜKÜM : Sanığın, katılanı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK'nin 81/1, 35/2, 29/1, 62/1, 53/1, 63 maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezasına mahkumiyetine dair karar.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.09.2019 tarih, 2019/142 Esas, 2019/348 Karar sayılı kararı ile sanığın, katılana yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK'nin 81/1, 35/2, 29/1, 62/1, 53, 63. maddeleri gereğince 8 yıl 4 ay hapis cezasına mahkumiyetine karar verildiği, o yer Cumhuriyet savcısı, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından hükmün temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 28.04.2022 tarih, 2022/1597 Esas, 2022/3298 Karar sayılı ilamı ile hükmün TCK'nin 35. maddesine göre yapılan indirimde makul oranda ceza tayini yerine en üst sınırdan hapis cezasına hükmolunarak fazla ceza tayin edildiği gerekçesi ile oy çokluğuyla bozulmasına karar verildiği,
    Yargıtay 1. Ceza Dairesinin hükmün bozulmasına dair kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.06.2022 tarih, KD-2019/122311 nolu yazısıyla;
    " Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; Sanık ... ile mağdur ...'in önceden tanıştıkları, olay gününden önce sanığın barda mağdurun kadın arkadaşına mağdurun alkol aldığında kalp kırdığını söylemesi, arkadaşının ise bu sözleri mağdura aktarması üzerine, olay günü sanığın barda arkadaşları ile oturduğu sırada mağdurun gelerek sanığa küfür ettiği, bunun üzerine bardan çıkarıldığı, sanığın ise kendisine ait otoparka gittiği ve mağduru arayıp, otoparka çağırdığı,
    Otoparka giden mağdurun sanığa küfredip, üstüne doğru yürümesi nedeniyle sanığın üzerinde taşıdığı tabanca ile mağdurun bacaklarına doğru ateş edip yaraladığı, mağdurun ise sanığı yumruk vurarak yere düşürdüğü ve boğuşmaya başladıkları, bu sırada sanığın elinde bulunan tabancanın iki kez daha patladığı ve mağdurun karnından yaralanıp yerde kaldığı sanığın ise olay yerinden kaçtığı, doktor raporuna göre, mağdurun vücudunda, sağ diz bölgesinde 2 adet, batında 1 adet, sağ skrotumda 1 adet, sağ kasıkta 2 adet, sağ kalçada 1 adet olmak üzere toplam 7 adet mermi yarasının meydana geldiği, batında tarif edilen batın boşluğuna girip ince bağırsakta ve kalın bağırsakta lezyona yol açan ateşli silah yaralanmasının mağdurun yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olduğu, diğer yaralanmaların ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olmadığı anlaşılan olayda;
    Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan 02/04/2013 tarihli hüküm, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 05/03/2015 gün ve 2014/30433 - 2015/8233 sayılı kararı ile “sanığın eyleminin öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi” gerekçesiyle bozulmuş olup, bozma üzerine verilen 11/12/2015 tarihli hüküm ile sanığın kasten öldürmeye teşebbüs etmek suçundan, teşebbüs uygulamasında “10 yıl hapis cezası” belirlenerek, TCK’nin 81, 35, 29, 62. maddeleri uyarınca; 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, bu hüküm ise Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 05/02/2018 gün ve 2017/18103 - 2018/1152 sayılı kararı ile “5237 sayılı TCK'nin 35. maddesi uyarınca yapılan uygulama sırasında, alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza yerine alt sınıra yakın biçimde 10 yıl hapis cezasına hükmolunarak eksik ceza tayini,” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Yerel mahkeme tarafından bozmaya uyularak kurulan 24/09/2019 tarihli hüküm ile teşebbüs uygulamasında “15 yıl hapis cezası” belirlenerek, sanığın TCK’nin 81, 35, 29, 62. maddeleri uyarınca; 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, bu hükmün Cumhuriyet savcısı, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesince yapılan inceleme sonunda 28/04/2022 gün ve 2022/1597-3298 sayılı karar ile “5237 sayılı TCK'nin 35. maddesi uyarınca yapılan uygulama sırasında, makul oranda ceza tayini yerine en üst sınırdan hapis cezasına hükmolunarak fazla ceza tayini,” gerekçesiyle ve bir Üye'nin hükmün onanması gerektiği yönündeki karşı oyu ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Konuya ilişkin yasal düzenlemeye baktığımızda; kasten öldürme suçu için 5237 sayılı TCK'nin 81. maddesinde müebbet hapis cezası öngörülmüş olup, suçun teşebbüs aşamasında kaldığı durumda aynı Kanun'un 35. maddesi uyarınca failin, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığına göre, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir.
    Sanığın mağduru tabanca ile toplam yedi kez ateş ederek sağ diz, batında, sağ skrotum, sağ kasık ve sağ kalça bölgesinden isabetle, altı adedi basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olmayan, bir adedi yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak derecede yaraladığı ve benzer olaylarda, Yüksek Dairenin istikrar gösteren kararlarında, “9 ila 15 yıl arasında makul oranda” bir ceza belirlenmesi gerektiği kabul edilmekte ise de, somut olayda mağdurun yaralanması yanında sanığın tabanca ile yedi kez ateş etmesi ve mağdurun vücudunda yedi isabet kaydetmiş olmasından kaynaklanan tehlikenin ağırlığı da nazara alınarak bir değerlendirme yapılması gerektiği, bu durumda teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören TCK’nin 35. maddesi ile yapılan uygulama sırasında cezanın üst sınırdan 15 yıl olarak belirlenmesinin adalete uygun olacağı ve yerel mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından, usul ve yasa uygun olan hükmün tebliğnamemiz ve muhalif Üye düşüncesi doğrultusunda onanmasına karar verilmesi gerektiği kanaatiyle, Yüksek Dairenizin bozma kararına karşı sanık aleyhine, 5271 sayılı Kanun’un 308. maddesi uyarınca itiraz olağanüstü yasa yoluna başvurulması gerekmiştir." şeklinde talepte bulunarak dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
    Gereği görülüşüp düşünüldü:
    1) Katılanda meydana gelen yaraların yeri ve niteliği, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında kurulan hükümde TCK'nin 35. maddesine göre makul orandan indirim yapılması gerektiği, bu haliyle Dairemizin 28.04.2022 tarih, 2022/1597 Esas, 2022/3298 Karar sayılı bozma ilamında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçeleri yerinde görülmediğinden İTİRAZIN REDDİNE, itirazın kabulü görüşünde olan Üye ...'nin karşı oyu ile,
    2) Dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.09.2022 günü oy çokluğu ile karar verildi.





    Hemen Ara