Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2706 Esas 2022/5134 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2706
Karar No: 2022/5134
Karar Tarihi: 21.06.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2706 Esas 2022/5134 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/2706 E.  ,  2022/5134 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın kabulüne-reddine dair verilen 20.01.2021 tarih ve 2020/116 E. - 2021/12 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin "Kiraz Ayağı" isimli tasarımının 2011/01537 tescil numaralı ve 25.11.2011 tarihli tasarım tescil belgesi ile koruma altında bulunduğunu, davalı tasarım konusu ürünlerin benzerini üreterek piyasaya arz ettiğini, www.senolplastik.com isimli internet sitesinde bulunan online katalog ve yeni ürünler başlıklı bölümlerinde müvekkilinin kiraz ayak adıyla ürettiği mobilya ayağının farklı kodlarla ve aynı ad altında kiraz ayak olarak satışa sunulduğunu ileri sürerek ürünlerin, üretim ve satışlarının durdurulmasına, internet sitesinden kaldırılmasına, dağıtılan katalogların toplatılmasına, üretmeye yarayan kalıp ve makinelere el konulmasına, davalının eylemleri nedeniyle müvekkilinin maddi zarara uğradığından davalı kayıtları üzerinde inceleme yapılarak 08/03/2011 tarihinden dava tarihine kadarki dönem için 554 sayılı KHK'nin 52/1. maddesine göre fiili zarar ve 52/b maddesine göre yoksun kalınan kazancın 53. maddeye göre makul bir pay da eklenmek suretiyle hesaplanarak müvekkilin uğradığı maddi zararın tespitini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000.-TL maddi tazminat ile 40.000.-TL manevi tazminatın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı-karşı davacı vekili, müvekkilinin ürünü ile davacı ürünü arasında benzerlik bulunmadığını, çünkü benzerlik yönünde ele alınacak her ortak özelliğin seçenek özgürlüğünün kullanılmamasından değil ürünün doğal formundan kaynaklandığını, ürünün piyasada başka firmalar tarafından da satıldığını tazminat taleplerin haksız ve fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiş, karşı davada ise dava konusu tasarımın yeni olmadığını ileri sürerek davalı adına tescilli 2011-01537 numaralı tasarım tescil belgesinin iptaline, müvekkilinin uğradığı zarar nedeniyle 5.000.- TL manevi zararın faizi ile karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/486 Esas 2014/482 Karar sayılı dosyasında davacı tarafça tasarlanan "Kiraz Ayak" isimli ürünün hükümsüzlüğüne yönelik talebin reddine karar verildiği, kararın temyiz incelenmesinden geçerek 27/06/2016 tarihinde kesinleştiği, davalının internet sitesinde yer alan kiraz ayak ürününün davacının 2011/01537 tescil numaralı tasarımında görünen mobilya ayağı tasarımı ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu ve davacının 2011/01537 tescil numaralı tasarımının yeniliğini etkileyecek bilgi ve belgeye rastlanmadığı gerekçesi ile, asıl davanın kısmen kabulü ile davalıya ait kiraz ayak isimli mobilya ayağı ürünlerinin üretim ve satışlarının durdurulmasına, internet sitesinden kaldırılmasına, bu ürünlerin içerisinde yer aldığı katalogların toplatılmasına, ayrıca tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde münhasıran dava konusu ürünleri üretmeye yarayan kalıp ve makinalara el konulmasına, 626,67 TL maddi, 626,67 TL manevi tazminatın 21/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine ve hükmün ilanına karar verilmiştir.
    Karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davada davacı, karşı davada davalı vekili tarafından sunulan faturayı düzenleyen şirketin cevabında ilgili kataloğun taraflarınca basıldığı ve kataloğun 2010 yılının Eylül ayında basıldığı ilgili faturanın da kendileri tarafından düzenlendiği beyanına, 554 sayılı KHK'nın 17. maddesi uyarınca tescilli tasarımın kullanılmasının münhasıran tasarım hakkı sahibine ait olduğu, Kayseri 3. AHM'nin 2013/486 Esas 2014/482 Karar sayılı dosyasında davacı karşı davalı tarafça tasarlanan "Kiraz Ayak" isimli ürünün hükümsüzlüğüne yönelik talebin reddine karar verildiği ve bu kararın temyiz incelenmesinden geçerek kesinleştiği, ispat yükü kendisine düşen karşı davanın davalısının dava konusu tasarımın yer aldığı kataloğun 2010 yılı Eylül ayında basıldığını ispat ettiği gerekçeleriyle asıl davanın kısmen kabulüyle, asıl davada davacıya ait 2011/01537 tescil numaralı mobilya ayağı tasarımı ile davalıya ait kiraz ayak isimli mobilya ayağı ürününün ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğundan bu ürünlerin üretim ve satışlarının durdurulmasına, internet sitesinden kaldırılmasına, bu ürünlerin içerisinde yer aldığı katalogların toplatılmasına ayrıca tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde münhasıran dava konusu ürüne yönelik üretmeye yarayan kalıp ve makinalara el konulmasına, maddi tazminat talebinin kabulü ile 1.000,00 TL maddi tazminatın tecavüzün ilk defa tespit edildiğinin bilirkişi raporuyla belirlendiği 21.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 626,67 TL manevi tazminatın 21.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    I- Dosyadaki yazılara, bölge adliye mahkemesince uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    II- Asıl dava; endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün tespiti ve meni ile maddi ve manevi tazminat istemlerine; karşı dava ise; dava konusu tasarımın hükümsüzlüğü ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Dairemizin yerleşik uygulamaları gereğince, tecavüz ve hükümsüzlük davaları birlikte görülüyorsa öncelikle hükümsüzlük davasının sonuçlandırılması gerekmektedir.
    Somut olayda; karşı davada hükümsüzlüğü istenilen 2011/01537 sayılı endüstriyel tasarımın 08.03.2011 tarihli olduğu, karşı davanın davacısı tarafından davaya konu tasarımın bizzat karşı davalı tarafından 2010 yılı kataloğunun 51. sayfasında bastırılarak tüm piyasaya tanıtıldığını, 2010 yılına ait bir kataloğun bir önceki yılın sonunda ya da en geç öngörülen yılın başında sektöre arz edildiğini, dava konusu tasarıma ait ürünün piyasaya sunulmasının üzerinden 12 aydan daha fazla bir süre geçtikten sonra tasarımın başvuru konusu yapılması nedeniyle yenilik kriterinden yoksun olduğunu ileri sürmüş ve buna ilişkin bir de katalog sunmuştur. Dairemiz 11.12.2019 tarih ve 2019/1061 Esas.- 2019/8105 Karar sayılı bozma ilamında da belirtildiği gibi, “… Bu durumda ispat yükü yukarıda arz edilen olağan halin dışında bir vakıayı savunarak bu davada lehine sonuç çıkaran karşı davanın davalısına ait olup, karşı davalının bu yöndeki iddiasını ispatlaması için gereken bilgi ve belgelerin elinde olduğu da düşünülecek olursa ispat yükünün davalı üzerinde olduğunun kabulü gerekir”. Her ne kadar önceki bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, kataloğun 2009’da değil 2010’da ve geriye doğru 12 ay içerisinde basıldığı iddiası karışışında karşı davalının talebi üzerine, katalog basımını yapan Harikakalem Ltd. Şti.’ye yazılan müzekkere cevabına istinaden Mahkemece karşı davanın reddine karar verilmiş ise de, esasen anılan şirketin 19.12.2020 tarihli cevabında, taraflar arasında sadece 08.10.2010 tarihli irsaliyeli faturaya konu 2010 yılı katalog basım işinin yapıldığını beyan ettiği, 2009 yılı katalog basımı konusunda bir beyanı olmadığı gibi, bu kataloğu kendisinin basmadığını ifade ettiği, bu şirketin bastığı kataloğun 2011 yılı kataloğu olduğu, 2009 yılında basılan 2010 yılı kataloğuna ilişkin karşı davalı tarafından bir bilgi ve belge sunulamadığı ve 554 sayılı Tasarım KHK’nın 8. maddesi uyarınca, başvuru tarihinden geriye doğru oniki aydan daha öncesinde davaya konu tasarımı kamuya açıklamış olması nedeniyle 08.03.2011 tarihi itibariyle tasarımın yeni olmadığının kabulü ile karşı davanın kabulüne ve tasarımın hükümsüzlüğüne, asıl davanın ise karar verilmesi gerekirken hatalı inceleme sonucu karşı davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün davalı-karşı davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (I) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddine, (II) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı - karşı davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 102,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı - karşı davalıdan alınmasına,21/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara