Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5059 Esas 2022/8079 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/5059
Karar No: 2022/8079
Karar Tarihi: 18.10.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/5059 Esas 2022/8079 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/5059 E.  ,  2022/8079 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ :Nitelikli kasten yaralama
    HÜKÜM :TCK'nin 86/1, 86/3-a, 87/3, 29, 62, 53. ve 58. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 3 gün hapis cezası ile mahkumiyetine dair karar;


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanığın bilinen en son adresinin aynı zamanda mernis adresi olduğunun, yokluğunda verilen gerekçeli kararın sanık adına mernis adresine tebliğe çıkartıldığının ve tebliğ imkansızlığı nedeniyle muhtara tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre sanığın adreste bulunmaması halinde, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim ederek ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirmesi gerekirken; bu işlemler yapılmadan, sanığın mernis adresinde oturup oturmadığı veya mernis adresinden sürekli olarak ayrılıp ayrılmadığı tespit edilmeden aynı Kanun'un 21/2. maddesine göre işlem yapılarak tebliğ evrakının muhtara teslim edilmesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından; sanığın eski hale getirme isteminin kabulü ile temyiz isteminin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    1)Müşteki ... hakkında Bakırköy Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 18.09.2013 tarihli raporda “TCK 86/3-b maddesi kapsamında kendisini ruh ve beden bakımından savunabilecek durumda olup olmadığını hususunda şahsın Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ilgili ihtisas kuruluna gönderilerek görüş alınmasının uygun olduğu" belirtilmesine rağmen anılan bu eksiklik giderilmeden hüküm kurulduğu görülmekle; mağdurun ruh ve beden bakımından kendisini savunabilecek durumda olup olmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile tespit edilerek, sonucuna göre sanık hakkında TCK’nin 86/3-b maddesinin uygulama alanının olup olmadığının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2) Sanık hakkında, tekerrüre esas alınan Tosya Sulh Ceza Mahkemesinin 07.02.2006 tarih ve 2005/333 Esas - 2006/26 Karar sayılı ilamına konu 765 sayılı TCK'nin 191/1 maddesinde düzenlenen, 5237 sayılı TCK'deki karşılığı 106/1-1. maddesinde düzenlenen tehdit suçunun, 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesinde 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası uzlaştırma kapsamına alındığı anlaşılmakla, tekerrüre esas alınan bu ilama ilişkin uzlaştırma işlemi uygulanıp uygulanmadığı araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK'nin 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    3) Sanığın eylemini TCK’nin 6/1-f-4 maddesi gereği silahtan sayılan fırça sapı ile işlediğine dair iddia ve kabule göre, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 86/3-e maddesinin uygulanmaması,
    4)Müşteki ile sanığın resmi nikahlı eş olmadıklarının anlaşılması karşısında, sanığın eylemi eşe karşı kasten yaralama olarak değerlendirilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 86/3-a maddesinin uygulanması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK'un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 18.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara