Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/13234 Esas 2022/12322 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/13234
Karar No: 2022/12322
Karar Tarihi: 24.11.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/13234 Esas 2022/12322 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Tunceli 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir hükümde, sanığın uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkum edildiği ve sonraki bir kararın ise açıklanmasının geri bırakılması yönünde verildiği belirtiliyor. Ancak, bu geri bırakma kararının sanığın bilinen son adresi yerine, yanlış bir adrese tebliğ edildiği ve bu nedenle kararın geçersiz olduğu belirtiliyor. Bu nedenle, karara yönelik yapılan sonraki işlemlerin hukuken geçersiz olduğu ve dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu kararda, Tebligat Kanunu'nun çeşitli maddeleri ve 5271 sayılı CMK'nın 264/2. maddesi de açıklanmıştır.
10. Ceza Dairesi         2022/13234 E.  ,  2022/12322 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : TUNCELİ 1. Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, mercii tarafından tebligata Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin;
    Sanığın yokluğunda verilen 15/11/2018 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, sanığın 01.03.2013 tarihli temyiz dilekçesinde beyan ettiği "... Baba Mahallesi Aslan Sokak No:26 Kat:1 Merkez/Tunceli" adresi yerine "... Mahallesi 116. ..., Site ..., B2 Blok No:1/ .../..." adresine. mahkemece MERNİS adresi olduğuna dair şerh düşülmediği halde Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre 11.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve bu nedenle kararın da usulsüz olarak kesinleştirildiği anlaşıldığından; kesinleşmeyen karara ilişkin verilen sonraki karar ve işlemlerin hukuken geçersiz olduğu; sanığın 28.04.2022 tarihli temyiz isteminin 15/11/2018 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar "Durma" kararı niteliğinde olup itiraz yasa yoluna tabi olmaları nedeniyle, 5271 sayılı CMK'nın 264/2. maddesi uyarınca, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 24.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Hemen Ara