Esas No: 2021/5596
Karar No: 2022/4583
Karar Tarihi: 07.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/5596 Esas 2022/4583 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/5596 E. , 2022/4583 K.Özet:
Davacı, banka tarafından açılan takibe itiraz ederek 2005 tarihli kredi sözleşmesini kefil olarak imzaladığını, diğer kredi sözleşmesinde imzası olmamasına rağmen akrabalık sebebiyle sorumlu tutulmak istenildiğini belirtti ve 2007/1337 sayılı icra dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etti. Davalı banka ise davacının kredi borcundan dolayı sorumlu olduğunu savundu. Mahkeme, davacının imzasının bulunduğu kredi sözleşmesinin her iki krediyi de kapsadığını ve davacının müteselsil kefil olarak alacaktan sorumlu olduğuna hükmetti. Dava, teminat alacaklısı olan Girişim Varlık Yönetimi A.Ş. bakımından esastan reddedildi ve diğer davalılar lehine husumetten reddedildi. Temyiz başvurusu reddedildi.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu (TMK) madde 49
- İcra ve İflas Kanunu (İİK) madde 48
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Polatlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 24.12.2020 tarih ve 2019/68 E. - 2020/289 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı asil, davalı bankaca kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa dayalı olarak aleyhine takip başlatılmış ise de kendisinin 30.06.2005 tarihli genel kredi sözleşmesini kefil olarak imzaladığını, diğer kredi sözleşmesinde imzası olmamasına rağmen kredi asıl borçlularıyla akraba olması nedeniyle sorumlu tutulmak istendiğini ileri sürerek, 2007/1337 sayılı icra dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Girişim Varlık Yönetimi A.Ş. vekili, davacının takibe konu kredi borcundan dolayı sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, takibe konu alacağın Girişim Varlık A.Ş.'ye temlik edildiğini, bu nedenle taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; takip konusu alacağın kaynaklandığı kredinin davacının imzasının bulunduğu 30.06.2005 tarihli sözleşme kapsamında olduğunu, davacının kredinin teminatı için verdiği 40.000,00TL tutarındaki ipoteğin 60.000,00TL tutarlı krediyi kapsadığını, davacının imzasının olduğu sözleşmenin her iki krediyi de kapsadığı, dava konusu 2007/1337 sayılı takipte davalı bankanın kredi alacağının 12.116,67TL olduğu ve davacının kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olarak alacaktan sorumlu olduğu, alacağın temlikinin davadan önce davacıya ihtar edildiğine ilişkin dosyada bilgi belge bulunmadığı gerekçesiyle davalı Girişim Varlık Yönetimi A.Ş. bakımından davanın esastan reddiyle davalı ... A.Ş. yönünden davanın husumetten reddiyle davalılar lehine tek vekalet ücretine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle karar ve temyiz tarihinden sonra 07/01/2022 de davacı asıl ...’ın vefatı üzerine Polatlı 1. icra Dairesi 2010/2953 Esas sayılı takip dosyasına muris eş tarafından yapılan ödemenin infazda nazara alınacak olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.