Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7382 Esas 2022/3975 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7382
Karar No: 2022/3975
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7382 Esas 2022/3975 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı ve davalı arasında bayilik ilişkisi bulunmaktadır. Davacı, davalının bayilik sözleşmesi hükümlerini ihlal ettiği gerekçesiyle ihtarnamenin keşide edildiğini ve davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini iddia ederek davanın kabul edilmesini ve zararının karşılanmasını talep etti. Mahkeme ise, sözleşmenin feshinden önceki dönemde oluşan zararın olumlu zarar olduğu gerekçesiyle davacının taleplerinin reddine karar vermiştir. Davacı vekili kararı temyiz etmiş ancak temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri: Türk Borçlar Kanunu Madde 125/son, Madde 126.
11. Hukuk Dairesi         2020/7382 E.  ,  2022/3975 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 22.01.2020 tarih ve 2019/586 E. - 2020/45 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 24.05.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı ile davalı arasında bayilik ilişkisi olduğunu, davalının değişik sebeplerle bayilik sözleşmesi hükümlerini ihlal ettiğini, ihlallerin giderilmesi için 20.02.2014 tarihli ihtarnamenin keşide edildiğini ve araçların derhal iadesinin ya da tahsil edilmiş bedellerinin iadesinin istenildiğini, davalı tarafça bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini, bu sebeple bayilik sözleşmesinin müvekkili tarafından 28.03.2014 tarihinde feshedildiğini iddia ederek davalı şirketin eksik araç çekmesi sebebiyle maruz kaldığı zarardan şimdilik 10.000,00 TL ve 500.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacı vekili 23.02.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 128.736,00 TL maddi ve 500.000,00 TL manevi tazminatın alacağın tahakkuk ettiği tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davacı iddialarının dayanağının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacının taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin haklı nedenle feshine dayalı olarak gerçekleşen zarar istemi, TBK. m. 125/son ve 126 uyarınca olumsuz zarar olabileceği, halbuki davacının zarar olarak ileri sürdüğü husus, sözleşmenin feshinden önce 2013 yılında eksik alınan araç nedeniyle oluşan kar mahrumiyeti olup olumlu zarar olduğundan sözleşmenin feshi halinde böyle bir zararın istenemeyeceği, kaldı ki bu zararını sözleşmeyi feshetmeden istemiş olsa bile, araç satışı ile ilgili sözleşmenin 3(1). maddesi içeriğinde yeterli araç satışı olmaması durumunda taraflar arasında gerçekleştirilecek işlemler gösterilmekte olup, taraflar arasındaki sözleşmede doğrudan zarara yönelik hesabın nasıl yapılacağına ilişkin bir düzenleme yer almadığından maddi tazminat talebinde haklı olmadığı, davalının eylemlerinin davacı tüzel kişiliğin kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığından manevi tazminat istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekili, kararı temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 24/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara