Esas No: 2022/5553
Karar No: 2022/7944
Karar Tarihi: 13.10.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5553 Esas 2022/7944 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/5553 E. , 2022/7944 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyiz incelemesi yapılmıştır. Sanıkların katılanlara yönelik ağırlaşmış yaralama ve basit kasten yaralama suçlarından mahkumiyetleri onanmıştır. Ancak, katılan vekilinin vekalet ücretine yönelik talebinin gözetilmediği gerekçesiyle, bu konuda karar düzeltme yapılmıştır. Ayrıca, sanık ve katılan sanık vekilinin temyiz talepleri üzerine yapılan incelemede, sanıkların hükümlerine çelişki nedeni olan yanlış uygulamalar olduğu tespit edilmiş ve hükümler bu nedenle bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 86/2, 86/3-e, 87/3, 29/1, 53, 58/6, 62/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51/1, 3 maddeleri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 14/1. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama, basit kasten yaralama
HÜKÜMLER : 1) Sanıklar ... ve ...'un, katılan ...'a yönelik neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan TCK'nin 86/1, 86/3-e, 87/3, 29/1, 53, 58/6 maddeleri gereğince ayrı ayrı 1 yıl 9 ay 27 gün hapis cezasına mahkumiyetlerine,
2) Sanık ...'in, katılan ...'e yönelik basit kasten yaralama suçundan TCK'nin 86/2, 86/3-e, 29/1, 62/1, 53, 51/1, 3 maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezasına mahkumiyetine,
3) Sanık ...'in, katılan ...'e yönelik basit kasten yaralama suçundan TCK'nin 86/2, 86/3-e, 29/1, 62/1, 53, 58/6 maddeleri gereğince 3 ay 22 gün hapis cezasına mahkumiyetine dair karar.
TEMYİZ EDENLER : Sanık ..., sanık ..., sanık ..., katılan sanık ... ve katılan ... vekili.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler sanıklar ..., ..., ... ve katılan sanık ... ile katılan ... vekili tarafından temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanıklar ... ve ... hakkında, katılan ...'a yönelik neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların, katılan ...'a yönelik neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş, sanıkların savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, bozmaya uyularak verilen hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık ...'ın meşru müdafaaya, sanık ...'ın nedene dayanmayan müdafinin ve katılan vekilinin ilk haksız hareketin karşı taraftan geldiğine, sanıklar hakkında alt sınırdan ceza verilmesinin hatalı olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine,
Ancak;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 14/1. maddesinin "Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir." şeklindeki hükmü karşısında, kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine, sanıklar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenden dolayı 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK’un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının mahsus bölümüne "Karar tarihi itibariyle yürürlükte olan (2021 yılı) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin sanıklardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren katılan adına ödenmesine" ibaresinin eklenmesine karar verilmek suretiyle hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2) Sanık ... ve katılan sanık ...'in haklarında basit kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, suçların sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların nitelikleri tayin edilmiş, cezaları azaltıcı haksız tahrik ve takdiri indirim sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, sanıkların savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre sanıkların haklarında basit kasten yaralama suçundan verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ...'in meşru müdafaaya, katılan sanık ... müdafiinin, ilk haksız hareketin karşı taraftan geldiğine, sanık ... hakkında alt sınırdan ceza verilmesinin hatalı olduğuna, vekalet ücretine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz sebeplerinin reddiyle,
a) Sanık ... hakkında kurulan hükmün "c" bendinde TCK'nin 62/1. maddesinin uygulanmasına karar verildiği halde, takiben ve yine "c" olarak adlandırılan bir sonraki bentte "Sanığın geçmişi ve sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları gözönüne alınarak sanık hakkında takdiren 5237 sayılı TCK’nin 62/1. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına" karar verilerek çelişkiye neden olunması,
b) Sanık ... hakkında kurulan hükmün "f" bendinde "Sanığın suç işleme konusundaki eğilimleri göz önünde bulundurulduğunda tekrar suç işlemeyeceği hususunda mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığından sanığa verilen hapis cezasının ertelenmesine takdiren yer olmadığına" karar verildiği halde, hükmün "m" bendinde "Sanığın suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkememizde yeterli kanaat oluştuğundan sanığa verilen 3 ay 22 gün hapis cezasının 5237 sy.lı TCK’nin 51/1. mad.si gereğince ertelenmesine" karar verilerek çelişkiye neden olunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan sanık vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerden 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 13.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.