Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3101 Esas 2012/5472 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3101
Karar No: 2012/5472
Karar Tarihi: 26.09.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3101 Esas 2012/5472 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/3101 E.  ,  2012/5472 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit ve ihraç kararın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Asıl davada davacı vekili, davacının kooperatife olan borçlarının bir kısmının bankaya bir kısmının da elden kooperatife ödediğini, bazı ödemelere ilişkin makbuz verildiğini, bazıları için verilmediğini,bazı ödemeler ile ilgili ise davacının ismi yerine Hikmet ismi yazılarak kayıtlara işlendiğini, davacının düzeltme yaptıramadığını, faiz borcunun 21.000,00 TL olmayıp 15.000,00 TL olduğunu, kooperatifçe 6.000,00 TL"nin fazla hesaplandığını ileri sürerek, 6.000,00 TL için borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı vekili, davacının ödemelerini zamanında yapmayarak temerrüde düştüğünü, 09.11.1996 tarihli genel kurulda gecikme faizinin %10 olarak belirlendiğini, 08.05.2004 tarihindeki genel kurula kadar anılan oranın halen devam ettiğini, bu tarihten sonra ise %5 olarak uygulanacağının kararlaştırıldığını, 14.05.2005 tarihinde yapılan genel kurulda ise gecikme faizinin yeniden %10 olarak kararlaştırıldığını, davacıya bildirilen gecikme faizi borcunun doğru olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, 14.05.2005 tarihli genel kurulda gündemde olmamasına rağmen, davacının ihracının görüşüldüğünü ve 20.000,00 TL borcu olduğu belirlenerek 14.06.2005 tarihine kadar ödenmemesi halinde ihraç edileceğinin karara bağlandığını, buna ilişkin genel kurul kararının iptali davası açıldığını, 31.12.2004 tarihli bilançoda kooperatifin ortaklardan alacağının aidat ve gecikme faizi olarak 814.800,00 TL olarak belirlendiğini, buradan da birçok üyenin aidat borcunun bulunduğunun anlaşıldığını, davacının 23.06.2005 tarihli ihtarname ile ihracının bildirildiğini, ihracın yasa ve anasözleşmeye aykırı olduğunu, ihraç kararı dayanağı ihtarların yerinde ve usulüne uygun olmadığını, ihtarnamelerde belirtilen borç miktarlarının tespiti için dava açılmış olduğunu ileri sürerek, ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı vekili, davacının ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/350 esas sayılı dosyasında ihraç kararının iptaline ilişkin davanın reddedildiğini, ihtarnamelerde borç miktarının nelerden ibaret olduğunun açıklandığını, ihtarnamelerin yasa
    ve anasözleşmede dayanılan süreler içinde gönderildiğini, davacının parasal yükümlülüklerinin yerine getirmediğini, ihraç kararının usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davanın süresinde açılmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, birleşen davada borç miktarlarının gerçeği yansıtmadığı, asıl davada ise davacının 5.855,72 TL borçlu olmadığı kanaatiyle davanın kabulüne dair karar,Yargıtay 16. Hukuk Dairesi"nin 2008/3978 Esas, 2009/1203 Karar sayılı ilamı ile, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hesaplama yönteminde farklılık bulunmasının mahkemece değerlendirilmediği, kısmı ödemelerin ana para borcundan mahsup edilmesine göre hüküm kurulduğu ve fakat kooperatif aidat borçlarını ödemeyen üyelerin gecikmiş ödemelerinin genel kurulunda aksi yönde bir karar alınmadıkça ya da kooperatifte aksi yönde bir uygulama bulunduğu ispat edilmedikçe BK"nun 84. maddesine göre öncelikle gecikme faizinden düşülmesi gerektiği, mahkemece bu husus araştırılarak davacının borç durumunun, açıklanan bu ilkeye göre değerlendirilmesi ve sonucuna göre aidat borcunun hesaplanması gerektiği gibi, ayrıca davalı kooperatifçe kabul edilmeyen ödeme makbuzlarına ilişkin olarak da bilirkişi raporunda yeterli bir açıklama bulunmadığı gözönünde bulundurularak kooperatifte ödemelerin nasıl yapıldığına ilişkin uygulamaların araştırılarak davalı itirazlarının cevaplanması gerektiği gerekçesi ile bozulmuş olup; yeniden yapılan yargılama sonucu, davacının birinci ihtarname ile talep edilen 31.10.2004 tarihi itibari ile 5.200,00 TL tutarında aidat, 12.922,80 TL tutarında gecikme faizi borcu olmak üzere toplam 18.122,80 TL, ikinci ihtarname ile talep edilen 15.01.2005 tarihi itibari ile 345,00 TL tutarında aidat 14.401,15 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 13.746,15 TL borcu bulunduğu, dava tarihi itibari ile ise aidat borcunun bulunmadığı, 8.765,05 TL tutarında gecikme faiz borcu bulunduğu, davacının isteminin 6.000,00 TL olması nedeni ile taleple bağlı kalındığı, birleşen davada davacıya gönderilen ihtarnamelerde farklı tarihler itibariyle farklı aidat ve gecikme faizlerinin ödenmesinin istendiği ve bu nedenle ihtarların usulsüz olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara