Esas No: 2022/3643
Karar No: 2022/4699
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/3643 Esas 2022/4699 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/3643 E. , 2022/4699 K.Özet:
Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen bir davada, icra takibine itirazın iptali istemiyle başvurulmuştur. Mahkeme, 22.034 Avro alacak yönünden itirazın iptaline karar vermiştir. Davalı vekili, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf başvurusunda bulunmuş ancak istinaf istemi reddedilmiştir. Asıl dava davalısı ve birleşen davalarda davacı vekili, Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunmuş ancak temyiz istemi miktar yönünden reddedilmiştir. Karar tarihi olan 09.12.2021 itibariyle Bölge Adliye Mahkemesi temyiz kesinlik sınırı 78.630,00 TL olup bu meblağın altında kalan hükümlerin 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a. bendi uyarınca kesin nitelikte olduğu belirtilmiştir. Mahkemeye erişim hakkı kapsamında yorumlanması gereken HMK’nın 362/2.maddesi hakkında açıklamalar yapılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20.03.2019 tarih ve 2015/333 E. - 2019/188 K. sayılı kararın asıl davada davalı, birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nce verilen 09.12.2021 tarih ve 2019/1745 E. - 2021/1794 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davalı, birleşen davalarda davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Asıl dava, 28.240,00 Euro (84.988,28 TL) alacak için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, birleşen 2016/34 E. sayılı dava 2.089,43 Euro (5.953,20 TL) alacak için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, birleşen 2017/666 E. sayılı dava 8.000,00 Euro (30.000,00 TL) konaklama sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir. Karar tarihi olan 09.12.2021 itibariyle Bölge Adliye Mahkemesi temyiz kesinlik sınırı 78.630,00 TL olup bu meblağın altında kalan hükümlerin 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a. bendi uyarınca kesin nitelikte olduğu, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabülü ile 22.034,00 Euro (66.326,75 TL) alacağa ilişkin itirazın iptaline, birleşen davaların reddine karar verildiği, asıl ve birleşen her dava bağımsızlığını koruyacağından asıl dava davalısı aleyhine hükmedilen miktar ile birleşen davalarda birleşen davalar davacısı yönünden reddine karar verilen miktarların dava tarihindeki değerleri üzerinden temyiz kesinlik sınırı altında kaldığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesi delaletiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanunun 346/2. maddesi hükmü uyarınca, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmesi gerekmekle birlikte, Yargıtay tarafından da bu yolda karar verilebileceğinden, asıl dava davalısı birleşen davalar davacısı vekilinin temyiz isteminin her bir dava yönünden ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, asıl dava davalısı birleşen davalar davacısı vekilinin temyiz isteminin her bir dava yönünden ayrı ayrı miktardan REDDİNE, işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden asıl davada davalı, birleşen davalarda davacıya iadesine, 13/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
1. Asıl dava, 28.240 Avro alacak için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. Yargılama sonucunda asıl davada 22.034 Avro alacak yönünden itirazın iptaline karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiş Bölge Adliye Mahkemesince 09.12.2021 tarihli kararla istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
3. Hukuk ve adalet anlayışında yaşanan gelişmelere orantılı olarak 1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 36.maddesinde “Adil yargılanma hakkı” temel insan hakları arasında sayılmıştır. Adil yargılanma ilkesi kapsamındaki haklardan biri de, “Mahkemeye Erişim Hakkı” dır. Diğer bir anlatımla, “mahkemeye erişim hakkı” adil yargılanma hakkının en temel unsurlarından birisidir. Mahkemeye erişim hakkı şüphesiz yüksek mahkemeye ulaşma hakkını da kapsar (AYM 23.10.2019 T. ve 2016/73086 BB no’lu). Mahkemeye ulaşmayı aşırı derecede zorlaştıran ya da imkânsız hale getiren uygulamalar mahkemeye erişim hakkını ihlal edebilir (Osman Çelik, Adil Yargılanma Hakkı Rehberi, Anayasa Mahkemesi Yayınları, s.31 vd.). Bu bağlamda mahkemeye erişim konusunda yasalarda muğlak bir hüküm bulunması halinde, adil yargılanma hakkını sağlayan hüküm tercih edilmelidir.
4. HMK’nın 362/2.maddesinde temyiz kesinlik sınırı hakkında “Alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur” sözcüğünün, yüksek mahkemeye erişim hakkının zorlaştırılmaması ve “adil yargılanma hakkı” kapsamında yorumlanması gerekir.
5. Somut olayda, davacı tarafın talebi üzerine mahkemece 22.034 Avro alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olup, Bölge Adliye Mahkemesince kurulan 09.12.2021 tarihi itibariyle 15,69 TL/Eur olduğu dikkate alındığın 330.000 TL’nin üzerinde bir değere ulaşıldığı, bu miktarın ise HMK’nın 362. Maddesindeki temyiz sınırının çok üzerinde olduğu aşikar olduğundan Daire çoğunluğu tarafından temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar verilmesini isabetli bulmuyoruz.