Esas No: 2020/7679
Karar No: 2022/4591
Karar Tarihi: 07.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7679 Esas 2022/4591 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7679 E. , 2022/4591 K.Özet:
Davacı, davalı ile hayvansal yağ alımı anlaşması yaptıklarını ve faturalı alışverişin bugüne kadar devam ettiğini ancak daha sonra davalının anlaşmayı feshettiğini ve mal veremeyeceğini beyan ettiğini iddia ederek toplam 582.448,57 TL bedelli çeklerin karşılıksız kaldığını ileri sürerek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı ise çeklerin bedelsiz kaldığı iddiasının ispat yükünün davacıda olduğunu ve davanın reddedilmesini istemiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, davacının iddialarını yazılı delillerle ispat edemediği gerekçesiyle eldeki davanın reddi gerekirken yanılgılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar vermiştir. Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir ve Yargıtay da davacının bütün temyiz itirazlarının yerinde olmadığına karar vererek Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararını onamıştır.
Kanun Maddeleri:
- HMK'nın 373/3. maddesi
- TBK.’nın 207. maddesi, ikinci fıkrası
- HMK'nın 370/1. maddesi
- HMK'nın 372. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın reddine dair verilen 30.06.2020 tarih ve 2020/223 E. - 2020/755 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 07.06.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Dr. ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ile davacı arasında sözlü olarak hayvansal yağ alımı anlaşması yapıldığını, anlaşma ile faturalı alışverişin bugüne kadar devam ettiğini ve davacının davalıya ileriye dönük çekler verdiğini, davalının davacıya aralarındaki sözlü anlaşmayı bitirdiğini ve mal veremeyeceğini beyan ettiğini, davacı tarafından davalıya Yapı Kredi Bankası ... Şubesi ... iban nolu hesaba ait, 12.09.2015 keşide tarihli, ... numaralı 75.000,00 TL, 19.09.2015 keşide tarihli, ... numaralı 75.000,00 TL, 26.09.2015 keşide tarihli, ... numaralı 80.000,00 TL, 04.10.2015 keşide tarihli, ... numaralı 96.448,57 TL, 17.10.2015 keşide tarihli, ... numaralı 50.000,00 TL, 24.10.2015 keşide tarihli, ... numaralı 50.000,00 TL, 07.11.2015 keşide tarihli, 3160331 numaralı 76.000,00 TL, 14.11.2015 keşide tarihli, 3160332 numaralı 80.000,00 TL, toplam 582.448,57 TL bedelli çeklerin teslim edildiğini, ancak karşılığında mal alınmadığını, davalının anlaşmayı feshederek mal veremeyeceğini beyan ettiğini, toplam 582.448,57 TL bedelli çeklerin karşılıksız kaldığını iddia ederek çekler nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, söz konusu iddiaların hiçbir gerçeklik payı bulunmadığını, çeklerin bedelsiz kaldığı iddiasının ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, davalının sözleşme gereğince üzerine düşen edimi yerine getirerek karşı tarafa çeklerin bedelinden fazla mal teslim ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafa yemin deliline dayanıp dayanmadığının hatırlatıldığı, davacı vekilinin sunduğu 10.03.2020 tarihli dilekçesi ile yemin deliline dayanmadıklarını bildirdiği, çekin bir ödeme aracı olduğu, TBK.’nın 207. maddesinin ikinci fıkrasında da asıl olanın peşin satış olduğunun düzenlendiği, buna göre davacının malları teslim aldığının kabulünün gerektiği, dava konusu çekleri avans olarak verdiğini, çeklerin bedeli kadar malları teslim almadığını iddia eden davacının, bu iddialarını yazılı delillerle ispat etmesi gerektiği, davacı tarafın dava konusu çeklerin avans çeki olduğunu, çekler bedeli kadar malları teslim almadığını ve çeklerin bedelsiz kaldığını kesin delillerle ispat edemediği, bu gerekçelerle eldeki davanın reddi gerekirken yanılgılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince HMK'nın 373/3. maddesi uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.