Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3941 Esas 2012/5443 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3941
Karar No: 2012/5443
Karar Tarihi: 26.09.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3941 Esas 2012/5443 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı kooperatif, davacı kefilin imzası olmadan yapılan kredi sözleşmesi nedeniyle davacı aleyhine haksız takip yapmıştır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vererek, davacının borçlu olmadığının tespitine ve % 40 oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline hükmetmiştir. Davalı temsilcileri kararı temyiz etmiştir ve Mahkeme bu temyiz itirazlarını reddetmiştir. Ancak, İcra ve İflas Kanunu'nun 72/5. maddesi gereği, borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının kötüniyetli olduğunun kanıtlanması gerekmektedir. Davacının kefilinin imzası nedeniyle başlatılan takip, kötüniyete dayanmayan bir haktır. Bu nedenle, tazminat istemi reddedilmelidir.
23. Hukuk Dairesi         2012/3941 E.  ,  2012/5443 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı temsilcileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı kooperatif tarafından müvekkili aleyhine girişilen icra takibine konu kredi sözleşmesinin kefil bölümündeki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve % 40 oranında kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı temsilcileri, davacının iddialarının doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen adli tıp raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu icra takibine dayanak teşkil eden borç sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesiyle, taleple bağlı kalınarak, ... İcra Müdürlüğü’nün 2005/193 sayılı takibinde davacının 6.271,35 TL asıl alacak ve faizleri ile birlikte toplam 8.709,00 TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine ve asıl alacağın % 40’ı oranındaki kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı temsilcileri temyiz etmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı temsilcilerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2) Dava, davalı kooperatif aracılığıyla dava dışı bankadan alınan kredi ile ilgili sözleşmedeki imzanın inkârına dayalı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İİK.’nun 72/5. maddesi uyarınca borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin sadece haksız olması yeterli olmayıp, alacaklının aynı zamanda kötüniyetli olduğunun da kanıtlanması gerekir. Davalı alacaklının kötüniyetli sayılabilmesi için de, haksız olduğunu bildiği ya da bilmesi gerektiği halde icra takibine girişmiş olması gerekir. Bu hususun ispat yükü de, davacı borçludadır. Dava konusu olayda davalı kooperatifin, davacının eli ürünü olmayan imzayı havi kredi sözleşmesinden dolayı davacı aleyhine haksız takip yaptığı hususu, menfi tespit davası sonunda anlaşılmış ise de, davacı kefilin sözleşmedeki imzası nedeniyle davalının belgeye dayalı olarak var olduğunu düşündüğü hakkın kullanımı amacıyla başlattığı takibin kötüniyete dayanmadığının kabulü ile davacının tazminat isteminin reddi gerekirken, mahkemece bu istemin kabulü doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı temsilcilerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara