Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/549 Esas 2022/4568 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/549
Karar No: 2022/4568
Karar Tarihi: 07.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/549 Esas 2022/4568 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalının kendisine ait olmayan bir bonoyu icra ettiğini iddia ederek borçluluğunun tespiti ve %40 kötüniyet tazminatı talep etmiştir. Mahkeme, davacının davadışı kişiyi geniş yetkili olarak temsil eden vekaletnameyi ibraz etmesi sonucunda davalının ticari mümessili olmadığını kabul etmiş ve davanın reddine karar vermiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi ise ticari mümessilin iyi niyetli üçüncü kişilere karşı işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunmaya yetkili olduğunu belirterek, davacının borçlu olmadığı iddiasını kabul edilemez görmüştür. Daha sonra Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, davacının vekâletnamesiyle ticari mümessil olarak yetkilendirildiğine karar vermiş ancak davalının hükmedilen tazminat yönünden incelenmediği için dosyanın tekrar değerlendirilmesine karar verilmiştir. Mahkeme kararı, tüm temyiz itirazları reddedilerek onanmıştır.
İcra ve İflas Kanunu'nun 72/4. maddesi, takip konusu alacağın %20'si oranında icra tazminatı alınabileceğini belirtir.
Borçlar Kanunu'nun 449. maddesi, vekâletnameyle yetkilendirilen kişinin verilen yetkilere uygun işlem yapabileceğini ifade eder.
Borçlar Kanunu'nun 450. maddesi, ticari mümessilin işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunmaya yetkili olduğunu belirtir.
11. Hukuk Dairesi         2022/549 E.  ,  2022/4568 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki dava sonucu mahkemece verilen 02.09.2013 gün ve 2011/9-2013/325 sayılı hükmün (kapatılan) Yargıtay 19. Hukuk Dairesince 27.05.2014 gün ve 2014/7053-2014/9858 sayılı ilamla bozulması üzerine yukarıda tarih ve sayısı belirtilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarih ve 6763 sayılı Yasa'nın 43 ve geçici 4/1. maddesi uyarınca dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı tarafından kendisi aleyhine Antalya 1. İcra Müdürlüğü'nün 2008/10170 sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, icra takibine dayanak bononun ve imzanın kendisine ait olmadığını belirterek, davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davacının sahibi olduğu ... Okulunda servis şoförlüğü yaptığını, bahse konu özel okulu davacının verdiği geniş yetkiler içeren vekaletnameye dayalı olarak diğer takip borçlusu olan davadışı... ' nun resmen ve fiilen işlettiğini, müvekkilinin saflığından faydalanılarak davacının gerek şahsi harcamalarını gerekse de araç yakıt alımı gibi masraflarını müvekkilinin kredi kartından ödettirdiğini, takip dayanağı bonoyu da bu alacaklarına karşılık davadışı... isimli şahsın imzaladığını savunarak davanın reddine ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, ibraz edilen 22 Ekim 2007 tarihli vekaletname ile, davacının davadışı... 'na kendisine ait işletme ve araçlarla ilgili olarak geniş bir temsil yetkisi ile vekalet verdiği, dinlenen tanıkların ifadelerinde dahi davacının sahip olduğu okulun... 'nun okulu olduğunu sandıklarını belirttikleri, davacı tarafından... 'na verilen vekaletname ile... 'nu ticari mümessil olarak atandığının açıkça ortada olduğu, kambiyo taahhüdünde bulunmak için ticari mümessile ayrıca yetki verilmesine gerek olmadığı, davacı senetteki imzayı inkar etmişse de, senetteki imzanın zaten ticari mümessil olarak atanan... 'na ait olması sebebi ile imza incelemesine gerek görülmediği gerekçeleriyle davanın reddine, icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine dair ihtiyati tedbir kararı verildiğinden takip konusu alacağın %20' si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiş, kararın taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi'nin 27.05.2014 tarih 2014/7053 Esas- 2014/9858 Karar sayılı ilamıyla kararın davacı yararın bozulmasına karar verilmesi sonrasında mahkemece 25.11.2015 tarih 2015/325 Esas, 2015/354 Karar sayılı ilamıyla önceki kararda direnilmesine, davacı tarafından açılan menfi tespit davasının ve taleplerin reddine, İİK'nın 74/4. maddesi gereğince takip konusu alacağın %20' si oranında icra tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
    Direnme kararının, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi'nin 01.02.2017 tarih 2016/20494 Esas, 2017/696 Karar sayılı ilamı ile bozma kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 04.11.2021 tarih 2017/(19)11-1648 Esas, 2021/1350 Karar sayılı ilamıyla, davaya konu 22.10.2007 tarihli vekâletnameye göre davacı dava dışı... ’nu; davacının resmî makam ve mercilerde tam yetkili olarak temsile; ticarî defter ve belgeleri sunmaya; her türlü vergi ve cezalardan dolayı işlem yapmaya; fiş, fatura, gider pusulası gibi belge tasdik veya basım izinlerini almaya; ilgili SSK veya vergi dairesine müracaatta bulunmaya; e-bildirge ve e-beyanname sözleşmelerini imzalamaya; kullanıcı kodu ve kullanıcı kodu zarfını ilgili Kurumdan imza karşılığında teslim almaya; bu konularla ilgili yapılması gereken her türlü yasal işlemleri resmî makam ve merciler önünde yapmaya ve imzalamaya; dava ve takiplerde temsile; ahz-u kabza; sahip olduğu ve sahip olacağı motorlu araçlarla ilgili her türlü işlemi yapmaya yetkili kıldığı, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 449. maddesi gereğince dava dışı... ’nun yukarıda belirtilen vekâletname uyarınca tanınan yetkiler kapsamında davacının ticarî mümessili olduğunun kabulü gerektiği, ayrıca, BK’nın 450. maddesinde belirtildiği üzere ticarî mümessil, iyi niyetli üçüncü kişilere karşı, işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunmaya ve onun adına işletmenin amacına giren her türlü işlemleri yapmaya yetkili olduğundan, davacı ticarî mümessil olan dava dışı... tarafından düzenlenen bonodan dolayı borçlu olmadığını ileri süremeyeceği, zira, ticarî mümessil iyi niyetli üçüncü kişilere karşı işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisine sahip olduğu, bu nedenlerle dosya içeriğinde yer alan vekâletname geniş yetkiler içermekte olup, dava dışı... ’nun davacının ticarî mümessili olduğu kabul edilerek bono düzenleyebileceğinden bahisle verilen direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, ne var ki, Özel Dairece davacı aleyhine İcra ve İflâs Kanunu’nun 72/4. maddesi gereğince hükmedilen tazminat yönünden bir inceleme yapılmadığından bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 51,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara