Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2391 Esas 2022/4367 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2391
Karar No: 2022/4367
Karar Tarihi: 02.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2391 Esas 2022/4367 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, Ziraat Bankası hesabından izni olmadan üç farklı tarihte toplamda 80.677 TL'nin Oyak Bank hesabına EFT yapıldığını iddia ederek bankadan maddi tazminat istemişti. Davalı banka ise talebin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddedilmesini istemişti. Mahkeme davacının belirtilen kişiyi tanıdığını ve onun davalı bankanın şubesine devamlı para çekmeye geldiğini belirterek davanın reddine karar verdi. Davacı temyiz etti ancak temyiz itirazları reddedildi ve karar onandı. Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi (iyiniyet) ve Medeni Yargılama Usulü Kanunu'nun 440. maddesi (ilam harcının ödenmesi).
11. Hukuk Dairesi         2021/2391 E.  ,  2022/4367 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18.02.2020 tarih ve 2019/171 E. - 2020/44 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin Ziraat Bankası ...Şubesinde bulunan hesabından izni ve bilgisi dışında üç ayrı tarihte toplam 80.677,00 TL'nin ... adlı kişinin Oyak Bank ...Şubesinde bulunan hesabına EFT yapıldığını, müvekkilinin uğradığı zarardan davalı banka şubesinin sorumlu olduğunu ileri sürerek, 80.677,00 TL maddi zararın haksız fiilin işlendiği tarihten itibaren reeskont faiziyle birlikte ödemesine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
    Davalı vekili, talebin zamanaşımına uğradığı ve müvekkilinin kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddi istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının, hesabından para çeken ... isimli kişiyi tanıdığı, bu kişi ile birlikte devamlı surette davalı bankanın ...şubesine para çekmeye geldiği, iş bu kişinin davacının ticari ilişki içerisinde yer aldığı hakkında yolsuzluk nedeni ile soruşturma yürütülen ...'in yanında çalıştığı, davacının parayı hesabından çeken kişiyi bilmesine, tanımasına rağmen bu kişi hakkında hiç bir işlem yapmadığı, şikayette bulunmadığı, o dönem yürütülen soruşturma sonucu doğrultusunda davalı bankayı sorumlu tutmaya çalıştığı bunun kendi beyanlarından net olarak anlaşıldığı, gerçekleştirilen işlemlerden ötürü o dönemdeki işlemler nedeni ile henüz bir hak talebinin bulunmadığını ve savcılık soruşturmasının sonucuna göre bankadan talepte bulunacağını belirten davacının, Türk Medeni Kanunu'nda düzenlenmiş dürüstlük kuralına aykırı davrandığı; zira kendi tasarrufunda bulunmadığını ikrar ettiği hakediş paralarının yatırıldığı Hayat Polikliniği hesabından yapılan işlemleri gerekçe göstererek ... ve ... ile arasındaki karmaşık ilişkilerden oluşan kaybını davalı bankadan karşılamaya yeltendiği; bir tacir olarak 2006 yılından bugüne kadar toplamı 80.660,00 TL olan paranın hesabından çekilmesinin bilgisi dışında gerçekleşmesinin mümkün olmadığı, dosya içerisine aldırılan müfettiş raporunda kendisine ifade edilmesi üzerine hesaba gelen paraların sahibinin kendisi değil ... olduğunu; bu nedenle hesabı hiçbir şekilde kontrol etmediğini ve paralar üzerinde tasarruf yetkisinin bulunmadığını, kendisinin poliklinikte sadece aylık ücretle çalışmakta olan bir doktor olduğunu; resmi prosedür gereği polikliniğin ve hesabın kendi adına kayıtlı olduğunu ikrar ettiği halde bankayı hukuki yaptırım tehdidi altında tuttuğu; buna mukabil ...'un hesabı ve poliklinik hak edişlerini ... ile birlikte kontrol ettiklerini ifade etmesi; ayrıca aynı hesaptan şikayet konusu 50.000,00 TL tutarlı EFT işleminin yapıldığı 30.01.2006 tarihinde bu işlem sonrası işlem gerçekleştirmiş olduğu dikkate alındığında hesaptan para çıkışının yine kendisi tarafından fark edilmemesinin makul bulunamayacağı, dava konusu edilen paranın çekilmesinden sonra dahi davacının bir çok işlemde bulunduğu, yetkisizce yapılan işlemlerden haberdar olmasına rağmen uzunca bir süre sessiz kalması, itiraz etmemesi ...'tan alacak talebinde dahi bulunmaması bu hali ile dava konusu işlemlere icazet verdiği iş bu aşamadan sonra davalı bankaya dava açmasının TMK 2. maddede yerini bulan iyiniyet ile bağdaşmayacağı da dikkate alınarak davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 02/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara