Esas No: 2021/1788
Karar No: 2022/4513
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1788 Esas 2022/4513 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1788 E. , 2022/4513 K.Özet:
Davacı, davalı şirketin \"MIRACLE SHINE\" ibareli marka başvurusuna müvekkilinin \"Shine\" ibareli markalarına dayanarak itiraz etmiş, ancak itiraz reddedilmiştir. Davacı, TPMK YİDK'nun kararının iptalini talep etmiş ve davalı şirket adına yapılan başvuru halinde hükümsüzlük talep etmiştir. Mahkeme, markalar arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olduğunu belirtmiş ve dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar vermiştir. Temyiz edilen hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 556 sayılı KHK 8/1 madde (İltibasın tespiti)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16.11.2020 tarih ve 2019/380 E. - 2020/395 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2012/84473 sayılı "MIRACLE SHINE" ibareli marka başvurusuna müvekkilinin "Shine" ibareli markalarına dayanarak yaptığı itirazın davalı Kurumun YİDK'nca nihai olarak reddedildiğini, işaretler ve kapsadıkları emtia arasındaki aynılık/benzerlik nedeniyle başvurunun tescilinin iltibasa sebebiyet vereceğini, tüketicinin markalar arasında bağlantı kuracağını ileri sürerek TPMK YİDK'nun 2014-M-11548 sayılı kararının iptalini, davalı şirket adına başvurusu yapılan 2012/84473 sayılı işaretin tescili halinde hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, markalar arasında bir benzerliğin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili başvurusundaki asıl unsurun "MIRACLE" ibaresi olduğunu, "parlayan" anlamına gelen ve tanımlayıcılık içeren "SHINE" kelimesinin ayırt ediciliğinin bulunmadığını, markaların farklı malları kapsadığını, ayrıca müvekkili adına tescilli bir kısım markaların kazanılmış hak sağladığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda, dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin nazara alınarak belirlenmesi gerektiği, davalının "MIRACLE SHINE" ibareli marka başvurusu ile davacının "Shine" ibareli tescilli markaları arasında ortalama tüketici kesimi nazarında görsel ve sesçil benzerlik oluştuğu, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, mesnet marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net aynısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin yargılama konusu mallar açısından ayırdığı satın alma süresi içinde davalının"MIRACLE SHINE” ibareli başvuru markasını gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun davacının "Shine" ibareli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, diğer bir anlatımla ortalama tüketici nezdinde başvuru kapsamındaki mallar açısından davacının "Shine" ibareli markalı ürününü satın almak isterken davalının "MIRACLE SHINE " ibareli başvuru markalı ürünü satın almak şeklinde bir yanılgı yaşayabileceği, bu mallar açısından her iki taraf markasının aynı işletmeye ait markalar ya da idari ve ekonomik anlamda bağlantılı bir işletme markaları olarak algılanabileceği, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK 8/1 maddesindeki iltibas koşulu oluştuğundan aksi yöndeki YİDK kararı hatalı olduğu, davalının başvurusundan önceki 2007/19086 sayılı markasında "SHINE" ibaresi varsa da bu kelimenin esaslı unsur olmadığı, ayrıca dava konusu marka başvurusunda emtia listesine ekleme yapılarak önceki markanın kapsamının genişletildiği, bu itibarla müktesep hak koşullarının somut olayda oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, Türk Patent'in 2014-M-11548 sayılı YİDK kararının iptaline, dava konusu 2012/84473 sayılı marka tescilli olduğundan hükümsüzlüğüne,sicilden terkin edilmesine karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 37,90 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine, 06/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.