Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3287 Esas 2012/5203 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3287
Karar No: 2012/5203
Karar Tarihi: 18.09.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3287 Esas 2012/5203 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/3287 E.  ,  2012/5203 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif nezdinde iki üyeliğinin bulunduğunu, üyeliklerinden birini eşine devreden davacının diğer üyeliğinin devam ettiğini, aidat talep edilmemesi üzerine kooperatife yaptığı başvuru üzerine ikinci üyeliğinin iptal edildiğinin kendisine bildirildiğini, kooperatife gönderdiği ihtarnameye verilen cevapta ise ikinci üyeliğinin bulunmadığının beyan edildiğini ileri sürerek, müvekkilinin 1358 numaralı ikinci üyeliğinin tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, talebin öncelikle genel kurula iletilmesi gerektiğini, davacının, ortaklık haklarını kullanmadığını, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının genel kurula başvurmadığı ve davacı üyeliğine ilişkin genel kurulda herhangi bir karar alınmadığı, böyle bir başvuru yapılmadan ve genel kurulca karar alınmadan uyuşmazlığın dava yoluyla giderilmesinin istenemeyeceği, dava şartı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davacının 1358 numaralı diğer payına ilişkin kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir. Davalı kooperatif yönetimince, davacıya gönderilen 16.06.2010 tarihli cevabi ihtarnamede davacının 1043 numaralı üyelik haricinde üyeliğinin bulunmadığı belirtilerek davacının kişisel haklarını doğrudan ilgilendiren bir hususta ihtilaf yaratılmıştır. Kural olarak, yönetim kurulu kararları doğrudan dava edilemezler. İtiraz üzerine genel kurulda alınacak kararın, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 53.maddesi uyarınca dava edilmesi mümkündür. Yönetim kurulu kararlarının doğrudan ortağın kişisel haklarını etkilemesi, onun zararına sonuçlar doğurması halinde doğrudan dava konusu edilebileceği gerek öğretide ve gerek yargısal içtihatlarda kabul edilmektedir.
    Somut olayda, davacının üyelik payının bulunmadığını bildiren yönetimin dava konusu kararı, davacının kişisel haklarını doğrudan etkilediğinden, davacının dava açmadan önce genel kurula başvurması zorunluluğu bulunmadığı gibi, esasen davalının savunmasında yer verdiği 20.06.2010 tarihli genel kurulda davacı talebine konu üyelikle doğrudan ilgili olumlu veya olumsuz bir karar da verilmemiştir. Bu itibarla davacının, genel kurula başvurmaksızın dava yoluyla üyelik tespitini istemekte hukuki yararı bulunmaktadır.
    O halde, mahkemece işin esasına girilerek yargılama yapılması ve varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara