Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7077 Esas 2022/3979 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7077
Karar No: 2022/3979
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7077 Esas 2022/3979 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/7077 E.  ,  2022/3979 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20.03.2018 tarih ve 2017/851 E. - 2018/255 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nce verilen 04.06.2020 tarih ve 2018/1170 E. - 2020/483 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 17.05.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının çalıştığı şirketin yaptığı iş karşılığı müteahhitlerden daire aldığını şirket sahibinin işlemleri faturalandırmak için bu daireleri davacı müvekkil adına alıp sattığını, müvekkilin üzerine ipotek kaydı bulunan taşınmazın maliki, davalının ipotek alacaklısı, dava dışı Penci Alüminyum Lastik Mobilya Ltd. Şti.'nin ise davalı bankadan kredi çeken borçlu şirket olduğunu, davacının ipotek verdiğinden hakkında yapılan İzmir 7. İcra Müdürlüğü'nün 2017/6498 E. sayılı dosyası ile haberdar olduğunu, müvekkilinin ipotek belgelerini okumadan kendi adına alınan taşınmaz belgeleri sanarak imzaladığını, şirket sahibi Hüseyin Doğan'ın ve banka yetkilisinin imzalamış olduğu belgelerin ipotek belgesi olduğunu ve borç ödenmezse evinin satılacağını söylemediğini, davacının aldatılarak hile ile ipotek sözleşmesini imzalaması nedeni ile ipotek kaydının iptaliyle bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, tapu memuru huzurunda imzasını atan davacının sonradan hile iddiasına dayanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmaz üzerinde Buca Tapu Sicil Müdürlüğünün 30/12/2014 tarih 30472 yevmiye no'lu resmi senedi ile dava dışı Pen...Ltd. Şti.'nin borçlulara karşılık olarak 400.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, ipotek belgesinde davacı ... ...'in resmi senedi okuduğuna ilişkin kendi el yazısı ile "okudum" ibaresinin ve imzasının bulunduğu, ayrıca ipotek senedinde resmi senedin tamamının resmi memur tarafından okunduğunun ve okutulduğunun da belirtildiği, söz konusu belirtmenin davacının imzasının hemen üstündeki paragrafta yer aldığı, davacı tarafça 16/01/2018 tarihli celsede ileri sürülen yazı ve imza inkarı iddiasının 06/02/2018 tarihli celsede geri alındığı sonuç olarak davacı tarafça ipotek senedi ile ilgili yazı ve imza inkarı iddiasının ileri sürülmediği, davacı tarafça imzaladığı belgenin kendisi tarafından okunmadığı, bu belgenin kendisi adına alınan taşınmaz alım belgelerini olduğunu sandığı, davalı banka yetkilisi ile şirket sahibinin imzalamış olduğu belgenin evinin ipotek altına alındığını gösteren ipotek akit belgesi olduğunu söylemedikleri, bu konuda sessiz kalarak hile ile davacının iradesini fesada uğrattıklarının iddia edildiği ancak bir kimsenin resmi memur önünde imzasının onanması için belge düzenlendiği sırada bu belgeyi okumamış olmasının hile sayılamayacağı, hilenin yararına irade açıklamasında bulunan kişinin yahut 3. kişinin eylemi olması gerektiği, düzenlenen bir belgeyi okumama durumunun hile olarak sayılabilmesi için davalının veya 3. bir kişinin bu okumamayı sağlayıcı bir davranışının olmasının gerektiği, davalı banka yetkilisi ile şirket yetkilisinin belgenin içeriğinden bahsetmeyerek sessiz kalmalarının okumamayı sağlayıcı bir davranış olarak kabul edilemeyeceği, davacının davalı banka yetkilisi ile dava dışı şirket yetkilisinin aceleci tavırları ve telaşı karşısında belgeyi okumadan imzaladığını iddia ettiği, söz konusu iddianın da hile olarak değerlendirilemeyeceği, ortada güvene dayalı olarak belgenin okunmadan imza edilmiş olması durumunun söz konusu olabileceği bu durumun da hile olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekili, istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu taşınmaz üzerinde Buca Tapu Sicil Müdürlüğünün 30/12/2014 tarih 30472 yevmiye no'lu resmi senedi ile dava dışı Pen...Ltd. Şti.'nin borçlulara karşılık olarak 400.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, ipotek belgesinde davacı ... ...'in resmi senedi okuduğuna ilişkin kendi el yazısı ile "okudum" ibaresinin ve imzasının bulunduğu, ayrıca ipotek senedinde resmi senedin tamamının resmi memur tarafından okunduğunun ve okutulduğunun da belirtildiği, söz konusu belirtmenin davacının imzasının hemen üstündeki paragrafta yer aldığı, davalı banka yetkilisi ile şirket sahibinin imzalamış olduğu belgenin evinin ipotek altına alındığını gösteren ipotek akit belgesi olduğunu söylemedikleri, bu konuda sessiz kalarak hile ile davacının iradesini fesada uğrattıklarının iddia etmiş ise de, bir kimsenin resmi memur önünde imzasının onanması için belge düzenlendiği sırada bu belgeyi okumamış olmasının hile sayılamayacağı, hilenin yararına irade açıklamasında bulunan kişinin yahut 3. kişinin eylemi olması gerektiği, düzenlenen bir belgeyi okumama durumunun hile olarak sayılabilmesi için davalının veya 3. bir kişinin bu okumamayı sağlayıcı bir davranışının olmasının gerektiği, davalı banka yetkilisi ile şirket yetkilisinin belgenin içeriğinden bahsetmeyerek sessiz kalmalarının okumamayı sağlayıcı bir davranış olarak kabul edilemeyeceği, tarafların sıfatına göre de tanık delilinin uyuşmazlığın çözümünde etkili olmayacağı, hileden faydalananın davada taraf olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekili, kararı temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 24/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara