Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3830 Esas 2012/5279 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3830
Karar No: 2012/5279
Karar Tarihi: 19.09.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3830 Esas 2012/5279 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/3830 E.  ,  2012/5279 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, müvekkillerine davalılarca satılan bağımsız bölümlerin projede kiler ve kömürlük olduğunun daha sonra anlaşıldığını, davalıların projede cins tashihi yaparak satılan yerlerin daireye dönüştürüleceği taahhüdü vermesine rağmen vaad edilen proje değişikliğinin halen gerçekleştirilmediğini, müvekkillerinin davalılara güvenerek satın aldıkları yerlere ciddi miktarda masraf yaptıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacıların ödemiş oldukları paralar ve yaptıkları masraflara karşılık şimdilik 10.000,00 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı kooperatif ve ... vekili, davacıların satılan yerleri görerek ve bilerek satın aldığını, halen satın aldıkları yerlerde oturduklarını, daha iyi koşullarda oturmak için buralara masraf yaptıklarını, davanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı... ve ... vekili, davacıların kooperatif üyesi olmadığını ve aidat ödemediğini, kur"alar çekildikten sonra kur"a dışında kalan zemin kattaki tapusuz yerlere talip olduklarını, kooperatif başkanlığı tarafından davacılara buraların bağımsız bölüm olarak tapularının çıkarılamayacağı, yapı kullanım izninin verilemeyebileceği, bu şartlarda almak isterlerse alabileceklerinin söylendiğini, davacıların kabul etmeleri üzerine normal dairelerin çok altında sembolik bir fiyatla satın aldıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların kooperatif üyesi olmadığı, projede kömürlük ve kiler olarak gözüken yerleri kooperatiften satın aldıkları ve bu yerleri oturulabilir duruma getirmek için de bilerek masraf yapıp daire haline çevirdikleri, açtıkları davada haksız oldukları gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davacılar tarafından kooperatiften satın alınan daireler ile ilgili yapılan masrafın tahsili, uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma yeterli değildir. Kararda davacıların kooperatif üyesi olmadıkları kabul edilmiş ise de dosya içerisindeki kooperatife ait üye kayıt defterinde davacıların üye olarak kayıtları ve yapmış oldukları bir takım ödemeleri görülmektedir.
    1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 99. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken TTK"nun 336. maddesine göre genel olarak yönetim kurulu üyeleri kooperatif adına yapmış oldukları sözleşme ve işlemlerden dolayı şahsen sorumlu değildir. Aynı maddede beş bent halinde sayılan durumlar, bu genel ilkenin istisnaları olarak gösterilmiştir. Kooperatif ortağının, kooperatiften daire ya da tazminat alma olanağı kalmadığının sabit olması halinde kooperatif yöneticilerine dava açılabilir.
    Bu durumda mahkemece, kooperatife ait tüm defter, kayıt, belge ve genel kurul kararı celbedilip, konusunda uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yapılarak öncelikle davacıların kooperatif üyesi olup olmadıkları tespit edilip, kooperatif üyesi iseler davalı kooperatiften kendilerine konut verilmemesi sebebiyle tazminat isteyebilecekleri, davalı kooperatiften daire veya tazminat alma olanağının kalmaması halinde ise kooperatif yöneticilerinden tazminat isteyebilecekleri hususu da gözönünde bulundurulup, Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesindeki eşitlik ilkesi de dikkate alınarak, bilirkişi kurulundan bu hususları içerir rapor alınıp oluşacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara