Esas No: 2021/2784
Karar No: 2022/4796
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2784 Esas 2022/4796 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2784 E. , 2022/4796 K.Özet:
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, davalı şirketin işleteni olduğu araçta taşınan kargoların yangın sonucu hasar görmesi nedeniyle müşterilere ödenen tazminatın tahsili istenmişti. Mahkeme, taşıyan davalı şirketin TTK'nun 877 ve 879. maddeleri uyarınca sorumlu olduğuna ve davalıların müştereken müteselsilen sorumlu olmasına karar verdi. Ancak diğer davalıların kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın bu yönden reddine hükmetti. Kararda ayrıca, davalıların avukatlarına ödenecek vekalet ücretlerine karar verildi. Kanun maddeleri olarak TTK'nun 877 ve 879. maddeleri üzerinde duruldu.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 22.12.2020 tarih ve 2020/107 E. - 2020/689 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin taşımasını üstlendiği 1007 adet/paket kargonun davalı ...'ın işleteni olduğu, diğer davalılar ... ve ...’in şoförü olduğu araca yüklendiğini, dorsede çıkan yangın nedeniyle emtianın da yanarak hasar gördüğünü, müvekkili şirketin bu sebeple müşterilerine şimdilik 292.263,00 TL tutarında hasar tazmin bedeli ödediğini, bir kısım müşterisinin hasar tazmin taleplerininin incelemesinin ise halen devam ettiğini, müvekkili şirketin ödemek zorunda kaldığı hasar tazmin tutarından davalıların müştereken müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 292.263,00 TL'nin kazanın vuku bulduğu 25/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; müvekkili ...'in araç sahibi ve sürücüsü olmadığını, bu müvekkili yönünden davanın reddi gerektiğini, müvekkili ...'in sürücüsü olduğu araçta çıkan yangını söndürmek için elinden gelen çabayı sarfettiğini ve kusuru bulunmadığını, müvekkilinin taşıdığı kargonun ne olduğunu bilmediğini, taşınan malların yangına sebep olmuş olabileceğini, sağlam kalan malların davacıya teslim edilmiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davacı firmaya ait kargoların başka bir şubeye taşınması işi için davacı ile davalı ... arasında 24/08/2012 tarihli ve tek seferlik bir taşıma sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmede taşımacı ..., taşıtın sürücüsünün ... olarak gösterildiği, ancak sözleşmeyi ... vekili olarak ...'in imzaladığı, bu yönüyle davacının taşıtan, davalı ...'ın ise taşıyıcı sıfatına sahip olduğu, taşıma sırasında aracın sürücüsünün ... olduğu, ...'in de ikinci şoför olarak araçta bulunduğu, araç seyir halindeyken arka lastikten çıkan ve dorseye sirayet eden yangını kendi çabalarıyla söndürmeye çalıştıkları ancak başarılı olamadıkları, davalılar yangının lastiğin patlaması nedeniyle oluştuğunu ifade etmiş ise de, teknik bilirkişi tarafından bunun mümkün olmadığı, ısıya maruz kalmayan yada aşırı derecede ısınmayan lastiğin patlamasından dolayı yanmasının söz konusu olamayacağı, ancak fren balata sisteminin kampanalara sürekli sıkı temas halinde kalması, tekerlek rulmanlarının arızası nedeniyle aşırı derecede ısınması, lastik havalarının azlığından dolayı veya dış müdahale ile ateşe maruz kalması sonucunda patlamanın mümkün olabileceğinin bildirildiği, araca dış bir müdahale olduğuyla ilgili dosyaya yansıyan bir delil bulunmadığı, dolayısıyla yangının aracın bakım eksikliğinden kaynaklandığı, davalı şoförler ... ve ...'in kullandıkları aracın bakımı hususunda görevli olmadıkları ve buna dair bir sorumlulukları bulunmadığı, bu hususun davalı/taşıyıcı ... tarafından da kabul ve beyan edildiği, bu durumda yangının oluşumunda davalılar ... ve ...'e atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığının anlaşıldığı, davacının müşterilerine yaptığı mal bedellerinin ödenmesinden kaynaklanan zararından taşıma sözleşmesinin tarafı olan davalı ...'ın TTK'nun 877 ve 879. maddeleri uyarınca sorumluluğunun bulunduğu, davacı ve davalı ... arasındaki ticari ilişki taşıma sözleşmesine dayandığından davalı ...'ın sorumluluğunun sözleşmeye dayanan sorumluluk olup temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği, davalının davadan önce temerrüde düşürülmediği, diğer davalılara atfı kabil bir kusur bulunmadığından zarardan sorumlu tutulamayacakları gerekçesiyle davanın davalı ... yönünden kısmen kabulü ile, 247.817,80 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalılar ... ve ... yönünden davanın reddine, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 25.797,25 TL vekalet ücretinin davalı ...'dan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalılar ... ve ...'in kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 6.577,88 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara ödenmesine karar verilmiştir.
Karar davalılar vekilince ve katılma yoluyla davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, katılma yoluyla davacı vekilinin bütün temyiz itirazları ile davalılar vekilinin aşağıda yazılı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, davacıya ait kargoların, davalı taşıyıcı ... ile ifa yardımcıları olan diğer davalıların taşıması sırasında araçta çıkan yangın sonucu hasar görmesi nedeniyle müşterilere ödenen tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde 292.263,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istenmiş, yerel mahkemece bozma ilamına uyularak verilen kararda davalı ... aleyhine 247.817,80 TL tazminata, diğer davalıların ise kusurları bulunmadığından haklarındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın red olunan bölümü yönünden davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve diğer davalılar yönünden de davanın esastan reddedilmesi nedeniyle nisbi vekalet ücreti tayini gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi yanlış olup bozmayı gerektirmekte ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1086 sayılı HUMK 438/7 maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) no.lu bentte açıklanan nedenle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 22.12.2020 tarihli kararın 7 no.lu fıkrasının hükümden çıkarılarak yerine "Davalıların vekille temsil edilmeleri nedeniyle hesaplanan 25.797,25 TL nisbi vekalet ücretinin (6.533,42 TL kısmen red nedeniyle davalı ...'a) davacıdan alınarak davalılara verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalılar tarafından ödenen temyiz peşin harçlarının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL onama harcının davacıdan tahsiline, 13/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.