Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3978 Esas 2012/5187 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3978
Karar No: 2012/5187
Karar Tarihi: 17.09.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3978 Esas 2012/5187 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, kooperatif üyeliğinden istifa eden müvekkiline ödenmeyen çıkma payı alacağı için takip başlatmış ancak davalı kooperatif itiraz etmiştir. Mahkeme, kooperatif yönetim kurulunun, çıkma payı alacaklarını ödeme takvimine bağladığına dair belgeyi göz önünde bulundurarak, davacının dava talebini reddetmiştir. Ancak Yargıtay, davalının anasözleşmesinde belirtilen hükümlere uygun hareket etmediğini, davacının istifasından sonra yeni üye alınması gerektiğini, kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılması gerektiğini belirtip davanın yenilenmesine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17/1-2 maddeleri, 15/1-2 maddeleri, 21. madde.
23. Hukuk Dairesi         2012/3978 E.  ,  2012/5187 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, 15.06.2010 tarihinde davalı kooperatif üyeliğinden istifası kabul edilen müvekkiline ödenmeyen 19.200,00 TL çıkma payı alacağının tahsili için başlattıkları takibin, davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, çıkma paylarının sırasıyla ortaklara ödendiğini, davacıya ödeme sırasının gelmediğini, ayrıca kooperatifçe çekilen 9.000,00 TL kredinin çıkma payı alacağından mahsubu gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı kooperatif yönetim kurulunun, 21.06.2009 tarihli genel kuruldan aldığı yetkiye istinaden kooperatifin mevcudiyetinin tehlikeye düşmemesi için, çıkma payı alacaklarını 31.12.2011-31.12.2012 tarihleri arası ödeme takvimine bağladığı, takip tarihi itibariyle davacıya ödeme sırasının gelmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Kooperatif üyeliğinden ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 17/1 nci maddesi ve anasözleşmenin 15/1"nci maddesi gereğince, ayrıldığı yıl sonu bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haiz olup, ayrıldığı yıl sonu bilançosunun ertesi yıl genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hak talep edilebilir. Aynı Kanun"un 17/2 nci maddesi uyarınca kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği gerekçesiyle ödemelerin 3 yılı aşmamak üzere geciktirilmesine ilişkin bir kararın, anılan aynı genel kurulda alınması ve mahkemece, ödemenin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olduğunun bilirkişi raporu ile yargılama sırasında saptanması halinde, erteleme kararındaki süre geçmeden önce başlatılan icra takibine dayalı olarak açılan dava, alacağın muaccel olmasından önce takip başlatıldığı gerekçesiyle reddedilmelidir.
    Öte yandan, davalı kooperatif anasözleşmesinin 15/2" nci maddesinde "Ortaklığı sona erenlerin yerine ortak alınması halinde eski ortağın 21. madde uyarınca ödediği gider taksitleri derhal ödenir." hükmü yer almaktadır. Ayrılan ortağın doğrudan üyelik payı yerine yeni ortak alınması halinde eski ortağın yapmış olduğu ödemelerin derhal kendisine iade
    edilmesi gerekmektedir. Bu durumda, anılan 17/2 nci maddesine uygun bir erteleme kararı alınmış olsa bile davalı bu karardan yararlanamayacaktır. Gerek davacı yerine üye alınması gerekse alınmaması halinde iade edilecek aidatlar bakımından ifa günü belli olup, kooperatifin temerrüde düşürülmesi için ayrıca ihtar gönderilmesine gerek bulunmamaktadır.
    Mahkemece, davacının çıkma payı alacağının 21.06.2009 yılında yapılan genel kurulda 1 yıl içinde ödenmesi kararı alındığı, yönetimin ödeme takviminde belirtilen tarihten önce takip başlatıldığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
    Oysa, somut olayda, davacının 15.06.2010 tarihinde istifasının kabul edildiği çekişmesiz olup, esasen dosya kapsamı ile de sabit ve mahkemenin de kabulündedir. 2010 yılı bilançosunu onaylayan 22.06.2011 tarihli genel kurulda erteleme kararı alınmamıştır. Davacının çıkma payı alacağı, 23.07.2011 tarihinde muaccel olup, davacının 14.01.2011 tarihinde başlattığı icra takibi erken ise de, davacı vekili rapora itirazında, davacının istifasından sonra yerine yeni ortak alındığını ileri sürdüğü halde, mahkemece bu itiraz üzerinde durulmamıştır. Davacıya derhal ödemede bulunabilmesi için kooperatife yeni ortak alınması yeterli olmayıp yeni ortağın doğrudan davacının üyelik payı yerine alınması gerekir. Mahkemece, davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde kooperatif uygulamalarını bilen uzman bir bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak, denetime elverişli bir rapor alınması, davacının payı yerine takip tarihinden önce yeni üye alınmış ise davacının ödediği aidat bedellerinden 2010 yıl sonu bilançosunda yer alan genel giderlerden davacıya düşen payın düşülmesi ile belirlenecek çıkma payının, yeni ortağın alındığı tarihten itibaren takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği gözetilerek, davanın karara bağlanması gerekirken, eksik incelemeye ve kooperatif konusunda uzman olup olmadığı anlaşılamayan avukat bilirkişiden HMK"nun 266 ncı madde hükmüne aykırı olarak alınan ve benimsenen rapora dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamıştır.
    2-Bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara