Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3749 Esas 2012/5186 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3749
Karar No: 2012/5186
Karar Tarihi: 17.09.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3749 Esas 2012/5186 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/3749 E.  ,  2012/5186 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, kooperatif üyesi olan davalı ..."nın kooperatifçe tahsis edilen dairesini haricen diğer davalıya devrettiğini ancak üyeliğini devretmediğini, bu arada işlemiş faiziyle birlikte toplam 2.656,00 TL aidat borcunun tahsili için her iki davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalıların vaki haksız itirazları nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, her iki davalının itirazlarının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılardan ..., katıldığı duruşmalarda davanın esasına yönelik beyanda bulunmamış, diğer davalı ise, kooperatifin bilgisi dahilinde tahsis edilen dairesini 01.10.2007 tarihinde davalı ..."e sattığını, satıştan evvel de tüm borçlarını kooperatife ödediğini, icra takibinde talep edilen 2008 yılı 7 nci, 8 nci ve 9 ncu aylara ait aidat borçlarından sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı ..."nın, kooperatif üyeliğini diğer davalıya devrederek ortaklıktan ayrıldığına ilişkin delil sunamadığı, bu durumda üyeliği devam ettiğinden takibe konu aidat alacağının 960,99 TL"lik kısmından sorumlu olduğu gerekçesiyle bu davalıya yönelik davanın kısmen kabulüne, kooperatife üye olmayan diğer davalı ..."e yönelik davanın ise pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı ... temyiz etmiştir.
    1)Dava, aidat alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Dava tarihinde yürürlükte olan HUMK’nun 1/1. maddesine göre mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. Anılan kanunun 8. maddesinde Sulh Hukuk Mahkemesi"nde hangi dava ve işlerin görüleceği düzenlenmiş olup, son fıkrada ise bu ve diğer kanunların Sulh Hukuk Mahkemesi veya hâkimlerini görevlendirdiği dava ve işlere de Sulh Mahkemesince bakılacağı ifade edilmiştir. Buna göre, bir davanın Sulh Hukuk Mahkemesi"nde görülebilmesi için yasada açık bir düzenleme olması gerekmektedir.
    Somut olayda ise, davalı ..., ödeme ve benzeri nedenlerle değil, üyeliğini devretmesi nedeniyle kooperatifin ortağı olmadığını ileri sürerek, borçlu olmadığını savunduğuna göre, davalının ortak olup olmadığının tespiti bakımından hukuki bir durumun belirlenmesine yönelik bu dava, malvarlığı hukukuna ilişkin bir dava kapsamında görülemeyeceğinden görev hususunun parasal değere göre belirlenmesi de mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, kooperatif ortağı olunup olunmadığının belirlenmesi
    istemine ilişkin davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceğine dair bir düzenleme mevcut olmadığından, davaya bakmanın asıl görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiğinin kabulü ile mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    2)Bozma nedenine göre, davalı ....ı"nın temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."nın temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 17.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara