Esas No: 2021/577
Karar No: 2022/5305
Karar Tarihi: 27.06.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/577 Esas 2022/5305 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/577 E. , 2022/5305 K.Özet:
Davacı ve davalı arasındaki davada, maden sahasının işletilebilir rezervinin beklenenden az olduğu iddiası yer alıyor. Ancak davalının bu iddiayı hileli davranışları ile gizlediği ispat edilemediği için davacının talepleri reddedilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararı, istinaf ve temyiz yoluyla da onanmıştır. Kararda, davacının tedbirli tacir olarak hareket etmediği ve gerekli tespitleri yapmadığı belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak TBK'nın 125. ve HMK'nın 353/b-1 ve 370/1 maddeleri uygulanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14.HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 29.03.2018 tarih ve 2014/1310 E- 2018/296 K. sayılı kararın davacı vekil tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce verilen 05.11.2020 tarih ve 2018/2285 E- 2020/1153 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı İldem Mühendislik Madencilik Denizcilik İnşaat San. ve Tic. A.Ş. arasında 28/01/2011 tarihinde İST-8-001 kodlu İldem Mühendislik Madencilik Denizcilik İnşaat Tic. San. Ltd. Şti.'nin hisselerinin satış sözleşmesi, 28/01/2011 tarihinde, İST-8-002 kodlu, İR-71154 nolu Maden İşletme Ruhsatı ve 20067400 Nolu Arama Ruhsatını kapsayacak şekilde Rödövans sözleşmesi, 23/02/2012 tarihinde İST-8-008 Kodlu İldem Madencilik Denizcilik İnşaat San. ve Tic.A.Ş.'nin hisselerinin satışı sözleşmesi olmak üzere toplam üç adet sözleşme imzalandığını, İST-8-001 Kodlu rödovans sözleşmesine göre 01/03/2011 tarihi itibarı ile İldem Mühendislik Madencilik Denizcilik İnş. Tic. San. Ltd. Şti.'ne ait İR:71154 krom+dünit işletme ruhsatı ve AR:20067400 nolu krom madeni arama ruhsatının 12 ay süre ile müvekkili şirkete rödovanslı çalışmak üzere verildiğini, İST-8-001 Kodlu sözleşmeye göre müvekkili şirketin rödovans süresi bitiminde İldem Mühendislik Madencilik Denizcilik İnş. Tic. San. Ltd. Şti.'nin hisselerini kesin satın almayı taahhüt ettiğini, sözleşmelerle rödövans süresi bitiminde Mavri ocaktan üretilen krom cevherinin tenör değerinin min. % 32 Cr203 ve minimum 20.000 ton olması gerektiğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşmelere göre belirlenen hisse devir bedelini tam ve eksiksiz olarak ödediğini, davalı tarafın, İST-i-001 kodlu sözleşmede "Sahaların tahmini rezervleri 500.000 ton olarak beklenmektedir.'' şeklinde beyanının olduğunu, Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 09/03/2011 tarihli ve 90/389 sayılı tespit dosyasında Mavri Ocağında 144.774 ton görünür krom rezervi bulunduğu tespitinin yapıldığını, hisse devir işlemlerinden sonra Mavri ocağında krom cevherinin tükendiğinin Dama Mühendislik firmasından alınan raporla tespit edildiğini, bu nedenle faaliyetin durdurulduğunu, davalıların rezerv miktarı konusunda hileli davranışları ve beyanları sebebiyle müvekkillerinin sözleşmeleri akdettiğini, hisse devrine ilişkin davalıların hilesi ile ayıbın gizlenmesinin söz konusu olduğunu, bu durumda ayıp ihbar süresinin aranmadığını ve TBK'nın 125. maddesinde öngörülen genel zamanaşımının uygulanması gerektiğini, davalıların kanundan doğan açıklama yükümlülüğünü de ihlal ettiklerini, davalıların hisselerine ödenen yüksek bedelin iadesi gerektiğini ileri sürerek, hisse devir bedeli olarak ödenen 4.000.000 USD'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, maden ocağında Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen 16/04/2008 tarihli raporda tahmini rezervin 283.200 ton olarak hesaplandığını, davacının görevlendirdiği hukuk bürosunun 12/01/2011 tarihli incelemesinde İldem şirketinin hisselerinin veya rödovans şeklinde saha işletmesinin devralmasında sakınca bulunmadığının belirtildiğini, daha sonra 28/01/2011 tarihli hisse satış ve rödovans sözleşmelerinin imzalandığını, müvekkillerinin satış sözleşmesi öncesi ve sonrasında hileli davranışlarının bulunmadığını, davacı şirketin bir yıl süreli rödovanslı çalışma yaptığını, İldem şirketi ile ilgili nevi değişikliğinin davacının bilgisi dâhilinde yapıldığını, İST-8-008 kodlu sözleşme ile hisse devir sözleşmesinin fiyat yönüne revize edildiğini, davacının sunduğu 25/07/2013 tarihli Dama Mühendislik firmasının raporunun ve sondaj raporunun yeterli incelemeye dayanmadığını, davacının rödövans sözleşmesi sonrasında sürekli üretim çalışması yaptığını ve rezerv arama faaliyetlerini yeterli derecede yapmadığını, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davalının davacıya sunduğu 16/04/2018 tarihli Maden İşleri Genel Müdürlüğü raporu ve Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 09/03/2011 tarih, 2011/90 - 389 D. İş sayılı dosyada sunulan bilirkişi raporunun hileyle alındığına ya da davalının hileyle, davacının iradesini fesada uğrattığına dair dosyada inandırıcı bir delilin bulunmadığı, davacının 28/01/2011 tarihli Maden sözleşmesini imzaladıktan sonra uzunca bir süre madeni işlettiği, gerekli sondaj ve arama çalışmalarını yapması gerektiği, maden sözleşmesinin üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen, davacının gerekli sondajı yapmadan hisse devir sözleşmesi yaptığı, iddia ettiği zarara uğramışsa basiretli tacir olmanın gereklerini yerine getirmediğinden zararın uhdesinde kalması gerektiği, gizli ayıbın ispatlanamadığı, dava konusu maden ocağında gizli ayıbın olduğu varsayılsa bile davacının davalının hileyle davrandığı somut bir şekilde ispatlanamadığından ayıba karşı tekeffül hükümlerini süresinde ileri sürmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir. Rödövans sözleşmesine konu maden sahasında beklenilenin çok altında işletilebilir rezerv olduğu iddiasını doğrular nitelikte rapor ve belgeler bulunsa da bu hususun davalının hileli davranışları ile gizlenmiş olduğu hususunun ispat edilemediği, davacının aynı maden sahası üzerinde rödövans sözleşmesiyle maden çıkardığı sahayı inceleme ve tespit yaptırma imkanının bulunduğu, sözleşmesindeki bir yıllık cayma hakkı süresi içinde gerekli tespitleri yaparak tedbirli bir tacir gibi davranmadığı, dosya kapsamında davacının hile iddiasını destekler nitelikte hiçbir delilin bulunmadığı, ilk derece mahkemesinin karar ve gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının ileri sürdüğü istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 27/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.