Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2630 Esas 2012/4838 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2630
Karar No: 2012/4838
Karar Tarihi: 11.07.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2630 Esas 2012/4838 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, arsa sahibi ile davalı arasında akdedilmiş olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre müvekkiline teslim edilen daire ve dükkanın teslim tarihinde teslim edilmediğini ileri sürerek, kira kaybı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, sözleşmeye göre daire ve dükkanın teslim edilmesi gerektiği halde geç teslim edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, ilave imalatın teslim süresine etkisi tespit edilmeden hüküm verilmiş ve yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmasına rağmen gerekçeli belirtilmeden son rapora itibar edilmiştir. Ayrıca, dava sürecinde davalı temerrüde düşürülmediği için hüküm altına alınan miktarlar için faiz yürütülmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda bahsedilmeyen ancak ilgili olan kanun maddeleri ise, Borçlar Kanunu'nun 106, 117, 125 ve 618. maddeleridir.
23. Hukuk Dairesi         2012/2630 E.  ,  2012/4838 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davanın konusu alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-

    Davacı vekili asıl ve birleşen davada, müvekkili arsa sahibi ile davalı arasında akdedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre müvekkiline on dört daire ve bir dükkanın teslim tarihi olan 31.12.2004 tarihinde teslim edilmediğini ileri sürerek, ıslah edilen miktarlar da dikkate alınarak kira kaybı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, sonradan projede değişiklik yapılarak inşaat alanının genişlediğini, bu durumdan davacının da fayda sağladığını, sözleşmede dükkanla ilgili teslim süresinin ve geç teslim edilmesi halinde kira kaybı ödeneceği yönünde bir şartın bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen 13.06.2011 tarihli heyet, 07.12.2011 ve 27.12.2011 tarihli emlakçı bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşmeye göre daire ve dükkanın 31.12.2004 tarihinde teslim edilmesinin gerekmesine rağmen geç teslim edildiği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulü ile asıl dava kapsamında 31.12.2004-17.03.2006 arasındaki dönem için 56.947,00 TL daireler için, 7.393,00 TL dükkan için kira kaybının 31.12.2004’ten itibaren işleyecek yasal faiziyle; birleşen dava kapsamında 17.03.2006-29.03.2009 arasındaki dönem için 185.765,00 TL daireler için, 34.991,00 TL dükkan için kira kaybının 17.03.2006’ten itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    2) Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan kira kaybı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Davacı davaya konu sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihinde bağımsız bölümlerin teslim edilmediğinden kira kaybına uğradığını, davalı da sözleşme kapsamında yapılacak inşaat alanının genişlediğini, ilave yapı ruhsatı alınarak ilave bağımsız bölümler yapıldığını, bu durumdan davacının da fayda sağladığını, hatta aynı nedenle davacı tarafından dava açıldığını savunmuş, mahkemece davalının anılan savunması üzerinde durulmadan davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu itibarla davalının belirtilen savunmasına ilişkin hususlar mahallinde incelenerek, ilave imalatın teslim süresine etkisi inşaat mühendisi bilirkişiden alınacak ek raporla tespit ettirilmeli, belirlenecek bu tarihe göre gecikme tazminatı hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır.
    Bunun yanı sıra, yargılama aşamasında alınmış bilirkişi raporlarında aylık gecikme tazminatına esas rayiç kira bedelleri arasında çelişki bulunduğu halde, bu çelişki giderilmeden ve gerekçeleri de gösterilmeden emlakçı bilirkişiden alınan en son 07.12.2011 tarihli asıl ve 27.12.2011 tarihli ek raporuna itibar edilerek hüküm kurulması, keza tarihinden önce davaya konu talep açısından davalı temerrüde düşürülmediğinden, hüküm altına alınan miktarlar için, asıl ve birleşen davada istenen miktarlara dava tarihlerinden, ıslahla istenen miktarlara da ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken bu hususun nazara alınmaması, yine davada husumetin davalı .... Konut Yapı Kooperatifi’ne yöneltilmiş olmasına gerekirken bu hususun nazara alınmaması, yine davaya konu sözleşmenin anılan kooperatifle imzalanmış olmasına rağmen, karar yerinde alacağın kooperatif yöneticilerinden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara