Esas No: 2022/11357
Karar No: 2022/12134
Karar Tarihi: 22.11.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/11357 Esas 2022/12134 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/11357 E. , 2022/12134 K.Özet:
Bafra Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyetine karar verdi. Mahkeme, sanığı sağlık için tehlikeli madde temin etme suçundan değil uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan suçlu buldu. Sanığın evinde bulunan ve Adli Tıp Kurumu raporuyla uyuşturucu madde olduğu belirlenen maddeleri satın aldığı tanıkların beyanları doğrultusunda ticaret amacıyla satın aldığı açıklandı. Hüküm, 5320 sayılı Kanun'un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddeleri uyarınca verildi ve sanığın kazanılmış hakkı saklı tutuldu.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : BAFRA Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Sağlık için tehlikeli madde temin etme
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Ceza muhakemesindeki fiil, maddi ceza hukuku anlamında tek bir fiilden oluşabileceği gibi birden fazla fiilden de oluşabilir. Bu itibarla ceza muhakemesindeki fiil kavramı, maddi ceza hukukundaki fiil kavramından daha geniş bir içeriğe sahiptir. Bununla birlikte, maddi ceza hukuku anlamındaki tek fiilin, ceza muhakemesinde birden fazla fiili oluşturması da mümkün değildir.
Ceza muhakemesinde Cumhuriyet savcısı, yapmış olduğu soruşturma sonucunda kaleme aldığı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya iddianame ile uyuşmazlığın konusunu ve sınırlarını ortaya koymaktadır. Ceza muhakemesine konu edilen fiilin aynı olup olmadığının tespitinde de iddianame veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda belirtilen olaylar bütününün esas alınması gerekmektedir. Buna göre iddianame ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda yer alan fiilin işlendiği yer, fiilin süresi, zamanı, kullanılan araçlar, kullanılma biçimleri belirtilmek suretiyle bireyselleştirilerek tanımlanan olaylar göz önünde bulundurularak fiilin aynı olup olmadığı belirlenecektir. Fiilin aynı olup olmadığının belirlenmesinde Cumhuriyet savcısınca yapılan hukuki nitelendirmenin bir önemi bulunmamaktadır.
Somut olayda;
Bafra Cumhuriyet Başsavcılığınca, sanık hakkında “.... ele geçen bitki kırıntıları ve sentetik haplar ile ... dan ele geçen bitki kırıntıları üzerinde Erzurum Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce 06/12/2013 tarihinde tanzim edilen Uzmanlık Raporu incelendiğinde bitki kırıntılarının halüsinojenik etki gösteren sentetik maddeler olup yasak, kısıtlılık altında olan maddelerden olmadığı ve dolayısıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde ihtiva etmediği, sentetik hapların ise 2313 sayılı Yasa kapsamına alınan maddelerden olduğu, şüpheli ... ın ..., ... ve ...'a temin ettiği bitki kırıntılarının uyuşturucu uyarıcı madde ithiva etmediği, ... dan ele geçen hapların miktarı toplu halde bulunması, şüphelinin kişisel kullanımına yeter miktarda oluşu, şüpheliler ..., ... ve ... ın birlikte veya ayrı ayrı uyuşturucu madde ticareti yaptıklarına dair kamu davası açmak için yeterli şüphenin mevcut olmadığı anlaşılmakla....” denilerek Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Yapma veya Sağlama suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verildiği hâlde,
18.12.2013 tarihli ve 2013/1823 esas sayılı iddianame ile ise “Sanığın çocuklar ... ve ...’ya sağlık için tehlikeli madde temin ettiği” iddiası ile kamu davası açıldığı; sanık hakkında düzenlenen iddianame ile kovuşturmaya yer olmadığına dair ek kararda anlatılan fiillerin ceza muhakemesi anlamında tek bir fiil niteliğinde olduğu, dolayısıyla aynı fiil hakkında aynı zamanda hem kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar, hem de iddianame düzenlendiği gibi aynı konuda Bafra 3. Asliye Ceza Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosyanın Bafra Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, bu hâliyle sanık hakkında Bafra Cumhuriyet Başsavcılığınca aynı fiilden dolayı hukuki nitelendirme yapılarak verilmiş olan kovuşturmaya yer olmadığına dair ek kararının hukuki değerden yoksun olduğunun kabulü ile;
Dosyadaki belge, bilgiler ve sanığın savunmasına göre; ...'nın evinde ele geçen ve sanığa ait olan maddelerin Adli Tıp Kurumu Beşinci İhtisas Kurulunun 17.12.2018 tarihli raporu ile uyuşturucu madde olduğu belirlendiğinden, tanıklar Tuncay, Çağatay, Selman ve ...’ın beyanları karşısında; sanığın eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturduğu gözetilmeden suçun niteliği yanlış değerlendirilerek sağlık için tehlikeli madde temin etme suçundan hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun'un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddeleri uyarınca sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 22.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.