Esas No: 2022/6065
Karar No: 2022/8899
Karar Tarihi: 15.11.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/6065 Esas 2022/8899 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/6065 E. , 2022/8899 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR :Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama, konut dokunulmazlığının ihlali, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER :1) Sanık ...'nun mağdur ...'a karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK'nin 81/1, 35/2, 53. maddeleri uyarınca 13 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kararı
2) Sanık ...'nun mağdur ...'e karşı kasten yaralama suçundan TCK'nin 86/1, 86/3-e, 87/3, 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kararı
3) Sanık ...'nun mağdur ...'e karşı konut dokunulmazlığının ihlali suçundan TCK'nin 116/1-4, 119/1-c, 53. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kararı
4) Suça sürüklenen çocuk ...'nin mağdur ...'a karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK'nin 81/1, 35/2, 31/3, 62. maddeleri uyarınca 7 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kararı
5) Suça sürüklenen çocuk ...'ün mağdur ...'e karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan CMK'nin 223/2-e maddesi uyarınca beraatine dair kararı
6)Sanık ...'nın mağdur ... ...'e karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan TCK'nin 116/1, 119/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kararı
TÜRK MİLLETİ ADINA
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle duruşmalı inceleme sonucunda evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdur ...'e karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuk müdafiinin beraat hükmünün gerekçesine yönelik bir temyiz isteminin bulunmadığı anlaşılmakla, lehe verilen bu hükmü temyiz etmekte suça sürüklenen çocuğun hukuki yararı bulunmadığından suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz isteminin 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2) Sanık ...'nun mağdur ...'a karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının; sanık ...'nun mağdur ...'e karşı kasten yaralama suçu ile konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafiinin; suça sürüklenen çocuk ...'nın mağdur ...'a karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin; sanık ...'nın mağdur ...'e karşı konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ... müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık ...'nın, konut dokunulmazlığını ihlal eylemini gece sayılan zamanda gerçekleştirmiş olduğunun kabulüne rağmen, hükümde TCK'nin 116.maddenin 1.fıkrasının gösterilip, 4.fıkrasının gösterilmemesi mahallinde hükme eklenmesi mümkün eksiklik olarak kabul edilmiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların ve suça sürüklenen çocuğun suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun suç nitelikleri tayin, suça sürüklenen çocuk yönünden takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümlerde eleştiri nedeni dışında isabetsizlik görülmediğinden, sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesi ve duruşmalı incelemedeki; sanığın mağdur ...'a karşı öldürme kastıyla hareket etmediğine, satırın keskin kısmı ile vurmadığına, mağdur ile sanık arasında öldürmeyi gerektirecek husumetin bulunmadığına, eylemin kasten yaralama suçunu oluşturduğuna, TCK'nin 29 ve 62. maddelerinin uygulanması gerektiğine, teşebbüste üst hadden ceza verilmesinin hatalı olduğuna, mağdur ...'ye karşı kemerle vurduğuna dair delil bulunmadığına, atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiğine, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun manevi unsurunun oluşmadığına, Cumhuriyet savcısının; sanık ...'in mağdur ...'a karşı eyleminin neticesi sebebiyle ağırlaşmış silahla kasten yaralama suçunu oluşturduğuna, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin; suça sürüklenen çocuğun öldürme kastının bulunmadığına, önceden husumeti bulunmadığına, suç vasfında hataya düşüldüğüne, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine, sanık ... müdafiinin; suç tarihinde olay yerinde olmadığına, mağdurların teşhislerinin tutarsız olduğuna, mağdur ...'nin beyanları arasındaki çelişkinin giderilmediğine ilişkin ve yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin kısmen istem gibi ONANMASINA, 15.11.2022 gününde oy çokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... ...’nın mağdur ...’a karşı kasten adam öldürmeye teşebbüs suçundan yerel mahkeme tarafından verilen mahkumiyet hükmü hem sanık ve suça sürüklenen çocuk hem de yerel Cumhuriyet savcısı tarafından lehe temyiz edilmiş olup Dairemiz çoğunluğunca sanıkların eylemleri sabit görülerek yerel mahkeme kararı onaylanmıştır.
Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ...’ın mağdur ...’a karşı eyleminin nitelikli kasten yaralama suçunu oluşturduğunu düşündüğümden Dairemizin çoğunluk görüşüne katılmıyorum.Şöyle ki;
Suça sürüklenen çocuk ...’ın babası ...’nın imam nikahlı 2. eşi olan mağdur ..., imam nikahlı eşi ...’nın tutuklanarak cezaevine girmesi üzerine mağdur ... ile arkadaşlığa başlamış, olay gecesi saat 01:00 sularında mağdur ...’ı arayarak evine çağırmış, suça sürüklenen çocuk ... üvey annesinin gece eve yabancı erkek aldığını görmesi üzerine akrabası ve arkadaşları olan diğer sanıklara haber vererek (toplam 6 kişi) ...’nin evine gelmişler ve evin kapısını kırarak içeri girip mağdurları cinsel ilişki sırasında yakalamışlar, sanıklar da ellerinde tabanca, satır, bıçaklar ve kemer olduğu halde hep birlikte yatak odasında çıplak vaziyette yakaladıkları Savaş’ı darp etmeye başlamışlardır. Kendisinin sanıklar tarafından öldürüleceğinden korkan ... bir örtüye sarılarak banyoya saklanmış ve burada çığlık atınca komşulardan birileri 155’i arayarak durumu haber vermiş, polis ekip halinde ilgili eve gelerek önce ...’yi kurtarmış, ...’nin bir kişiyi dövüyorlar demesi üzerine odalara bakan polisler yatak odasında çıplak vaziyette olan mağdur ...’ı ve elindeki satırın yan kısmı ile mağdur ...’ın kafasına vuran ...’i görünce dur ihtarı yapmışlar, polisleri gören sanık ... de hareketlerine son vererek satırı yere bırakmıştır.
Dosya kapsamındaki mağdur beyanlarından 6 sanıktan ...'de tabanca, ...'da bıçak ve kemer, ... ...'da ise satır olduğu bu üç sanığın her iki mağduru darp ettikleri kabul edilerek mağdur ...’a karşı bu 3 sanık hakkında ayrı ayrı adam öldürmeye teşebbüs suçundan (TCK 81, 35. maddeleri) mahkumiyet kararı verilmiştir.
Sanık ... yönünden yerel mahkemece verilen mahkumiyet kararından sonra sanık ... ve vekili tarafından karar temyiz olunmuşsa da sonradan verdikleri feragat dilekçesi ile bu sanık yönünden verilen mahkumiyet kararı kesinleşmiştir.
Olayın sübutu ile ilgili Dairemiz çoğunluğu ile aramda görüş farklılığı bulunmamaktadır. Karşı oyumun mahiyeti eylemin vasıflandırılması ile ilgilidir.
Sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ...'a yönelik işledikleri sabit olan eylem kasten adam öldürmeye teşebbüs olmayıp, nitelikli kasten yaralama suçunu oluşturmaktadır.
Sanıklar, suça sürüklenen çocuk ...’ın üvey annesi (babası ... ile gayriresmi evli ve ortak 2 çocukları olan) ...’nin kocası ... cezaevinde iken gece 01:00 sularında eve yabancı erkek aldığını görünce evi basmışlar ve mağdurları çıplak vaziyette cinsel ilişki aşamasında yakalayarak darp etmeye başlamışlardır.
Sanıkların olay sırasında ellerinde tabanca, satır, bıçak, kemer olduğu mağdur beyanları ile anlaşılmış olup yatak odasında kıstırdıkları mağdur ...’a karşı öldürme kastları olmaksızın yaralama kastıyla hareket ederek Savaş’ın çenesinde, burnunda kırık oluşturmuşlar, eğer sanıklar Savaş’ı öldürmek isteselerdi tabanca, satır veya bıçakla öldürme imkanları olduğu halde bu aletleri öldürme amaçlı kullanmamışlardır, bu nedenle sanıklarımızın öldürme kastı ile hareket ettikleri kabul edilemez.
Mağdur ...’ın dosyadaki adli raporlarında Savaş’ın kafasında kırık olmadığı, kafa içinde subdral kanama, çenede, burunda kırık, gözler çevresinde ekimozlar, diş kırığı, üst esktremitede darp izleri olduğu anlaşılmıştır.
Yaralama ile öldürmeye teşebbüs suçlarının unsurları aynı olup ayrımı sanığın kastına bakılarak anlaşılır, kast da sanıktan dış dünyaya yansıyan eylemlerle değerlendirilir.
Sanıklar öldürme amaçlı hareket etse idi her halükarda öldürebilecekleri Savaş’ı satırın yan kısmıyla kafaya vurarak kafada kırık oluşturmayacak ancak çene, burun kemiklerini ve dişini kıracak şekilde darp etmişlerdir.
Polisin olay yerine geldiğinde sanık ...'in satırın yan kısmıyla mağdur ...'a vururken gördüğüne dair beyanlarda sanıkların kastını ortaya koymaktadır.
Tüm dosya kapsamından sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdur ...’a karşı işledikleri sabit olan eylemin kasten yaralama suçunu oluşturduğunu düşündüğümden yerel mahkeme kararının sanıklar lehine bozulması, lehe olan bozma hükmünün hakkında TCK 81, 35. maddelerinden verilen ve yasa yolundan geçmeksizin kararı kesinleşen sanık ...’e de sirayet ettirilmesi kanaatinde olduğumdan Dairemizin yerel mahkeme kararını onaylayan çoğunluk görüşüne muhalifim.
15/11/2022 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ... ... ...'ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ...'ın yokluğunda 24/11/2022 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.