Esas No: 2021/1028
Karar No: 2022/5177
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1028 Esas 2022/5177 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1028 E. , 2022/5177 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada... Asliye Hukuk Mahkemesince (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) verilen 11.10.2017 tarih ve 2015/170 E- 2017/137 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 16.12.2020 tarih ve 2018/399 E- 2020/1160 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının kiracısı ve işletmecisi olduğu ... Mahallesi ... Cad NO:14... adresindeki petrol ofisi ile davaya konu...... Mahallesindeki petrol ofisinin işletme haklarını... Noterliğinin 30.01.2015 tarihli ve 2015/295 ve 2015/297 yevmiye nolu işletme devir sözleşmeleri ile müvekkil şirkete devredildiğini, noter sözleşmelerinde her ne kadar devir bedelinin nakten alındığı ve devir bedelinin davalının talebi doğrultusunda her bir işletme için 1.000 TL gösterilmiş ise de, Geyrede'ki işletmenin devri için 145.000 TL, davaya konu Ataköydeki işletmenin devri için 140.000 TL ödendiğini, bu ödemelerin ticari defterlere ve banka kayıtlarına geçtiğini, devir işlemleri için Nazilli Ticaret Odasına kayıt ve başvuru masrafları ve noter masraflarının yapıldığını; davalının ... Mahallesindeki petrol ofisinin devir işlemlerini yaptığını, ancak, Karacasu... Mahellesindeki petrol ofisinin işletme ruhsatı devrinin Aydın Büyükşehir Belediyesince yasal imkansızlık nedeniyle reddedildiğini, davalıya büyükşehir belediyesinin devir talebinin reddi kararının noter aracılığı ile tebliğ edilerek, devrin iptali ile 140.000 TL'nin iadesinin talep edildiğini, red sebeplerinin kendilerini bağlamadığından bahisle ödemenin yapılmadığını ileri sürerek, Karacasu Noterliği'nin 30.01.2015 tarih ve 2015/297 yevmiye nolu işletme devir sözleşmesinin geriye dönük olarak feshine, 140.000,00 TL devir bedeli ile yapılan masraflar için 1.000,00 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirket ile müvekkilinin, Petrol Ofisi olarak faaliyet gösteren...-... Mahallesindeki akaryakıt istasyonunun devri konusunda anlaştıklarını, ortada iki ayrı sözleşmenin bulunmadığını, müvekkilinin ...'de bulunan faal haldeki akaryakıt istasyonu ve buna bağlı olarak çalışan...'deki sabit köy pompasının işletme haklarının 145.000,00 TL deviri bedeli karşılığında davacıya devri ve akaryakıt istasyonu ile köy pompasının müştemilatının davacıya teslimi konusunda yapılan anlaşmaya göre, davacı şirketin başka bir şirket aracılığı ile müvekkilinin hesabına 145.000TL havale ettiğini, müvekkilinin de çalışır vaziyetteki akaryakıt istasyonu ile buna bağlı olarak çalışan istasyonu ve köy pompası müştemilatını teslim ettiğini, davacının ... Mahellesindeki Akaryat İstasyonu için 145.000,00 TL, Ataköyde' ki sabit köy pompası için 140.000,00 TL devir anlaşması yapıldığı iddialarının doğru olmadığını, davacı tarafın...'deki sabit köy pompasını akaryakıt istasyonu olarak göstermeye çalışarak, Geyredeki akaryakıt istasyonundan bağımsız olarak devredildiğini iddia ettiğini, bu iddialarının gerçek dışı olduğunu, köy pompası için ayrı bir anlaşma yapılmadığını ve ayrı bir ücret takdir edilmediğini, zira...'deki köy pompasının ...' deki akaryakıt istasyonuna bağlı olarak faaliyet gösterdiğini, birbirinden bağımsız ve ayrı olarak çalıştırılmasının mümkün olmadığını, davacının...'deki sabit pompa için 140.00,00 TL ödeme yaptığını belgelendirmesi gerektiğini, ayrıca köy pompasını usule uygun olarak, ruhsat dahilinde çalışır vaziyette teslim edildiğini, davacının kendi adına ruhsat alamamasında müvekkilinin kusuru bulunmadığını, davacının kendi adına satış yapabilmesi için Lisans sahibi olması gerektiğinden davacının ruhsat devir tarihi olan 30.01.2015'den, davacının lisansa tarihi olan 20.03.2015 tarihine kadar müvekkilinin sahip olduğu lisans ile bayilik sözleşmesi üzerinden akaryakıt satışı yapıldığını, müvekkilinin davacının satış yapabilmesi için Petrol Ofisi A.Ş. den kendi adına 63.500,00 TL ve 37.500,00 TL tutarında akaryakıt alınarak bedellerinin petrol ofisine havale edildiğini, davacının yaptığı bu iki ödemenin akaryakıt satışına ilişkin olduğunu, fesih şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesinceiddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 00295 yevmiye nolu devir sözleşmesine konu işyerinin ... Mahallesinde bulunan akaryakıt istasyonu, 00297 yevmiye nolu devir sözleşmesine konu işyerinin ise... Mahallesindeki ... Mahallesinde bulunan akaryakıt istasyonuna bağlı bir köy pompası olduğu, Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 37/2. maddesinde, “istasyonlu akaryakıt bayileri, lisansları kapsamındaki akaryakıt istasyonları, lisansına işlemek ve gerekli tedbirleri almak kaydıyla, tarım sektörünün ihtiyaçları için tanker ve köy pompası vasıtasıyla LPG hariç akaryakıt satışı yapabilir” hükmünün bulunduğu, buna göre bir lisansa işlenmeksizin köy pompasında bağımsız işletme olarak faaliyette bulunamayacağı, dolayısıyla köy pompasının ruhsat sahibi ile akaryakıt istasyonun ruhsat sahiplerinin aynı kişi veya kuruluş olması gerektiği, aksi halde bayiden bağımsız ruhsatın bir hükmünün bulunmayacağının anlaşıldığı, dava dilekçesinde ... Mahallesinde bulunan akaryakıt istasyonu ruhsatının aldığının, ancak, Ataköy Mahallesinde bulunan köy pompasının ruhsatının yasal imkansızlık nedeniyle alınamadığı belirtilerek, sadece... Mahallesinde bulunan köy pompasının devrine ilişkin Karacasu Noterliği'nin 30.01.2015 tarihli 00297
yevmiye nolu devir sözleşmesinin feshinin talep edildiği, ancak, köy pompasının akaryakıt istasyonunun ruhsatına bağlı olarak faaliyet gösterebileceği, akaryakıt istasyonuna bağlı olmaksızın ayrı bir ruhsatla faaliyet gösterme imkanı bulunmadığı, akaryakıt istasyonu ile köy pompası arasında çok sıkı bir ilişki mevcut olduğu, köy pompasının akaryakıt istasyonunun bütünleyici parçası niteliğinde bulunduğu, fesih kararı verildiği takdirde akaryakıt istasyonu davacıya, köy pompasının davalıya ait olacağı, bu durumda ise akaryakıt istasyonu ile köy pompası ayrı kişiler uhdesinde kalacağı, birbirinden bağımsız olmayan işletmelerin bu şekilde ayrılmasının hukuken mümkün olmadığı, bütünleyici parçanın ana eşyadan ayrı bir mülkiyete konu olamayacağı, satış bedelinin ne kadar olduğu konusu da taraflar arasında çekişme bulunsa da, fesih mümkün olmadığı için bu hususta değerlendirme yapılmaya gerek görülmediği, davacı kendinden kaynaklı olmayan bir durumdan ötürü sözleşmeden beklenen menfaati elde edemediği için bir zarara uğramış olsa dahi bunu ayrı bir tazminat konusu yapabileceği ve sözleşmelerin tümden feshini talep edebileceği, HMK'nın 26. maddesi gereğince, hakimin taleple bağlı olduğu, talepten daha fazlasına veya başka bir şeye karar verilemeyeceği, bu nedenle her iki sözleşmenin birden feshi veya tazminat hususlarının şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirme konusu yapılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; ... beldesi.../Aydın adresindeki Akaryakıt İstasyonunun işletilmesi için davalının sahibi olduğu İstasyonlu Bayilik Lisansına, Ataköy Köyü.../Aydın adresindeki köy pompasının işletmesi ve köy pompasının işletilmesi için adına ruhsat alması nedeniyle, köy pompasını işletebildiği, her iki işletmenin devir edilmesinden sonra, davacıya Geyrede' ki istasyon için lisans verildiği, davacının köy pompasının işletilmesi için ruhsat başvurusunun Belediye tarafından, yangın yönetimi, karayolu trafik güvenliği, lavabo ve benzerleri sağlık koruma bandı mesafeleri ve imar kanununa uygunluğu yönünden yapılan değerlendirmede uygun görülmeyerek ruhsat verilmemesi nedeniyle, köy pompasının davacı tarafça işletilemediği, davacı tarafça, heri iki işletme devrinin birbirinden bağımsız olduğu iddia edilerek, köy pompasının devri sözleşmesinin feshinin istendiği, köy pompası işletmesinin, İstasyonlu Bayilik Lisansına işlenerek, lisans sahibi tarafından işletilmesinin zorunlu olması karşısında, her ne kadar iki ayrı sözleşme ile devir yapılmış ise de, bir bütün olarak devir edildiğinin kabulü gerektiği, davacının ...'deki akaryakıt istasyonunun devrinin iptali istemeyerek, sadece köy pompası işletmesinin devri sözleşmesinin feshini istediği, davada feshe bağlı talepte bulunulmakla, taleple bağlılık ilkesi uyarınca maddi istemlerinin kabulü koşullarının oluşmadığı, dolayısıyla ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 22/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.