Esas No: 2021/2890
Karar No: 2022/5107
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2890 Esas 2022/5107 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2890 E. , 2022/5107 K.Özet:
Davalıların bir kısmının zaman aşımı, derdestlik ve esastan reddi taleplerine karşın, davacılar yönetim kurulu üyeleri olduğu dönemlerde şirkete verilen zararlar nedeniyle davalıların sorumlu olduğunu iddia ederek tazminat talebinde bulunmuşlardır. Mahkeme, tüm delilleri değerlendirdikten sonra, bazı davalıların kısmen, bazılarının ise tamamen sorumlu olduğunu belirleyerek tazminatın ilgili davalılardan tahsil edilmesine karar vermiştir. Karşı davacılar ise haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek manevi tazminat talebinde bulunmuş ancak mahkeme taleplerini reddetmiştir. Sonuç olarak, asıl davaya yönelik karar feragate ilişkin beyanların olmaması nedeniyle davacıların ve karşı davacıların feragatı üzerine reddedilmiştir. Davalı-karşı davacılar vekili bu kararı temyiz etmiş ancak mahkeme feragate ilişkin kararın yanlış olduğunu belirterek ek kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) madde 307: Feragate ilişkin beyan nedeniyle davanın reddi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22.01.2021 tarih ve 2017/138 E.-2017/1164 K. sayılı ek kararın Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacılar vekili, dava dışı Deniz Kılavuzluk A.Ş.'de (DEKAŞ) 01/08/2003-19/03/2004 tarihleri arasında ortaya çıktığı ileri sürülen zararlar ile 19/03/2004-31/03/2005 tarihleri arasındaki uygulamalar nedeniyle oluştuğu ileri sürülen zararlardan davalıların o dönemlerde yönetim kurulu üyeleri olmaları nedeniyle sorumlu oldukları iddiasıyla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 500.000 TL'nin, ıslah dilekçesi ile 5.000.000,00 TL'nin temerrüt faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, anılan tazminatın şirkete gelir kaydedilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar vekilleri, davanın zamanaşımından, derdestlikten ve esastan reddini istemiştir.
Davalı karşı davacılar vekili, şirket genel kurullarında ibra edilmelerine rağmen haklarında işbu sorumluluk davasının açılması nedeniyle şahsi haklarının ihlal edildiğini, manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek, her bir davacıya 31.000’er TL manevi tazminatın faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, görev süreleri ve eylemleri dikkate alınmak suretiyle davalılardan ..., ..., ... ile davalılardan ... ile ...in 420.613,10 TL olan zararın tamamından; davalı ...'un sadece 24.913,10 TL'lik kısmından, davalı ...'nin ise 395,700,00 TL'lik kısmından sorumlu olduğu; diğer davalı ve davalı - karşı davacının zarardan sorumlu olmadığı, karşı davacı ... yönünden ise kendisinin zarar doğduğu tarihte yönetici olduğu yanılgısına düşülerek dava açıldığı ancak gerçekten şirket yönetiminin bir miktar zarardan sorumluğu olduğu, bu nedenle bu karşı davacıya karşı açılan davada kötü niyetin bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne 420.613,10 TL'nin davalılardan ..., ..., ..., ... ile ...'in tamamından davalı ... 'un sadece 24.913,10 TL'lik kısmından, davalı ...'nin ise 395.700,00 TL'lik kısmından, müteselsilen sorumlu tutularak, dava tarihinden itibaren avans faizi işletilerek tahsiline, dava dışı Deniz Klavuzluk A.Ş.'ye ödenmesine, diğer davalılar yönünden davanın reddine; karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı karşı davalılar vekili, davalı ..., ..., ... ile davalı karşı davacılar ..., ... ve ... vekili tarafından istenmiş ise de 07.12.2020 tarihinde bir kısım davacı karşı davacılar ile davalı karşı davacılar vekilleri tarafından verilen davadan vazgeçme dilekçesi verildiğinden Dairemizin 2019/5314 esas ve 2020/5915 karar ve 15.12.2020 tarihli kararıyla feragate ilişkin karar verilmek üzere dava dosyasının tetkiksiz iadesine karar verilmiştir.
Mahkemece 22.01.2021 tarihli ek kararla davacılar ve karşı davacılar vekili tarafından feragat edildiği gerekçesiyle dava ve karşı davanın HMK’nın 307. madde gereğince feragat nedeniyle reddine, feragat beyanı bulunmayan asıl davadan feragate ilişkin asaleten veya vekaleten dilekçeleri bulunmayan ..., ... ve ... (...) ... yönünden bu davacılar kararı temyiz etmediğinden, mahkemece verilen 07.12.2017 tarihli kararın bu davacılar yönünden kesinleştiği, bu hususun kesinleşme şerhinde dikkate alınmasına, karar verilmiş, asıl davanın davacısı ... ve ... da davadan feragat ettiğinden bu davalılar yönünden de 02.02.2021 tarihli ek karar ile feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
22.01.2021 tarihli ek karar davalı - karşı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dairemizin 15.12.2020 tarihli tetkiksiz iade kararında davacı ... mirasçıları ve davacı ... mirasçısı ... (...) ...'un asıl davadan feragat ettiğine dair beyanına rastlanmadığı, asıl davadan feragate ilişkin karar verilirken bu hususun dikkate alınması belirtilmiştir. Davacı ... mirasçısı ... (...) ...'un asıl davadan feragat ettiğine dair beyanı bulunmamaktadır. ... mirasçıları mecburi dava arkadaşı konumunda olup mecburi dava arkadaşlarının hep birlikte davadan feragat edebileceği, bir ya da bir kaçının davadan feragat etmesinin geçerli olmadığı gözetilmeksizin müteveffa ... hakkında davadan feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, ek kararın, kararı temyiz eden davalı - karşı davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
2-Davalı - karşı davacılar vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı - karşı davacılar vekilinin ek karara yönelik temyiz isteminin kabulü ile 22.01.2021 tarihli ek kararın BOZULARAK KALDIRILMASINA, (2) Davalı - karşı davacılar vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı-karşı davacılara iadesine, 21/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.