Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/8840 Esas 2022/11889 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/8840
Karar No: 2022/11889
Karar Tarihi: 17.11.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/8840 Esas 2022/11889 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin uyuşturucu madde ticareti yapma suçuyla ilgili olarak verdiği karar incelendi. İnfaz aşamasında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen TCK'nın 53. maddesi ile ilgili olarak yapılan değişikliklerin gözetilmesi gerektiği belirtildi. Yargılama süreci kanuna uygun olarak yapıldı ve deliller tartışılarak vicdani karar verildiği tespit edildi. Ancak, sanığın avukatının atanmadan yazılı karar verilmesi, suç tarihleri ve iddianame tarihleri arasındaki hukuki kesintinin incelenmemesi ve TCK'nın 43. maddesi gereği zincirleme suç nedeniyle cezanın artırılması gibi nedenlerle karar bozuldu. TCK'nın 53. ve 43. maddeleri hakkında detaylı açıklama yapılmadı.
10. Ceza Dairesi         2021/8840 E.  ,  2022/11889 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : DİYARBAKIR 5. Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Mahkûmiyet


    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişikliklerin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
    B- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    1- CMK'nın 150/3. maddesi gereğince "alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır." şeklindeki düzenleme karşısında, suç tarihi itibarıyla sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun cezasının alt sınırı itibarıyla zorunlu müdafii tayininin gerekmediği, ancak 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile TCK’nın 188/3. maddesinde yapılan değişiklikle hapis cezasının alt sınırının on yıl hapis cezası olarak değiştirildiği, sanığın savunmasının alındığı 26/11/2015 ve karar tarihi olan 28/01/2016 tarihlerinde 6545 sayılı Kanun'un yürürlükte bulunduğu ve CMK’nın 150. maddesi uyarınca uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun cezasının alt sınırı itibarıyla zorunlu müdafii tayinini gerektirdiği gözetilmeden, yargılamaya devamla müdafii atanmaksızın yazılı şekilde karar verilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
    2- UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede; sanık ... hakkında; Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.04.2015 tarihli, 2014/178 esas ve 2015/164 karar sayılı dosyasında, suç tarihi 24.06.2014 ve iddianame tarihi 18.07.2014 olan uyuşturucu madde ticareti yapma suçu nedeniyle, yargılaması yapılarak cezalandırılmasına karar verildiği ve bu kararın temyiz edilmeksizin 10.06.2015 tarihinde kesinleştiği, temyize konu dosyada ise sanığın 26.03.2014 tarihli eylemi nedeniyle 02.09.2015 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, suç tarihleri ve iddianame tarihlerine göre hukuki kesintinin bulunmadığı anlaşılmakla, adı geçen dosyanın aslı veya onaylı örneği de bu dosya içine konularak incelenip, sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilip, eylemlerin tek suç, iki ayrı suç ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılıp değerlendirildikten sonra, zincirleme suç oluşturduğunun kabul edilmesi durumunda; ağır sonuç doğuran suç esas alınarak belirlenecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle TCK'nın 43. maddesi gereğince artırılması ve böylece bulunacak sonuç cezanın, kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan “fazla olması halinde” aradaki fark kadar “ek cezaya hükmolunması", aksi halde “ek ceza verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    17.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara