Esas No: 2021/1247
Karar No: 2022/5495
Karar Tarihi: 05.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1247 Esas 2022/5495 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1247 E. , 2022/5495 K.Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nin verdiği karar, davacının 29, 30, 32 ve 40. sınıflarda tescilli markalar ile başvurduğu \"DOĞUŞ+Şekil\" işaretinin reddedilmesi ve YİDK'nın bu kararın reddedilmemesi üzerine açtığı davada, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davacı lehine karar vermesiyle sonuçlanmıştır. Kararda, marka düzenlenme biçimleri ve yer verilen şekil unsurları dikkate alındığında, başvuru konusu işaret ile redde mesnet marka arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunmadığı ve davacının markasının ayırt edici niteliğinin sağlandığı belirtilmiştir. Kararın dayandığı kanun maddeleri ise, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 5/1-ç maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369/1. ve 371. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14.02.2019 tarih ve 2018/296 E- 2019/41 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 06.11.2020 tarih ve 2019/588 E- 2020/956 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının 29, 30, 32. ve 40. sınıflarda tescilli "DOĞUŞ" ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu ve davacının 2017/105444 kod numarası ile 43. sınıftaki mal ve hizmetler yönünden ‘’DOĞUŞ+Şekil’’ ibareli marka başvurusunun, Markalar Dairesi Başkanlığınca 2000/01849 sayılı markaya dayalı olarak 6769 sayılı Kanun'un 5/1-ç maddesi uyarınca reddedildiğini, bu karara itirazlarının YİDK tarafından reddine karar verildiğini, markaların benzer olmadığını redde mesnet alınan markanın kullanılmaması nedeniyle hükümsüzlüğü istemine yönelik dava açtıklarını ileri sürerek, YİDK'nın 2018-M-4940 sayılı kararının iptaline, 2017/105444 sayılı markanın 43. sınıftaki hizmetler yönünden tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türk Patent vekili, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; redde mesnet alınan ve başvuruya konu markaların asıl ve ayırt edici unsurun "DOĞUŞ" ibaresi olduğu, her iki markadaki şekil unsurunun herhangi bir ayırt ediciliğinin bulunmadığı, "DOĞUŞ+Şekil" ibareli başvuru ile "DOĞUŞ+ŞEKİL" ibare ve biçimli redde mesnet marka arasında, ilk bakışta ayırt edilemeyecek kadar benzerlik bulunduğu, markaların emtia sınıflarındaki ürünlerin aynı sınıf ve türden oldukları, YİDK'nın başvuru tarihlerini nazara alarak, karar tarihindeki fiili ve hukukî durumu nazara alarak karar vermesi gerektiğinden YİDK kararının verildiği tarih itibariyle haklılık durumunun araştırıldığı, davacının kullanmama nedeni ile iptal davasının bekletici mesele yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde; YİDK kararının iptali istemine ilişkin davada YİDK karar tarihindeki duruma göre tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu, iptali istenen YİDK karar tarihi itibariyle redde mesnet markanın iptaline ilişkin bir mahkeme kararının Kuruma sunulmadığı, dolayısıyla Kurumca iptal davasının sonucunun beklenilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarının reddine ancak, başvuru konusu 2017/105444 sayılı marka, daire içine alınmış kırmızı zemin üzerine beyaz renkle yazılan "DOĞUŞ" ibaresi ile özgün bir şekil unsurundan oluştuğu, redde mesnet marka ise "doğuş" ibaresi ile birlikte dönen yol intibası oluşturan ve aynı zamanda "d" harfi olarak algılanabilecek bir şekil unsurundan oluştuğu, markaların düzenlenme biçimleri ile yer verilen şekil unsurları dikkate alındığında, başvuru konusu işaret ile redde mesnet marka arasında aynılık ya da ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunmadığı, dava konusu başvuruya 6769 sayılı SMK'nın 5/1-ç maddesi anlamında ayırt ediciliğin sağlandığı, başvuru konusu işaret ile redde mesnet marka arasında "doğuş" ibaresinin ortaklığından kaynaklı sescil ve anlamsal bir benzerlik olmasına rağmen, içerdikleri diğer biçimler ve tertip tarzı itibariyle davacıya ait başvuru konusu marka ile redde mesnet marka arasında ilk bakışta ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olmadığından davanın haklı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacının istinaf istemlerinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile Türk Patent YİDK'nın 19.06.2018 tarih, 2018-M-4940 sayılı kararının iptaline, markanın tesciline ilişkin işlemlerin devamına ilişkin talebin, söz konusu işlemler idari nitelikte bulunduğundan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 05/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.