Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2515 Esas 2012/4453 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2515
Karar No: 2012/4453
Karar Tarihi: 28.06.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2515 Esas 2012/4453 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/2515 E.  ,  2012/4453 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Şikâyetçi vekili borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasındaki haczin düştüğünden bahisle kendilerine yer verilmediğini, oysa haczin ayakta olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Şikâyet olunanlar vekilleri, şikâyetin reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    İcra Mahkemesi"nce iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şikâyetçinin süresi içinde satış talebinde bulunduğu ancak masraf avansı yatırmadığı, bu nedenle haczinin düştüğü ve sıra cetvelinin yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, şikâyetçi vekili temyiz etmiştir.
    Şikâyetçi süresi içinde satış istemiş ve avans yatırma talebini tutanağa geçirtmiş, icra müdürü ise talebin kabulüne karar vermiştir. İcra müdürlüğü devletin, yasayla belirlenmiş ölçüde cebir kullanmaya yetkilendirilmiş organı olup, kişilerin hak aramak için başvurdukları anayasal bir kurumdur. İcra müdürünün satış ve avans yatırma talebini kabul etmiş olmasına rağmen avans tutarını belirlememesi ve avansı tahsil etmemiş olmasının sorumluluğu ve bundan doğacak sonuçlara katlanma yükü, taraflara yüklenemez. Kaldı ki, bu şekilde yetkilendirilmiş bir organın net ya da gerçeğe yakın biçimde belirleyebileceği bir avans miktarını bildirerek ilgili taraftan istemesi ve duruma göre eksik tutarların tamamlanması hususunda tarafa muhtıra tebliği gerekirken, bu tutarın belirlenmesi görev ve sorumluluğunun taraflara yüklenmesi de yasaya ve icra hukuku uygulamasına aykırıdır. Hal böyle olunca, şikâyetçinin satış talebinin geçerli sayılması suretiyle bir karar verilmek gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle şikâyetçi vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara