Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7555 Esas 2022/4382 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7555
Karar No: 2022/4382
Karar Tarihi: 02.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7555 Esas 2022/4382 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı banka, davalı bankanın usulsüz bir şekilde tasfiye ettiği mevduat ve kredi ilişkileri nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Ancak mahkeme, davalı bankanın işlemlerinin usule uygun olduğunu ve davacının taleplerini reddetmiştir. Davacı tarafın temyiz itirazları da kabul edilmemiştir. Karar, usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle onanmıştır. Kararda, tüketici mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davaların harçtan muaf olduğu belirtilmiştir. Kanun maddesi ise 6502 sayılı Yasa'nın 73/2. maddesidir.
11. Hukuk Dairesi         2020/7555 E.  ,  2022/4382 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 23.06.2020 tarih ve 2010/334 E. - 2020/349 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı ... (asaleten ve mirasçı sıfatı ile) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 31.05.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, müvekkili ...'ın davalı bankanın Bebek şubesinde ... ve... nolu 3 adet ayrı mevduat hesabı mevcut olduğunu, bu mevduat hesaplarından ... nolu hesapta 1.500.000.000.- TL mevcut olup karşılığında müvekkiline 1.000.000.000.- TL kredi kullandırıldığını, ...nolu hesapta 3.500.000.000.- TL mevcut olup karşılığında 3.000.000.000.- TL kredi kullandırıldığını, ... nolu hesapta 5.000.000.000.- TL mevcut olup bu hesap ... adına 22/01/1997 tarihli rehin sözleşmesine istinaden 3.500.000.000.- TL konut kredisi kullandırıldığını, ancak davalı banka daha önce konut kredisi olarak öngördüğü krediyi rehin sözleşmesinde tahrif ederek bireysel krediye dönüştürdüğünü, müvekkili davacı ...'ın kendine ait kredileri faizlerini muntazaman ve aksatmadan ödemekte iken rehin sözleşmesi ile kredi alan ...'da dahi faizlerini aksatmadan ödemekte iken davalı bankanın 12/02/1998 tarihinde hiçbir ihtar yapmadan tek taraflı olarak bu hesapları tasfiye edip kredileri kapattığını ve bakiye parayı müvekkiline verdiğini, ayrıca ... nolu mevduat hesabının rehin sözleşmesi ile teminat altına alınması söz konusu iken bu rehin aktinin İİK gereğince gerekli prosedür uygulanmadan tek taraflı olarak bozulduğunu, davalı bankanın müvekkili ... ve ...'ı çok büyük zarara uğrattığını, davalının bu haksız ve keyfi uygulaması nedeniyle müvekkillerinin ticari itibarının yok olduğunu ve faaliyetlerini sürdüremez hale geldiklerini, dolayısıyla bu haksız eylemin müvekkillerini manevi üzüntü içerisinde bıraktığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili ... için 25.000.000.000.-TL maddi, 50.000.000.000.-TL manevi tazminatın, müvekkili ... için 10.000.000.000.- TL maddi, 15.000.000.000.- TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, tazminat taleplerine olay tarihinden itibaren Merkez Bankası reeskont faizi işletilmesine masraflarla vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, yapılan işlemlerin usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacılar ile davalı banka arasında kredi ve mevduat ilişkisi bulunduğu, davacılardan ...'a kullandırılan taksitli kredinin mevduat hesapları kullanılmadan doğrudan kasa hesabı kullanılmak suretiyle tahsil ve tasfiye edildiği, dolayısıyla bu işlemde davalı bankanın usulsüz bir tasarrufu bulunmadığı, davacı ...'a kullandırılan ve bireysel kredi niteliği taşıyan taksitli konut kredisinin tasfiyesinin ise kredi taksitlerinin vadelerinde düzenli ödenmemesi nedeniyle davalı bankaca temerrüt koşulları gerçekleştiği, ...'la 22/01/1997 tarihinde imzalanan Konut Kredisi Sözleşmesi ile ...'ın ... lehine düzenlediği 22/01/1997 tarihli Rehin Sözleşmesinin ve davacı ...'ın imzasının bulunduğu Kredili Tasarruf Hesabı Taahhütnamesinin ilgili hükümlerine uygun olarak diğer davacı ...'ın mevduat hesabından yapıldığı, bu tasfiyede ve kredi ilişkilerinde davalı banka tarafından ihlal edilmiş bir işlem bulunmadığı, ...'a kullandırılan kredilerin ise taksitli olmadığı, kredili mevduat niteliğinde bulunduğu ve bu hesabın hem mevduat hesabı hem de kredili hesap olarak kullanıldığı, bu hesapların ...'ın kredi hesabının tasfiyesinden sonra da devam ettiği ve bu hesaplarla ilgili olarak davalı bankanın herhangi bir usulsüz tasfiye ya da uygulaması bulunmadığı, davacı ... adına açılmış mevduat hesaplarında bloke mevduat kaydı bulunmadığı, esasen bu hesaplarda davacının iddia etitği üzere bloke mahiyetinde bir paranın bırakılarak karşılığında kredi kullandırılmasının hesabın zaten kredili mevduat olması nedeniyle söz konusu olamayacağı, davalının kusuru bulunmadığı, maddi tazminat koşullarının oluşmadığı, yine davacıların kişilik haklarına yönelen bir saldırı bulunmadığı ve yine manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı ... (asaleten ve mirasçı sıfatı ile) vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı ... (asaleten ve mirasçı sıfatı ile)vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı ... (asaleten ve mirasçı sıfatı ile) vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6502 sayılı Yasa'nın 73/2. maddesi gereğince tüketici mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davalar harçtan muaf olduğundan davacı ... (asaleten ve mirasçı sıfatı ile) harç alınmasına yer olmadığına, 02/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara