Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2741 Esas 2022/4501 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2741
Karar No: 2022/4501
Karar Tarihi: 06.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2741 Esas 2022/4501 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen davada, davacı 5 yıl süreli yetkili satıcılık sözleşmesine aykırılık nedeniyle sözleşmenin feshedilerek cezai şart ödemesinin davalıya ihtar edildiğini ve davalının karşı ihtarname ile iddiaları kabul etmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 8.500,00 TL’nin ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı ise depozito bedeli ve ceza şartı talep edemeyeceğini, bayilik sözleşmesi feshinin haklı bir nedeninin bulunmadığını, ceza şartı talebinin de haksız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini ve cezai şart ve kâr mahrumiyetinin talep edileceğini belirtmiş, ancak depozito alacağı hususunda yeterli delil sunulmadığı gerekçesiyle bir talebi reddetmiştir. Davalı vekili tarafından yapılan temyiz itirazları mahkeme tarafından reddedilmiştir. Kanun maddeleri olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 438/2. maddesi ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 51. maddesi kararda yer almaktadır.
11. Hukuk Dairesi         2021/2741 E.  ,  2022/4501 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30.09.2020 tarih ve 2019/351 E. - 2020/534 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, taraflar arasında 14/08/2006 tarihli 5 yıl süreli yetkili satıcılık sözleşmesi akdedildiğini, davalının 2010 yılı satışlarında olağanüstü bir düşüş olması nedeni ile Ordu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/3 D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, yapılan tespitte davalının başka bir LPG firması ile çalıştığının anlaşıldığını, sözleşmeye aykırılık nedeniyle sözleşmenin feshedilerek cezai şart ödemesinin davalıya ihtar edildiğini, davalının karşı ihtarname ile iddiaları kabul etmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL tüp depozito alacağı, 4.500,00 TL cezai şart, 2.000,00 TL kâr mahrumiyeti olmak üzere toplam 8.500,00 TL’nin ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının depozito bedeli ve ceza şartı talep edemeyeceğini, rakip firma markalı Lpg tüplerinin satışa arzedilmediğini, edildiğine dair delil elde edilemediğini, satışın düşmesindeki kusurun davalıya ait olmadığını, alım taahhüdü yok ise kâr kaybı talebinin de dayanağının olmayacağını, bayilik sözleşmesi feshinin haklı bir nedeninin bulunmadığını, ceza şartı talebinin de haksız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında 14/08/2006 tarihli sözleşme imzalandığı, davacı tarafından ...17. Noterliği aracılığı ile davalıya gönderilen 15/02/2011 tarih ve 4011 yevmiye numaralı ihtarname ile Tüplü Yetkili Satıcı sözleşmesinin 15/02/2011 tarihi itibari ile feshedildiği, davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği, sözleşmenin 23. ve 24. maddeleri gereği cezai
    şart ve kâr mahrumiyeti talep edebileceği gerekçesiyle taleple bağlılık ilkesi gereği 4.500,00 TL'si cezai şart ile 2.000,00 TL'si kâr mahkumiyeti alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, depozito alacağı hususunda yeterli delil sunulmadığı ve bu husus ispat edilemediği gerekçesiyle bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 332,97 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 06/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara