Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1151 Esas 2022/4845 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1151
Karar No: 2022/4845
Karar Tarihi: 14.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1151 Esas 2022/4845 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/1151 E.  ,  2022/4845 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 44. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25.05.2017 tarih ve 2015/1122 E. - 2017/405 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi'nce verilen 26.11.2020 tarih ve 2020/114 E. - 2020/348 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı şirket ile dava dışı ... arasında ticari ilişki olduğunu, ...'ın davacı şirkete olan borçlarının teminatı için Şekerbank ... Amasya Şubesi tarafından düzenlenen 13/01/2014 tarihli U2014011300158 numaralı kesin teminat mektubu verdiğini, teminat mektubunun 13/01/2015 tarihine kadar geçerli olduğunu, davacının 07/01/2015 tarihinde teminat mektubunu nakde çevirmek için Şekerbank ... Amasya Şubesine başvurmasına rağmen (mektup üzerinde bir tedbir kararı da yokken) davacıya ödeme yapılmadığını, davalının davacıyı haksız yere zarara uğrattığını bu nedenle, davalı hakkında İstanbul 23. İcra Müdürlüğü'nün 2015/20846 Esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlattıklarını davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına, davalının haksız itirazı nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra tazminatı ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının 07/01/2015 tarihli tazmin talebi sonrasında, davalı bankanın ödeme de bulunmadan önce tazmin talebini incelemesi gerektiğini, bu inceleme esnasında 09/01/2015 tarihinde Erzurum 1. AHM 2015/25 E sayılı ihtiyati tedbir kararının geldiğini, bu nedenle ödeme yapılmadığını, Amasya 1. ASHM 2015/812 E sayılı dosyası ile 14/05/2015 tarihli ara karar ile söz konusu ihtiyati tedbirin kaldırıldığını, ancak teminat mektubunun süresinin 13/01/2015 tarihine kadar geçerli olduğundan, süresi dolmuş olmakla davacıya ödeme yapılmadığını, İstanbul 23. İcra Dairesi'nin 2015/20846 Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe borçları bulunmadığından itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini, aksi halde Amasya 1. ASH Mahkemesi'nin 2015/812 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, Amasya 1. ASHM 2015/812 E sayılı dava dosyasında davacı ...'nin davalı, dava dışı ...'ın davacı olduğu, konusunun maddi ve manevi tazminata ilişkin olduğu, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 15/11/2014 tarihinde davacı ... tarafından fesih edildiği, talep tarihi itibariyle davacının dava dışı teminat mektubu lehdarı ... nezdinde Amasya 1 ASHM 2015/812 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre yaklaşık 121.221,56 TL cari hesap alacağının olduğu, davalı ...nin Amasya Şubesince Erzurum Şubenin talimatı üzerine 13/01/2014 tarihli 150.000,00 TL bedelli U2014011300158 numaralı ve 13/01/2015 tarihine kadar geçerli teminat mektubunun dava dışı ... lehine davacı Bakraç Süt ve Süt Ürünleri İmalatı Gıda Pazarlama İhracat İthalat Ticaret ve Sanayi Limited Şirket ne verildiği, davacı ... nin ...'ta olan cari hesap alacağının tahsili için ...nin Amasya Şubesine ait 13/01/204 tarihli 150.000,00 TL bedelli teminat mektubunu 07/01/2015 tarihinde Amasya Şubesinde Fatma Banu Yalçın'a ibraz ettiği, davalı bankanın teminat mektubunda " protesto çekmeye hüküm ve adı geçenin iznini almaya gerek kalmaksızın ve adı geçen ile aranızda çıkacak herhangibir uyuşmazlık ve bunun akıbet ve kanuni neticeleri nazarı itibara alınmaksızın yukarıda yazılı tutarı ilk talebin üzerine nakden ve tamamen ve talep tarihinden ödeme tarihine kadar geçen günlere kanuni faiziyle birlikte ödeyeceğimizi" ibarelerinin bulunduğu, buna rağmen ibrazdan itibaren istenen meblağın ödenmediği, dava dışı teminat mektubu lehdarı ...'ın yetkisiz Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı (daha sonra yetkisizlik kararı ile Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilen) dava dosyasında 09/01/2015 tarihli teminat mektubu bedelinin davacıya ödenmemesi konusunda verilen ihtiyati tedbir kararı ile ödemenin engellendiği, teminat mektubunun süresinin 13/01/2015 tarihinde dolduktan sonra Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce ihtiyati tedbirin kaldırıldığı, talep tarihi itibariyle davacının dava dışı teminat mektubu lehdarı ... nezdinde Amasya 1 ASHM 2015/812 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre yaklaşık 121.221,56 TL cari hesap alacağının olduğu, bu alacağı davacının tahsil edemediği yada tahsilde gecikme yaşadığı teminat mektubu zararı olarak kabul edildiği, bu miktara icra takip tarihine kadar teminat mektubu koşullarına göre yürütülen yasal faizin 6.834,90 TL olduğu, davacının bu zararını Amasya 1 ASHM 2015/812 Esas sayılı dosyasında da talep edilebileceği gerekçesiyle Amasya 1 ASHM 2015/812 Esas sayılı dosyası ile dava dışı ...'ın davacıya olan cari hesap açığına karşılık olarak tahsilde tekerrür olmamak üzere İstanbul 23. İcra Daire'sinin 2015/20846 Esas sayılı dosysında 121.221,56 TL asıl alacak 6.834,90 TL işlemiş faiz, olmak üzere toplam 128.056,46 TL üzrerinden itirazın iptaline takibin devamına, 121.221,56 TL'ye takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, Hükümaltına alınan 128.056,46 TL'nin %20'si oranında icra inkar tazminatının davacı lehine davalıdan tahsiline fazla istemin reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, teminat mektubu veren banka ile muhatap arasındaki sözleşmenin garanti sözleşmesi niteliğinde olduğu, bankanın sorumluluğunun fer’i olmayıp asıl borçtan bağımsız ve asıl olduğu, mahkemece, teminat mektubunda yer alan ödeme taahhüdü uyarınca davacının ilk yazılı talebi üzerine davalı bankanın derhal teminat mektubu bedelini nakden ve tamamen ödemesi gerektiği, davacı tarafın 07.01.2015 tarihinde davalıya başvuru yaptığı, ihtiyati tedbir kararının başvurudan sonra alındığı, bankanın başvuru tarihi itibariyle ödeme yükümünün bulunduğu, davalı banka "tazmin talep tarihinden ödeme tarihine kadar geçen günlere ait kanuni faizi ile birlikte ödeyeceğini" garanti etmekte olduğundan, tazminin gecikmesi halinde bankanın ödemeyi taahhüt ettiği faiz türünün kanuni faiz olduğu, o nedenle, davalı vekili yasal faiz yerine TCMB Avans faizi üzerinden karar verilmesinin, usul ve yasalara aykırı olduğunu belirtmiş ise de, karar incelendiğinde işlemiş faize mahkemece yasal faiz üzerinden karar verildiği, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın da bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, teminat mektubunun, davalı bankaca ödenmemesi nedeniyle uğranılan zararın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ''Davalı banka tarafından düzenlenen teminat mektubunun, ilk yazılı talepte ödeme kaydını havi nitelikte bir mektup olduğunu, ilk yazılı talepte ödeme kaydını havi banka teminat mektuplarında bankanın, muhatabın yazılı talebi üzerine herhangi bir itiraza mahal vermeden ve muhataptan teminat mektubuna dayanarak talepte bulunma hakkının olduğunu ispat etmesine gerek kalmadan ödeme yapmayı taahhüt ettiğinden yalnızca şekli manada inceleme yapma yetkisini haiz olup, esasa ilişkin bir inceleme yapamayacağı, bu nedenle mahkemece, teminat mektubunda yer alan ödeme taahhüdü uyarınca davacının ilk yazılı talebi üzerine davalı bankanın derhal teminat mektubu bedelini nakden ve tamamen ödemesi gerektiği ” şeklindeki ilk derece mahkemesinin gerekçesinden farklı gerekçelerle davacı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK' nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    6100 sayılı HMK'nın 353/1-b. 2. maddesi "Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir." hükmünü haiz olup, anılan hüküm doğrultusunda Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken HMK 353/1-b-1. maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine dair karar verilmesi yerinde görülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının re'sen bozulmasına karar vermesi gerekmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının re'sen BOZULARAK KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 14/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara