Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/2418 Esas 2022/13268 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/2418
Karar No: 2022/13268
Karar Tarihi: 15.12.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/2418 Esas 2022/13268 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2022/2418 E.  ,  2022/13268 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığının kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2019 tarihli ve 2018/723 esas, 2019/842 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 09/02/2022 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında, 22/01/2017 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 29/03/2017 tarihli ve 2017/29161 soruşturma, 2017/2180 sayılı karar ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanunun 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolunun gösterilmediği, kararın 04/04/2017 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, tebliği ve kesinleşmesi beklenmeden 30/03/2017 tarihinde infazı için İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    2- İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar ettiğinin bildirilmesi üzerine erteleme kararının kaldırılarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 01/11/2018 tarihli ve 2017/29161 soruşturma, 2018/50558 esas, 2018/41759 sayılı iddianamesi ile İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    3- Sanığın 31/10/2018 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 16/05/2019 tarihli ve 2019/60643 soruşturma, 2019/30690 esas, 2019/24929 sayılı iddianamesi ile İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesine birleştirme talepli kamu davası açıldığı, İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/06/2019 tarihli ve 2019/404 esas, 2019/457 sayılı kararı ile, davanın 2018/723 esas sayılı dava ile birleştirilmesine karar verildiği,
    4- İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 05/12/2019 tarihli ve 2018/723 esas, 2019/842 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/, 43/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan sanık ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/03/2017 tarihli ve 2017/29161 soruşturma, 2017/2180 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve sanık hakkında 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, denetimli serbestlik tedbirine uymadığından bahisle açılan kamu davasına ilişkin yapılan yargılama sonucunda sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 43/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2019 tarihli ve 2018/723 esas, 2019/842 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 22/01/2017 tarihinde işlemiş olduğu kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçuna ilişkin kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/03/2017 tarihli kararı takiben, çağrı yazılarının tebliğine rağmen sanığın Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmemesi üzerine İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 29/05/2018 tarihli ve 2017/2446 DS sayılı yazısı ile dosyanın kapatılmasını müteakip, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 01/11/2018 tarihli ve 2017/29161 soruşturma, 2018/50558 esas, 2018/41759 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasının İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/723 esasına kaydedilerek yapılan yargılama esnasında, bu kez sanığın 31/10/2018 tarihinde işlemiş olduğu aynı suça ilişkin olarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 16/05/2019 tarihli ve 2019/60643 soruşturma, 2019/30690 esas, 2019/24929 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasının da İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/06/2019 tarihli ve 2019/404 esas, 2019/457 sayılı kararı ile inceleme konusu yapılan anılan Mahkemenin 2018/723 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesi suretiyle yapılan yargılama sonucunda, sanığın 22/01/2017 ve 31/10/2018 tarihinde işlemiş olduğu suçlara ilişkin olarak müteselsil suç hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiş ise de;
    28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 191/5. maddesinde yer alan “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, 01/11/2018 tarihli iddianamenin sanığın 5237 sayılı Kanun'un 191/4-a maddesi delaletiyle yükümlülüğünün ihlalde ısrar eylemi nedeniyle düzenlendiği, 31/10/2018 tarihli kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak eyleminin dava açılmadan önce gerçekleşmesi nedeniyle ihlal mahiyetinde olduğu, anılan Kanunun 191/5. maddesi gereğince ayrı bir soruşturma ve dava konusu yapılamayacağı ve bu itibarla zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2019 tarihli ve 2018/723 esas, 2019/842 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheli ... hakkında, 22/01/2017 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 29/03/2017 tarihli ve 2017/29161 soruşturma, 2017/2180 sayılı karar ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanunun 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına,denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi
    tutulmasına karar verildiği, yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi nedeniyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 01/11/2018 tarihli ve 2017/29161 soruşturma, 2018/50558 esas, 2018/41759 sayılı iddianamesi ile kamu davası açılması üzerine, İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2019 tarihli ve 2018/723 esas, 2019/842 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 43/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 22/01/2017 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/03/2017 tarihli kararı takiben, sanığın yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi nedeniyle İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 29/05/2018 tarihli ve 2017/2446 DS sayılı yazısı ile dosyanın kapatılması üzerine, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 01/11/2018 tarihli ve 2017/29161 soruşturma, 2018/50558 esas, 2018/41759 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasının İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/723 esasına kaydedildiği, bu kez sanığın 31/10/2018 tarihinde işlediği aynı suça ilişkin olarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 16/05/2019 tarihli ve 2019/60643 soruşturma, 2019/30690 esas, 2019/24929 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasının İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/06/2019 tarihli ve 2019/404 esas, 2019/457 sayılı kararı ile inceleme konusu yapılan Mahkemenin 2018/723 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, yapılan yargılama sonucunda, sanığın 22/01/2017 ve 31/10/2018 tarihinde işlediği suçlara ilişkin olarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiş ise de;
    28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK'nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, şüpheli hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/03/2017 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına ilişkin kararda itiraz kanun yolunun gösterilmediği, şüpheliye anılan karara karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı anlaşıldığından; mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “durma kararı” verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olduğundan;
    İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2019 tarihli ve 2018/723 esas, 2019/842 sayılı kararına karşı bu gerekçe ile kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
    D-) Karar :
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/12/2019 tarihli ve 2018/723 esas, 2019/842 sayılı kararına karşı, belirtilen gerekçe ile kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,
    15/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara