Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3925 Esas 2022/4771 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3925
Karar No: 2022/4771
Karar Tarihi: 13.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3925 Esas 2022/4771 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen ve Yargıtayca incelenen bir davada, davacı şirket yurt dışında yatırılan paraların geri çekilebileceği ve yüksek faiz verileceği garantisine dayanarak davalı şirkete para vermiş, ancak ödenen paranın geri alınamadığını ileri sürerek taraflar arasındaki geçerli bir ortaklık ilişkisi olmadığının tespit edilmesi ve ödenen paranın tahsili istemiyle dava açmıştı. Mahkeme, Dairemizce bozma kararı uyularak yapılan yeniden yargılama sonucunda, 7194 sayılı Kanun'un 41. maddesi kapsamında karar verilmesine yer olmadığına hükmetti. Ancak, davacı vekili ve davalı şirket vekili kararı temyiz etti ve Daire bu itirazları reddetti. Ayrıca, Daire, davacı vekilinin temyiz itirazlarını kabul ederek kararın davacı yararına bozulmasına karar verdi. Kararda, 11.05.2017 tarihli kararın davalı şirket açısından kesinleştiği ve bu durum gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği vurgulandı. Kanun maddeleri olarak, davaya ilişkin hükümler 7194 sayılı Kanun'un 41. maddesi kapsamında, kesinleşmiş kararın gözetilmesi gerektiği ise Medeni Usul Kanunu'nun 346. maddesi kapsamındadır.
11. Hukuk Dairesi         2021/3925 E.  ,  2022/4771 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30.12.2020 tarih ve 2020/368 E. - 2020/1093 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından duruşmalı, davalı şirket vekilince duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 13.06.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı ...Ş. vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirketin yurt dışında birçok ülkede yatırılan paraların istenildiği her an geri çekilebileceği ve karşılığında yüksek oranda faiz verileceği garantisi ile müvekkilinin davalı tarafa para verdiğini, ancak ödenen paranın bir türlü geri alınamadığını ileri sürerek, taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine ve ödenen paranın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı şirket vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın 7194 sayılı Kanun'un 41. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve davalı ...Ş. vekili temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının ve davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemenin 11.05.2017 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüyle davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine ve 102.670,04 TL’nin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir. Anılan karar taraflara tebliğ edilmiş olup kararı sadece davalı ...Ş. vekili temyiz etmiştir. Bu itibarla mahkemenin 11.05.2017 tarihli kararı davalı ... yönünden kesinleşmiş bulunmaktadır. Davalı ...Ş. vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 21.11.2019 tarihli kararı ile mahkeme kararı bozulmuş olup bu durumda bozmadan sonra mahkemece davalı ... hakkındaki 11.05.2017 tarihli kararın kesinleştiği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu yönden davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair, davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 261,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı şirketten alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara