Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3606 Esas 2012/5452 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3606
Karar No: 2012/5452
Karar Tarihi: 26.09.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3606 Esas 2012/5452 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, Sermaye Piyasası Kanunu'nun 46/k maddesinden kaynaklanan iflas istemine ilişkindir. Davalıların iflasının istenmesine sebep olan işlemlerin gerçekleştiği müflis şirketin muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinin kesin yetkili olduğu belirtilmiştir. Kanunun bu emredici hükmü karşısında gerçek kişi borçlunun ikamet adresi muamele merkezi olarak kabul edilemez. İflas davalarında kesin yetki kuralı öngörülmüş olduğundan, öncelikle şirketin muamele merkezi belirlenmeli ve sonucuna göre yetki konusu karara bağlanmalıdır. Bu nedenle, tüm davalılar bakımından davanın açıldığı yer mahkemesi doğru kabul edilmekte ve karar bozulmaktadır. Kararda geçen kanun maddeleri: Sermaye Piyasası Kanunu'nun 46/k, 46/h, İcra ve İflas Kanunu'nun 154/son, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/ç, 115.
23. Hukuk Dairesi         2012/3606 E.  ,  2012/5452 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalıların hileli işlemleri ile dava dışı aracı kurumun iflasına neden olduklarını ileri sürerek, Sermaye Piyasası Kanunu’nun 46. maddesinin “ k ” bendi gereğince davalıların şahsi iflaslarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, İİK"nın 154. maddesine göre iflas davalarında, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili mahkeme olduğu, HMK"nın 114/ç maddesine göre bunun dava şartı sayıldığı ve 115. maddeye göre her aşamada resen araştırılması gerektiği, davalıların yerleşim yerlerine göre .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğu gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ile davalılar ..., ... vekilleri ve davalı ... temyiz etmiştir.
    1) Mahkemece iflas talebi hakkında verilen hükme ilişkin temyiz dilekçeleri hükmü katılma yoluyla temyiz eden davacı vekiline 28.03.2012 günü tebliğ edildiği halde, temyiz dilekçesi İİK’nun 164. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 11.04.2012 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında Yargıtay tarafından da karar verilebileceği kabul edilmiş olmakla, davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    2) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları ile davalı ... vekilinin ... Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine
    3) Davalılar ... vekilinin ve davalı ...’ın mahkemenin yetkisizlik kararına ilişkin temyiz itirazları açısından yapılan incelemede;
    Dava, Sermaye Piyasası Kanun"un 46/k maddesinden kaynaklanan iflas istemine ilişkindir.
    Sermaye Piyasası Kurulu, 2944 sayılı Kanun"un 46/h maddesi uyarınca, sermaye piyasası kurumlarının, mali yapılarının ciddi surette zayıflamakta olduğunun tespiti halinde; verilecek uygun süre içinde, mali durumlarının güçlendirilmesini istemeye; kurum görevlilerinin imza yetkilerini sınırlandırmaya veya kaldırmaya; verilen bu süre içinde, bu kurumlar tarafından gerekli tedbirlerin alınmaması halinde veya mali durumlarının taahhütlerini karşılayamayacak kadar zayıflamış olduğunun tespiti halinde gerekli tedbirleri almaya, herhangi bir süre vermeksizin kurumların faaliyetlerini geçici olarak durdurmaya veya sürekli olarak durdurarak yetkilerini kaldırmaya; bu tedbirlerden netice alınmadığı takdirde tedrici tasfiyelerine karar vermeye ve tasfiyenin bitmesini takiben gerektiğinde veya tedrici tasfiyeye gitmeksizin doğrudan iflaslarını istemeye, aynı Kanun hükmünün ( k ) bendi uyarınca da sermaye piyasası kurumlarının ( h ) bendi hükmü uyarınca, tedrici tasfiyeye girmesi veya iflası durumlarında, kurulca sorumlulukları tespit edilmiş bulunmak kaydıyla; %10"undan fazla paya sahip ortaklarının, görevden ayrılmış olan veya halen görevde bulunan yönetim kurulu başkan ve üyelerinin ve imzaya yetkili yöneticileri ile yatırım fonu yöneticilerinin şahsen iflaslarını istemeye yetkilidir. Anılan yasal düzenlemeden kaynaklanan yetkiye dayanılarak davalıların iflası istenmiştir. İflasta yetkili mahkemeyi belirleyen İİK"nın 154/son maddesinde "iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır." hükmüne yer verilmiştir.
    Borçlu gerçek kişi hakkında iflas davası açılması aracı kurum şirketinin imzaya yetkili yönetim kurulu üyesi olmasından dolayı yasadan kaynaklanmasına göre, bu şahıslar hakkında açılan iflas davasında şirketin muamele merkezinin yetkili olması gerekir. Kanunun bu emredici hükmü karşısında, gerçek kişi borçlunun ikamet adresi, anılan yasal düzenlemedeki muamele merkezi olarak kabul edilemez. İflas davalarında kesin yetki kuralı öngörülmüş olmasına göre öncelikle şirketin muamele merkezi belirlenmeli ve sonucuna göre yetki konusu karara bağlanmalıdır. Uyuşmazlık konusu olayda, davalıların, ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 08.06.2010 tarih ve 364 E, 372 K sayılı ilamı ile iflasına karar verilen ... Menkul Değerler A.Ş."nin yönetim kurulu üyesi oldukları için iflasları istendiğinden, muamele merkezinin de, iflasının istenmesine sebep olan işlemlerin gerçekleştiği müflis ... Menkul Değerler A.Ş."nin muamele merkezi olarak anlaşılması gerekir. Zira, davalıların daha önce iflasına karar verilen şirket nezdinde yaptıkları görev nedeniyle iflası istenmektedir. Bu durumda, davalıların muamele merkezinin müflis şirketin muamele merkezi ile aynı olduğu ve tüm davalılar bakımından davanın doğru yer mahkemesinde açıldığı kabul edilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ve yanılgılı gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
    4) Bozma nedenine göre, davalı ... vekilinin ve ...’ın diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin süre yönünden reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin 3. bendin dışında kalan diğer temyiz itirazlarının ve davalı ... vekilinin ... Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin temyiz itirazının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... vekilinin ve davalı ...’ın yetkisizlik kararına ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün tüm davalılar bakımından kesin yetki yönünden BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin ve ...’ın diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara