Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2240 Esas 2022/4372 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2240
Karar No: 2022/4372
Karar Tarihi: 02.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2240 Esas 2022/4372 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı banka, müvekkilinin kefil olmadığı halde kendisine yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve %40 tazminat istemiyle dava açan davacının talebini reddetmiştir. Ancak yapılan inceleme sonrasında davacının imzasının sahte olduğu belirlenmiş ve bankanın kötü niyetli takip yaptığı tespit edilmiştir. İİK m. 72/5f gereğince %40 kötü niyet tazminatı davacıya ödenmesi kararlaştırılmıştır. Temyize gidilmiş ancak bütün itirazlar reddedilmiştir.
İİK m. 72/5f: Borcun kötü niyetle yerine getirilmemesi halinde, icra mahkemesi, takip konusu alacağın tutarının yarısına kadar olmak üzere borçlu tarafından alacaklının ıstırar etmesi üzerine alacaklının ya da alacağını temsil eden avukatın talebi üzerine, borçluya karşı %5 ile %50 arasında değişen oranlarda tazminatın verilmesine de karar verebilir.
11. Hukuk Dairesi         2021/2240 E.  ,  2022/4372 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16.09.2020 tarih ve 2020/87 E. - 2020/349 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka ile dava dışı şirket arasında yapılan Genel Kredi Sözleşmesini kefil olarak imzalamadığı halde davalının kredi sözleşmesine dayalı olarak icra takibi yaptığını ileri sürerek İzmir 13. İcra Müdürlüğü'nün 2009/5132 sayılı dosyasında yapılan icra takibinden dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, sözleşmedeki kefil imzasının davacıya ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının davanın kısmen kabulü ile; davacı ...’ın aleyhine takip konusu yapılan İzmir 13. İcra Müdürlüğü'nün 2009/5132 Esas sayılı dosyasındaki 28.08.2007 tarih, 80451 sıra numaralı 1.250.000.-TL bedelli kredi genel sözleşmesindeki imzanın davacının eli ürünü olmadığı anlaşıldığından bu takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine ,davacının davalı aleyhine %40 kötü niyet tazminatı talep etmiş olduğu gözetilerek; davaya konu olan takibin miktarının 513.811,16 TL olduğu ve bu miktar üzerinden harcın tamamlandığı belirlenmiş olmakla bu miktarın takibe konu edilmesi söz konusu olduğundan; davalının bu kredi sözleşmesinde imzasının sahte olmasından dolayı borçlu olmadığı ve bankanın kötü niyetli takip yaptığı belirlenmiş olmakla, İİK m. 72/5f gereğince %40 kötü niyet tazminatı tutarı olan 205.524,46 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26.292,36 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 02/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara