Esas No: 2021/195
Karar No: 2022/3947
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/195 Esas 2022/3947 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/195 E. , 2022/3947 K.Özet:
Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı müvekkilinin \"Ömür\" markasıyla ulusal ve uluslararası faaliyet gösteren bir matbaacılık işletmesi olduğu, davalı şirketin ise \"Ömür Rehberi\" adlı başvuru yaparak müvekkilinin markasıyla benzer bir ad kullanılması nedeniyle itiraz edildiği, ancak Markalar Dairesi Başkanlığı ve YİDK tarafından reddedildiği anlatılıyor. Davacı taraf, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek dava açmış ve Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi tarafından YİDK'nın kararının iptaline, dava konusu markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmiştir. Bu karara davalı tarafın temyiz başvurusu reddedilmiştir. 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddeleri ile ilgili açıklama kararda yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03.12.2018 tarih ve 2017/337 E- 2018/441 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.10.2020 tarih ve 2019/460 E- 2020/843 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “Ömür” markasıyla ulusal ve uluslararası alanda bilinen ve özellikle kitap, dergi, kırtasiye ürünleri, eğlence, eğitim gibi konularda basım ve matbaacılık işiyle iştigal eden bir tacir olduğunu, adına tescilli "ÖMÜR" ibareli markaların bulunduğunu, davalı Şirketin ise 2016/74516 sayılı "ÖMÜR REHBERİ" ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkilince bu başvuruya yapılan itirazın önce Markalar Dairesi Başkanlığınca, sonrasında ise YİDK tarafından reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira dava konusu başvuru ile müvekkili markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, dava konusu başvurunun tescili halinde tüketicilerce markalar arasında idari/ekonomik bir bağ bulunduğunun zannedileceğini ileri sürerek, YİDK'in 2017-M-5943 sayılı kararının iptaline, dava konusu markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin yaklaşık 48 yıldan beri Fazilet Takvimi ismiyle yayınladığı takvimleri 2015 yılından itibaren Hayat Rehberi Fazilet Takvimi ismiyle yayınladığını, nitekim 20.10.2015 tarihinde Hayat Rehberi markasının tescili için başvuru yaptığını ve Hayat Rehberi markasının 20.06.2016 tarihinde 16, 41. sınıflarda tescil edildiğini, müvekkilinin Ömür Rehberi ibareli başvurusunun Hayat Rehberi ibareli markasının devamı olduğunu, davacının "Ömür" ibareli markasından herhangi bir yararlanma amacının bulunmadığını, davacının ana iştigal sahasının 40. sınıftaki matbaacılık hizmeti olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Mahkemece, davalının "ÖMÜR REHBERİ" ibareli marka başvurusu ile davacının "ÖMÜR+şekil" ve "şekil+ömür" ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı şirketin başvurusu kapsamında bulunan 16. ve 41. sınıftaki mal ve hizmetlerin tamamının, davacının itirazına mesnet markaların kapsamlarında da aynen yer aldığı, işaretlerin karşılaştırılmasına gelince; dava konusu başvurunun, standart karakterlerle yazılmış "ÖMÜR REHBERİ" ibaresinden oluştuğu, bir tamlama şeklinde olan ibarenin bir bütün olarak dava konusu başvurunun asli unsuru olduğu, davacının itirazına mesnet markaların asli unsurlarının da yine standart karakterlerle yazılmış "ömür" kelimesinden ibaret olduğu, her ne kadar, davacının 2003/26070 sayılı markasında, "ömür" ibaresinin yanında, ayaklarını bir zemine yaslayarak iple yukarı tırmanan bir erkek figürüne, 2016/73598 sayılı markasında ise yere bakan yarım daireye ve "Ö" ile "Ü" harflerinin noktalarının, yan yana duran iki insan kafasını andıracağı bir şekle yer verilmiş ise de, anılan şekil unsurlarının ayırt edicilikte geri planda kalan tali unsur konumunda bulundukları ve kelime unsuru şekil unsuruna göre ön plana çıktığından, markalarda ilk dikkati çeken "ömür" ibaresinin, markaların asli unsurunu oluşturduğu, buna göre, "ÖMÜR REHBERİ" ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet "ömür" asıl unsurlu markalar arasında, ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira, davacı markalarının asli unsurunu oluşturan "ömür" kelimesinin, dava konusu başvuruda da aynen asli unsur olarak kullanıldığı, bu durumda mahkemece, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunduğunun kabulü ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğu, bu yönden dosyada mevcut bilirkişi raporundaki tespitlere itibar edilmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 03/12/2018 gün ve 2017/337 E. - 2018/441 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, Türk patent YİDK'in 21.07.2017 tarih, 2017-M-5943 sayılı kararının iptaline, davalı Şirket adına tescilli, 2016/74516 sayılı "ÖMÜR REHBERİ" ibareli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 28,10 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine, 24/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.