Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3870 Esas 2012/5496 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3870
Karar No: 2012/5496
Karar Tarihi: 27.09.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3870 Esas 2012/5496 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/3870 E.  ,  2012/5496 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kayyum tayini, bedelsiz üye kaydının iptali, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin iptali ve genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde kendi adına asaleten diğer davacılar adına vekaleten Av... ile davalı vekili Av. ... gelmiş olmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacılar vekili, müvekkillerinin de üyesi olduğu davalı kooperatifin 1993 yılında kurulduğunu, ancak 04.10.1998 tarihinden beri davalı kooperatifin yönetim ve denetim kurulu üyelerini oluşturan şahısların yasa, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı hareket ederek kooperatifi çok büyük zararı uğrattıklarını, evlerin imalatını tamamlama yerine, kooperatifin çok kıymetli olan arsası için kötü niyetle hareket ederek üyelere yapılmış sosyal tesisi ve yüzme havuzunu yıkarak yerine yenisinin yapılmasını empoze edilip, arsanın ve sosyal tesisin değerini belirlemeden arsayı ihaleye çıkardıklarını ve sosyal tesisin yapılması için dava dışı ... İnşaat A.Ş. Ile sözleşme imzalaması hususunda genel kurulda yetki almalarına rağmen ihaleye hile karıştırılıp başka firmalar ile görüşmeler yaptıklarını ve ihaleyi %53 oranı ile ... İnşaat A.Ş."ye verdiklerini, sözleşme örneğinin üyelere bildirilmediğini, zira sözleşmenin birçok usulsüzlükler içerdiğini, kooperatifin zarara uğradığını, buna karşılık yüklenici firmanın haksız zenginleştiğini, ayrıca müteahhit firmanın villaları sattığını, müşterilerinin bedelsiz olarak kooperatife ortak edilip, bu kişilerin haksız kazanç sağladıklarını, imzalanan sözleşmede yapılacak sosyal tesislerin imalat bedelinin bulunmadığını, kooperatifin haklarının teminat altına alınmadığını, kooperatife ait arsanın asgari bedelinin belirlenmediğini, kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyelerinin hileli ve kötüniyetli davranışı sonucu müteahhit firmanın olağanüstü zenginleşmesinin sebep olunduğunu, yaptıkları usulsüz işlemleri kooperatif üyelerinden gizlediklerini, yüklenici firma ile imzalanan sözleşmenin batıl ve geçersiz bir sözleşme olduğunu, 07.06.2009 tarihli olağan genel kurul toplantısında 68 üyenin bedelsiz ve ücret ödemeden kooperatife üye olması hususunda ısrar edildiğini ileri sürerek, kooperatife kayyum atanmasını, kooperatife bedelsiz olarak yapılan üye kaydının iptalini, hileli ve muvazaalı olarak imzalanan düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline ve ayrıca 07.06.2009 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, iptali istenen 07.06.2009 tarihli genel kurulun yasal toplantı nisabı ile toplanıp, kararların gerekli karar nisabı ile alındığını, davalı kooperatifin genel kurulca seçilen mevcut yönetim kurulunun var olduğunu, kayyum atanmasına ilişkin talebin yersiz olduğunu, iptali istenen sözleşmenin ayrı bir dava konusu olabileceğini, genel kurul kararının iptali ile birlikte aynı dava içinde görülmesinin mümkün olmadığını, ayrıca yükleniciden villa satın almış
    hiçbir kişinin kooperatife üye kaydedilmediğini, 07.06.2009 tarihli genel kurulda iptali istenen sözleşmeye ilişkin karar alınmadığını, bu husustaki kararların daha önceki genel kurulda alındığını, davalı kooperatif yönetim kurulunun basiretli çalışmaları neticesinde konutların tamamlanıp, üyelere teslim edildiğini, dava konusu edilen sosyal tesisin yapılmasına ilişkin kararın 29.10.2006 ve 20.05.2007 tarihli genel kurullarda alındığını, 2006 tarihli genel kuruldaki kararların oybirliğiyle 2007 tarihindeki kararların ise sadece davacı ..."un oyuna karşılık 115 oyla alındığını, müvekkili kooperatif yönetim ve denetim kurullarının hiçbir hileli iş yapmadığını ve ibra edildiklerini, 29.10.2006 tarihli genel kurulda inşaat sözleşmesinin ... İnşaat A.Ş. Ile yapılması hususunda karar alınmasına rağmen adı geçen firmanın bazı işleri yapamayacağını ve teminat mektubu vermek istemediğini bildirmesi üzerine yeni bir firma arayışına girişilip genel kurulda kararlaştırılan şartları aynen kabul edip, ayrıca fazladan bazı işleri yapmayı ve kooperatife fazladan bir adet konut vermeyi kabul eden ... A.Ş. - ... Ltd. Iş ortaklığı ile ön protokol imzalandığını, protokolün 20.05.2007 tarihli genel kurulda onaylanmasından sonra 31.05.2007 tarihli sözleşmenin imzalandığını, 20.05.2007 tarihli genel kurulda sözleşmenin (1) ret oyuna karşılık 115 oyla kabul edildiğini, yapılan tüm işlemlerin genel kurulun onayına sunulduğunu, gizli görüşme iddialarının yersiz olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacıların bir kısım istemlerinin iptali istenen 07.06.2009 tarihli genel kurul toplatısından önce alınan ve sürdürülen kararların uygulanmasına ilişkin olduğu, kayyum atanmasına yönelik talebin yasal bir dayanağının bulunmadığı, alınan kararaların kooperatif ve üyelerinin aleyhlerinde olmadığı, davalı kooperatife bedelsiz üye kaydedilmesi durumunun mevcut bulunmadığı, hükümsüzlüğüne karar verilmesi istenen 31.05.2007 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin sözleşmeden haklar ile sözleşmenin tarafı olan dava dışı üçüncü kişilerin haklarını bertaraf edici nitelikte bu dava dosyasında karar verilemeyeceği gibi, davacı kooperatif üyelerinin de aktif dava ehliyetlerinin olmadığı ve davalı kooperatifin dava dışı şirketlerle ve üçüncü kişilerle muvazaalı, hileli ve gizli gerçekleştirilen iş ve eylemlerin varlığına da rastlanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara