Esas No: 2012/4359
Karar No: 2012/5464
Karar Tarihi: 26.09.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4359 Esas 2012/5464 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, dava dışı .... hakkında başlattıkları takip sonucu verilen 05.05.2010 tarihli rehin açığı belgesi gereği borçlu hakkında tekrar ilamsız takip başlattıklarını, diğer alacaklı ..."ın başlatmış olduğu takip dayanağı bononun muvazaalı olarak düzenlendiğini, 50.000,00 TL bedelli, 01.09.2009 tanzim tarihli bononun müvekkilinin alacağının doğumundan sonra düzenlendiğini, takip alacaklısı ..."ın borçulunun kardeşi olduğunu ve ekonomik durumunun 50.000,00 TL borç vermeye elverişli olmadığını, takip alacaklısı ..."ın, menkul haczi yapılmaksızın taşınmazlarda haciz işlemi yaptığını ileri sürerek, davalının alacağının, sıra cetvelinin ikinci sırasından çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, borçlu..."dan alacağının olduğunu, alacağının muvazaalı olmadığını, kardeşi olan borçlunun cezaevinde yattığı sürede ailesine ve kendisine yardım ettiğini, bu nedenle senet tanzim ettiklerini, çiftçilik yaptığını, emekli maaşının bulunduğunu ve yıllık kazancının 45.000,00 TL olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre, davacı şirketin, rehin açığı belgesine dayalı olarak borçlunun taşınmazlarının tapu kayıtlarına 23.03.2011 tarihinde haciz koydurduğu, ... İcra Müdürlüğü"nün 2009/1761 esas sayılı dosyasının dayanağını oluşturan bononun tanzim tarihinin 01.09.2009 olduğu, bu dosyadan konan haciz tarihinin ise 09.07.2010 olduğu, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip sonucu alınan rehin açığı belgesinin, rehnin borcu karşılamadığını tevsik eden belge niteliğinde olması nedeniyle borç ödemeden haciz belgesi gibi ilk hacze iştirak imkanı vermediği ve fakat kesin rehin açığı belgesinin resmi dairelerin yetkileri dairelerinde ve usule göre verdikleri bir belge olarak ilk hacze iştirak imkanı sağladığı, hacze iştirak yönünden rehinli takibin başladığı tarihin değil kesin rehin açığı belgesinin tarihinin esas alınacağı, davacının rehin açığı belgesinin tarihinin, sırasına itiraz ettiği takibin yapıldığı tarihten sonraya, davacının taşınmazlardaki haciz tarihinin de sırasına itiraz ettiği takip kapsamında konulan haczin tarihinden sonraya rastladığı, bu nedenle davalının alacağın muvazaalı olduğuna dair somut bir delil bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalının alacağının muvazaalı olduğu iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz yoluyla davalının alacağının sıradan çıkarılması istemine ilişkindir.
Sıra cetveline itiraz davaları, alacağın esas ve miktarına ilişkin ise genel mahkemelerde görülür (İİK.m.142/1). Sadece sıraya yönelik itirazları (şikayetleri) incelemek İcra Mahkemesi"nin görevindedir (İİK.m.142/son). Davacı, dava dilekçesinde davalı alacaklı ... ile dava dışı boçlu ... arasında bir alacak-borç ilişkisi olmadığını, davalıların alacaklılardan mal kaçırmak için muvazaalı biçimde alacak ihdas ettiklerini ileri sürmüştür. Belirtilen iddialar alacağın esasına yönelik olup, alacağın gerçekte hiç bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Bu durumda itirazın sıraya değil, alacağın esasına yönelik olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, alacağın muvazaalı olduğuna dair somut bir delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, bu sonuca maddi hukuka ilişkin deliller toplanıp, gerekirse kayıt ve belgeler üzerinde konusunda uzman bir bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılarak açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermek gerekirken, sadece sıraya ilişkin sınırlı bir inceleme yapılarak eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.