Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/933 Esas 2022/19420 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/933
Karar No: 2022/19420
Karar Tarihi: 22.11.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/933 Esas 2022/19420 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla yargılanan sanığın duruşmaya gelmediği ihbar üzerine yapılan yargılamada, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanacağı uyarısını içermeyen davetiye tebliğ edilerek savunma hakkının kısıtlanması ve gerekçesiz hüküm kurulması nedeniyle hükmün bozulmasına karar verdi. Ayrıca, suça konu belgenin aldatıcılık kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilebilmesi için duruşmada incelenmesine ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Kararda, hüküm açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihten, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu vurgulandı. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi, CMK'nin 231/11 maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141/3, CMK'nin 34 ve 230. maddeleri, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi, ve 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2021/933 E.  ,  2022/19420 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    ...


    5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 28.10.2011 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 24.01.2015 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
    A)1-Denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle ihbar üzerine yapılan yargılamada duruşmaya gelmeyen sanık hakkındaki hüküm açıklanmış ise de; denetim süresi içinde suç işlediğine ilişkin ihbar yazısının örneği de eklenip, “dosyanın yeniden ele alındığı ve duruşmaya gelmediği takdirde açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanacağı” uyarısı da yazılarak, sanığa duruşma tarihi ve saatiyle birlikte usulüne uygun olarak tebligat yapılması, sanık geldiğinde diyeceklerinin sorulması, daha sonra hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, ihbar üzerine yapılan yargılamada, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanacağı uyarısını içermeyen davetiye tebliğ edilerek sanığın yokluğunda hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    2-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.11.2014 tarihli, 2013/830 Esas ve 2014/502 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; CMK'nin 231/11 maddesine göre hükmün açıklanmasına dair kararda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141/3, CMK'nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine imkan sağlayacak biçimde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, bu delillere göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiğinden; somut olayda sanığın sabit kabul edilen fiilinin ne olduğu belirtilip buna dayanak olan deliller gösterilip tartışılmadan gerekçesiz hüküm kurulması,
    B) Kabule göre de;
    1-Yapılan sahtecilikte aldatıcılık niteliği bulunup bulunmadığının takdirinin hâkime ait olduğu da dikkate alınarak; suça konu belgenin duruşmaya getirtilerek incelenip özelliklerinin zapta geçirilmesi, bu şekilde aldatıcılık kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespitinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
    2-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 22.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara