Esas No: 2022/3720
Karar No: 2022/8241
Karar Tarihi: 24.10.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/3720 Esas 2022/8241 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/3720 E. , 2022/8241 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten Öldürmeye Teşebbüs
HÜKÜM : 1) Iğdır 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/11/2018 tarih 2016/286 E. 2018/193 K. sayılı ilamı ile 5271 sayılı CMK'nin 223/2-e maddesi uyarınca beraatine dair kararı.
2) Bu kararın istinafı üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 21/02/2019 tarih, 2019/355 E. 2019/615 K. sayılı ilamı ile beraat hükmüne yönelik istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddine dair kararı.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 21/02/2019 tarih, 2019/355 Esas ve 2019/615 Karar sayılı kararının, katılan vekili tarafından 5271 sayılı CMK'nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığa isnat edilen 5237 sayılı TCK'nin 81, 35. maddelerinde düzenlenen kasten öldürmeye teşebbüs suçu için yasada öngörülen hapis cezasının üst sınırının on yıldan fazla olması nedeniyle ilk derece mahkemesince verilen "beraat" hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın 5271 sayılı CMK'nin 286/2-g maddesi gereğince temyizi kabil olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 21/02/2019 tarih, 2019/355 Esas ve 2019/615 Karar sayılı kararının tüm dosya kapsamına göre hukuka uygun olduğu anlaşıldığından; katılan vekilinin; delillerin hatalı değerlendirildiğine, hatalı
kabule, beraat kararının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle, 5271 sayılı CMK’nin 302/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 304/1. maddesi gereğince "Iğdır 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine" gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24/10/2022 gününde Heyetimizden Sayın Üyeler ... ve ...'ın sanık hakkında mahkumiyet hükmü verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına ilişkin karşı oyları ve oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:
Tüm dosya kapsamına göre aynı meralarda hayvan otlatmaları ile ilgili iki aile arasında husumet bulunduğu, bu husumet nedeniyle 15.04.2013 tarihinde ...’un katılanın akrabaları olan ... tarafından öldürüldüğü, aynı gün 4-5 saat sonra o bölgede hayvanları bulunan katılan ...’a bir hayvanının hastalandığının haber verilmesi üzerine katılanın hayvanlarını kontrol etmeye gittiği, olay yerine gelir gelmez sanık ... ve yanında kimliği tesbit edilemeyen kişi ya da kişilerin uzun namlulu silahlarla katılana ateş etmeye başladıkları katılanın oradaki bir kayanın arkasına sığınarak atışlardan korunmaya çalıştığı ancak her iki bacağından isabet aldığı ve BTM ile giderilemeyecek 6. derece kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı, atışların uzun süre devam ettiği, olay yerine Jandarma ekiplerinin gelmesi üzerine sanık ve yanındakilerinin kaçtıkları anlaşılmıştır.
Her ne kadar sayın çoğunluk beraate ilişkin kararın onanmasına karar vermiş ise de bu karara iştirak etmiyoruz şöyle ki; katılanın sıcağı sıcağına alınan ilk beyanından itibaren ateş edenlerden birisinin ... olduğunu söylemiş ve istikrarlı bir şekilde beyanlarını sürdürmüştür. Katılanın beyanlarını olay yerinde çobanlık yapan ve tarafsız tanıklardan ... da doğrulamıştır. Yine tanık ... de beyanları büyük ölçüde doğrulamıştır.
Sanığın mensubu bulunduğu ailede pek çok kişi olmasına rağmen ve ateş edenlerin birden fazla olduğu anlaşılmasına karşın katılanın sadece sanığı gördüğünü
diğerlerini ise tanıyamadığını söylemiştir. Katılanın sanığa özellikle suç isnadında bulunması için bir neden bulunmadığı gibi tarafsız tanıkların da sanığa iftira atmaları için bir sebep yoktur.
Ayrıca katılanın ilk ifadesinde çobanların adını vermemesi bir çelişki olarak belirtilmiş ise de katılanın aksine ilk ifadesinde çobanlardan bahsettiği ancak soruşturma makamları tarafından sorulmadığı için isim zikretmemesinin bir çelişki olmadığı, sorulduğunda katılanın tanıkların isimlerini verdiği ve tanıkların olay yerinde oldukları ile ilgili bir tereddüt bulunmadığı,
Sanığın ise olay sırasında bulunduğunu iddia ettiği yer ile ilgili gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun tanık ... ...’in anlatımları ile sabit olduğu,
Böylece sanığın atılı suçun faillerinden olduğu hususunda her türlü şüpheden uzak kesin bir kanaate varıldığı, sanığın birkaç saat önce öldürülen akrabası ...’un intikamını almak için karşı aileye mensup katılanı kan gütme saiki ile öldürmeye teşebbüs ettiği anlaşıldığından, cezalandırılması gerektiği ve kararın bu yönüyle bozulmasına karar verilmesi gerektiğini düşündüğümüzden sayın çoğunluğun görüşüne muhalefet ediyoruz.