23. Hukuk Dairesi 2012/2627 E. , 2012/5148 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkileri ile davalı ... şirket arasında 26.03.1999 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığını, ancak davalı şirketin binada bir çok eksik ve kusurlu işler bıraktığını, yaptırdıkları tespitle eksik ve kusurlu işler bedelinin 14.232,00 TL olarak saptandığını, iskan raporu da alınmadığını ileri sürerek, iskan masrafları da dahil olmak üzere şimdilik 5.000,00 TL"nin reeskont faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 16.01.2012 tarihli dilekçesiyle, taleplerini 18.436,51 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı yüklenici şirket vekili, müvekkilinin kendi edimlerini yerine getirdiğini ve inşaatı süresinden önce bitirip teslim ettiğini, iskan ruhsatı alacaklarına dair bir taahhütleri ise olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacıların herbiri için eksik ve kusurlu işlerden dolayı 100.00"er TL, iskan ruhsatı alınması ve diğer harcamalardan dolayı yine her davacı için 189,50 TL"nin dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalı şirketten tahsiline, davacılardan ... dava açıldıktan sonra daireleri aldığından, önceki dairesini de 3. kişilere sattığından davacı ..."ın ise davalı yükleniciyi 09.11.2004 tarihli ibranameyle ibra ettiğinden davalarının reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden; davacı vekili 16.01.2012 tarihli ve aynı tarihte harçlandırılan dilekçesiyle davasını ıslah ettiği halde mahkemece bu talebin dikkate alınmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bunun yanında davacılardan ..."ın davalı ile akdi ilişkisi bulunduğu ve sözleşme gereği kendisine düşen dairesini üçüncü bir kişiye devretmiş olmasının, sözleşmeden kaynaklanan haklarını da devretmesi anlamına gelmeyeceği gözden kaçırılarak bu davacı hakkında husumetten red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
3-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; davacılardan ... ile... maliki oldukları bağımsız bölümleri arsa sahiplerinden..., ..., ...... ise arsa sahiplerinin devir yaptığı kişilerden devralmışlardır. Yani davalı yüklenici ile aralarında herhangibir akdi ilişkilerinin bulunmadığı sabittir. Bu itibarla adıgeçen davacıların arsa sahiplerinden sözleşmeden doğan haklarını da devraldıkları ileri sürülüp kanıtlanamadığına göre haklarında aktif husumet yokluğundan davanın reddi kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte belirtilen nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.