Esas No: 2022/2846
Karar No: 2022/4207
Karar Tarihi: 30.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/2846 Esas 2022/4207 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/2846 E. , 2022/4207 K.Özet:
İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan tazminat davası sırasında tasfiye halinde olan şirketin ihyası talep edilmiştir. Mahkeme, ek tasfiye işlemlerinin yapılması yönünde karar vermiştir. Davalı tasfiye memuru istinaf etmiş, ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce istinaf talebi reddedilmiştir. TTK'nın 547. maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılması halinde, ilgililerin şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu işlemlerin sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri belirtilmiştir. Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/203 Esas sayılı dosyasında açılan tazminat davası nedeniyle tasfiye memurunun davanın reddine ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Kanun maddeleri: TTK'nın 547. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08.11.2018 tarih ve 2018/336 E- 2018/1181 K. sayılı kararın davalı tasfiye memuru tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce verilen 03.02.2022 tarih ve 2019/1602 E- 2022/85 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı tasfiye memuru tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi'nde Tasfiye Halinde Gül Matbaacılık Ambalaj San. ve Tic A.Ş. aleyhine işçi alacaklarından kaynaklanan tazminat davası açtığını, şirketin tasfiye edilmiş olduğunun anlaşılması üzerine mahkemece davalı şirketin ihyası işlemleri hususunda taraflarına yetki ve süre verildiğini belirterek Tasfiye halinde Gül Matbaacılık Amb. San. ve Tic. A.Ş.'nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin, o dönem yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 34 ve Ticaret Sicil Tüzüğü'nün 28. madde hükümleri çerçevesinde işlem yaptığını, müvekkilinin ticaret siciline tescil konusundaki talepleri ilgili yasa ve tüzüğün kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirip sonuca bağlamakla yükümlü olduğunu, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memuruna ait olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini savunarak davanın reddine, yargılama giderlerinin diğer tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tasfiye memuru davaya cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ihyası istenen şirketin sicil kaydından 01/09/2016 tarihinde tasfiyesine karar verildiği, 07/09/2016 tarihinde sicilden terkin edildiği, Büyükçekmece 4.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (İş Mahkemesi sıfatı ile) 2017/203 Esas sayılı davasında ihyası istenen şirketin davalı sıfatı bulunduğu ve davanın derdest olduğu, 6102 sayılı 547. maddesi uyarınca Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi sıfatı ile) 2017/203 Esas sayılı davasında taraf teşkilinin sağlamasının ve şirketin borçlu olup olmadığına yönelik ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu gerekçesiyle Tasfiye Halinde Gül Matbaacılık Ambalaj San. ve Tic A.Ş.’nin Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (İş Mahkemesi sıfatı ile) 2017/203 Esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanmasına münhasıran ihyasına, ek tasfiye işlemleri için davalı ...’ın tasfiye memuru atanmasına, kararın sicile tesciline ve ilanına karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı tasfiye memuru tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, TTK'nın 547. maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olması halinde, ilgililerin şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemlerin sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebileceği, mahkemenin talebi yerinde görmesi halinde tasfiye memurları veya yeni bir veya birkaç tasfiye memuru atayarak tescil ve ilan ettireceği, somut olayda, Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/203 Esas (öncesi 2001/1097 E) sayılı dosyasında açılmış bulunan tazminat davasının bulunduğu, söz konusu davaya ilişkin yargılamanın 16.04.2018 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararında davacı tarafça davalı şirketin ihya edilmesine ilişkin açılan dava neticesinin beklenilmesine karar verildiği görülmekle; davacının tasfiye halindeki şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yarar bulunduğu, tasfiyenin kapatılması için tüm tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması, tasfiye halindeki şirketin taraf olduğu tüm uyuşmazlıkların neticelenmiş olması gerektiği, bu nedenle tasfiye memurunun, davacı tarafından yasal sürede başvurulmadığından, tasfiyenin usule uygun yapılmış olmasından dolayı davanın reddi gerektiği yönündeki istinaf nedeninin yerinde olmadığı, davalı ... Memurluğu’nun bu davada yasal hasım olduğundan yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı, ancak davalı tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davalı tasfiye memurunun istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı tasfiye memuru tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına, Bölge Adliye Mahkemesi kararında davalı tasfiye memurunun ayrıca karar başlığında aleyhinde açılmış bir dava bulunmadığı halde tekrar hasım olarak gösterilmesinin maddi hataya ilişkin ve mahallinde düzeltilebilir olmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı tasfiye memurunun temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 30/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.