Esas No: 2022/7592
Karar No: 2022/7809
Karar Tarihi: 10.10.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/7592 Esas 2022/7809 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/7592 E. , 2022/7809 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
TARİH VE NO: 15/03/2022 tarih, 2022/67 E. 2022/64 K.
SUÇ : Olası Kastla Öldürme
HÜKÜM :1)Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesinin 11/02/2021 tarih, 2020/65 Esas 2021/39 Karar sayılı sanık hakkında; 5237 sayılı TCK'nin 81, 21/2, 62, 53 maddeleri uyarınca 16 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kararı.
2) Bu kararın istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 21/05/2021 tarih ve 2021/1102 E. 2021/1411 K. sayılı ilamı ile sanık hakkında istinaf başvurularının esastan reddine dair kararı.
3)Bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 17/01/2022 tarih ve 2021/11313 E. 2021/285 K. sayılı ilamı ile bozma kararı verilerek ilk derece mahkemesine gönderilmesi üzerine,
4)Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesinin 15/03/2022 tarih ve 2022/67 E. 2022/64 K. sayılı ilamı ile sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 81, 21/2, 62, 53. maddeleri uyarınca 16 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kararı.
TEMYİZ EDENLER : Sanık ve müdafii.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesinin 15/03/2022 tarih ve 2022/67 Esas 2022/64 Karar sayılı kararının sanık ve müdafii tarafından 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya incelendi;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık hakkında kurulan hükmün 5271 sayılı CMK'nin 307/3. maddesi gereği temyize tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
TCK'nin 21/2. maddesinde açıklanan olası kast; "Kişinin suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen fiili işlemesi halinde olası kast vardır" şeklinde tanımlanmıştır. Olası kast durumunda suçun kanuni tanımında yer alan neticelerden birinin somut olayda gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen kişi fiili işlemektedir. Diğer bir deyişle fail unsurların meydana gelmesini kabullenmektedir. Olası kastla suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşmesi muhtemeldir, fail büyük bir ihtimalle gerçekleşebilecek neticenin meydana gelmesini kabullenmekte ve "olursa olsun" düşüncesi ile göze almakta, neticenin gerçekleşmemesi için herhangi bir çaba sarfetmemektedir. Fail tarafından muhtemel netice kabullenilmektedir.
TCK'nin 22/3. maddesinde açıklanan bilinçli taksirde ise "kişinin öngördüğü neticeyi istememesine rağmen neticenin meydana gelmesi" şeklinde tanımlanmıştır. Bilinçli taksirde de netice öngörülmekte ancak bu gerçekleşecek netice istenmemekte kişi sırf şansına veya başka etkenlere, hatta kendi beceri ve bilgisine güvenerek hareket etmektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12.04.2022 tarih, 2021/95 Esas, 2022/257 Karar sayılı kararında benzer bir olay değerlendirilmiş, somut olayın özelliklerine göre ''..sanığın düğün yeri gibi kalabalık insan yoğunluğunun bulunduğu yerde kurcaladığı silahının ateş alması durumunda çevredekilerin yaralanabileceğini ve ölebileceğini öngörmesine rağmen, uzmanı olmadığı silah tamiri işine girişmek suretiyle dikkatsizlik ve özen eksikliği sonucu öngördüğü ölüm neticesini istemeksizin ... ...’nın ölümüne bilinçli taksirle neden olduğu kabul edilmelidir.'' şeklinde kıstas belirlenmiş, silahın ehil olmayan biri tarafından kurcalandığı sırada ateş alması ve birine merminin isabet etmesi halinde bilinçli taksir koşullarının oluştuğu kabul edilmiştir.
Yukarıda izah edilen hususlar nazara alındığında tüm dosya kapsamına göre; suç tarihinde asker eğlencesine katılan sanığın, dolaştırılan sepete para bıraktıktan sonra dedesinden kalma yarı otomatik tabanca ile havaya doğru peş peşe 9 el ateş etmesinin ardından olay yerinden elde edilen görüntü kayıtlarına ve tanzim olunan bilirkişi raporuna göre silahın sürgü parçasının geri manevrada tutukluk yapmış şekilde ya da mermi bitmiş şekilde durduğu, sanığın da arkası kameraya dönük halde, silahı sağ elinde, karın bölgesinin üzerinde, namlu ağzı maktule yönelmiş olarak bir adım attığı sırada silahın yeniden ateş alarak ateşli silah mermi çekirdeğinin maktulün göğüs kemiği bölgesinden girerek, aşağıya doğru traje izleyip, perikardı ve diyaframı delerek, karaciğeri parçaladıktan sonra koltuk altı hizasının on üç santimetre aşağısında yer alan sırt bölgesinde kaldığı, maktulün meydana gelen yaralanma
S/3
neticesinde iç organ yaralanması ve buna bağlı iç kanama nedeniyle hayatını kaybettiği olayda;
Sanığın, etrafının kalabalık olduğu asker eğlencesinde silahının ateş alması durumunda çevredekilerin yaralanabileceğini ve ölebileceğini öngörmesine rağmen havaya doğru peş peşe 9 el ateş ettiği, aşamalarda alınan savunmalarında silahın içindeki merminin tükendiğini düşünerek beline koymaya çalıştığı esnada birden ateş aldığını belirtmesine karşın olay yerinden elde edilen görüntülere göre silahın sürgüsünün geride kalıp namlu ağzı maktule yönelmiş olarak tutarak uzaklaştığı, sanığın bu sırada silahta mermi kalmış olabileceğini düşünerek silahın namlusunu yere veya boşluğa doğru tutmak yerine insanların isabet alabileceği şekilde yere paralel tuttuğu, arkası dönük olan sanığın silahına baktığının görüldüğü ve muhtemelen silahını kurcaladığı esnada silahın istemsiz bir şekilde ateş aldığı, silahın iradi olarak ateş aldığına ilişkin savunmanın aksine somut bir delil bulunmadığı, sanığın dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması sonucunda olayın gerçekleştiği, eylemin bu nedenle taksirle öldürme suçunu oluşturduğu ancak olayın meydana geldiği yerin asker eğlencesi olması ve kalabalık bir insan topluluğunun içinde sanığın böyle özensiz davranması nedeniyle bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunu oluşturduğu anlaşıldığından;
Sanık hakkında bilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan ceza miktarının teşditli belirlenerek 5237 sayılı TCK'nin 85/1 ve 22/3 maddelerinden hüküm kurulması gerektiği halde, suç vasfında yanılgıya düşülerek, olası kastla öldürme suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
Yasaya aykırı bulunduğundan, sanık ve müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla kısmen yerinde görülerek hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak 5271 Sayılı CMK'nin 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Dosyanın 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 304/2-a maddesi gereğince Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10/10/2022 gününde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Sanık hakkında yerel mahkeme tarafından ‘’olası kastla öldürme’’ suçundan ceza verildiği, Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesince istinaf başvurusunun esastan
.S/4
reddine karar verildiği, kararın temyizi üzerine, olayın bilinçli taksirle ölümü yol açmak olduğu belirtilerek bozma kararı veren sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim.
Şöyle ki;
Sanık, asker eğlencesi sırasında 9 el havaya ateş ettikten sonra, silahta mermi kalmış olduğunu düşünerek, silahın namlusunu yere veya boşluğa tutmak yerine, asker eğlencesinde insanların isabet alabileceğini düşünerek yere paralel tuttuğu sırada silahı kurcalayıp doldur boşalt yaparken silahın ateş alması sonucu karşı taraftaki maktulün göğüs kemiğinden giren kurşun ile maktulün ölümüne yol açtığı olayda,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.06.2020 tarih, 2016/1-545 Esas ve 2020/316 sayılı kararında, Ceza Genel Kurulunun 16.03.2021 tarih, 2019/1-289 Esas ve 2021/109 sayılı kararı ve bir çok kararımızda belirtildiği üzere, düğün ortamında silahla ateş edilmesi sonucu ölümlerde, ''olası kastla öldürme'' olarak kabul edilmiştir.
Sanığın kalabalık olan düğün ortamında, (olayımızda ise asker eğlencesi ortamında) silahla ateşleme yaptığı zaman başkalarının ölebileceğini veya yaralanabileceğini öngörmesine rağmen tabancası ile havaya 9 el ateş etmiş, daha sonra silahı insanlara paralel olacak şekilde kurcalayıp doldur boşalt yaptığı esnada silahın patlaması sonucu karşı taraftaki insan ölümünde ''olası kastla'' hareket etmiştir. Olası kastla öldürme suçundan ceza veren mahkeme kararının onaylanması gerekirken, olayın bilinçli taksir olduğunu belirten sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim