Esas No: 2021/1773
Karar No: 2022/5063
Karar Tarihi: 20.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1773 Esas 2022/5063 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1773 E. , 2022/5063 K.Özet:
Davacılar, davalı şirkete yatırılan paraların geri çekilebileceği ve yüksek oranda faiz verileceği garantisi ile para verildiğini ancak geri alınamadığını ileri sürerek, taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığını ve ödenen paranın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi davanın kısmen kabulüne karar vermiş, buna karşı davacılar ve davalı şirket vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge adliye mahkemesi ise, davacılar ve davalının istinaf başvurusunu kabul ederek, davada karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Yapılan inceleme sonucunda ise, saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı ve HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin bulunmaması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. Karşılaştırmalı Hukuk Usulü Hakkında Kanun'un 41/1. maddesi uyarınca davanın görüleceği yerin Sermaye Piyasası Kurulu veya Taşıt Araçları Tüketici Sorunları Hakem Heyeti olduğu belirtilmiştir.
Kanun maddeleri açıklamaları:
- Karşılaştırmalı Hukuk Usulü Hakkında Kanun'un 41/1. maddesi: 7194 sayılı Kanun'un Değişik 14. Maddesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 40/1-a maddesinden ayrılarak farklı bir metin olarak düzenlenen, uyuşmazlarda asliye ticaret mahkemesi yerine, Sermaye Piyasası Kurulu veya Taşıt Araçları Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'nin yetkili olacağını belirten hükümdür.
- HMK'nın 369/1. maddesi: \"Yargılama konusu olan hakkın niteliği, davacının ve davalının durumu, mahkemenin yetkisi ile kamu düzenine ilişkin hususlar dışında usul ve esasa ilişkin hataların varlığı halinde, kararın bozulmasına karar verilir.\"
- HMK'nın 371. maddesi: \"Bozma nedeni, bozma kararı hükmü veya bozma kararına dayanarak verilen sonraki kararlar birlikte göz önünde tutularak belirlenir. Ancak bu madde uyarınca belirlenen bozma nedenleri yalnız başına bozma nedeni kabul edilerek karar bozulamaz.\"
- HMK'nın 370/1. maddesi: \"Temyiz incelemesi sonucunda, hüküm olayın gerçek durumuna ve hukuk kurallarına uygun bulunursa onanır. Hüküm hukuk kurallarına aykırı bulunursa veya hüküm usul hukukuna uygun olmadığından bozulmasına karar verilecekse, bozulur ve davaya esas ilk derece veya temyiz mahkemesinin kararı yerine konulur.\"
- HMK'nın 372. maddesi: \"Kararın kesinleşmesinden sonra giden süre içinde; yeni ve kesin deliller ortaya çıkması, bilirkişi incelemesi yaptırılması, yeniden yargılama yapılması gibi nedenlerle kararın değiştirilmesi istenebilir. Bu isteğe ilişkin işlem, eski hakim tarafından yapılır. Yeniden yargılama istemi, Anayasa Mahkemesinde veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde yapılmışsa, o mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren dava miktarına göre değişen süre içinde ve bu Kanun hükümleri uyarınca
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04.05.2018 tarih ve 2018/136 E- 2018/355 K. sayılı kararın davacılar vekili ile davalı şirket vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 30.12.2020 tarih ve 2018/1992 E- 2020/1608 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 13.06.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılar vekili Av. ... ile davalı ... Holding A.Ş. vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalı şirketin yurt dışında birçok ülkede yatırılan paraların istenildiği her an geri çekilebileceği ve karşılığında yüksek oranda faiz verileceği garantisi ile müvekkilinin davalı tarafa para verdiğini, ancak ödenen paranın bir türlü geri alınamadığını ileri sürerek, taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine ve ödenen paranın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bu karara karşı, davacılar vekili ve davalı ... Holding A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce, davanın 7194 sayılı Kanun'un 41. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle davacılar vekili ve davalı ... Holding A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalı şirkete verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 20/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.