Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4025 Esas 2012/5437 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4025
Karar No: 2012/5437
Karar Tarihi: 25.09.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/4025 Esas 2012/5437 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/4025 E.  ,  2012/5437 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı kooperatif tarafından müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, bir kısım kooperatif çalışanlarının ortakların imzalarını taklit ederek kendilerine çıkar sağladıklarını ileri sürerek, davalı kooperatife borcunun olmadığının tespitine, %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, takibe konu yapılan belgelerin ilam niteliğinde belgelerden olduğunu, senetlerin sahte olduğu iddiasının bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, borçlunun ibraz edeceği ödeme makbuzları varsa bunların davacının diğer borçlarına ilişkin olduğunu savunarak, davanın reddini ve %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin borca dayanak yaptığı senetlerdeki imzanın davacıya ait olmadığı, kötüniyetle takip yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı yararına kötüniyet tazminatına karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK"nun 72/5. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Anılan Yasa maddesi uyarınca, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa, borçlunun talebi üzerine, takip konusu alacağın yüzde kırkından az olmayacak şekilde, uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Diğer anlatımla borçlu davacı yararına kötüniyet tazminatına hükmedebilmek için, alacaklı davalının takibinde haksız olması yeterli olmayıp, kötüniyetli olduğunun da ispatı gereklidir.
    Somut uyuşmazlıkta ise takip, imzalı senetlere dayalı olarak var olduğu düşünülen hakkın kullanılması amacına dayalı olup, yargılama sonunda senetlerdeki imzaların davacıya ait olmadığı ve yapılan takibin haksızlığı belirlenmiş ise de, salt buna dayalı olarak davalı alacaklının icra takibini kötüniyetli olarak yaptığının kabulü doğru değildir. Bu itibarla, mahkemece, koşullarının oluşmadığının kabulü ile kötüniyet tazminatı istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 25.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara