Esas No: 2022/11254
Karar No: 2022/9081
Karar Tarihi: 21.11.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/11254 Esas 2022/9081 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/11254 E. , 2022/9081 K."İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Kasten yaralama suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 86/3-a, e ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Çıldır (Kapatılan) Asliye Ceza Mahkemesinin 06.02.2009 tarihli ve 2008/56 Esas, 2009/11 Karar sayılı kararının 06.03.2009 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içinde 10.08.2011 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbarı üzerine yapılan yargılama sonucunda hükmün açıklanması ile adı geçen sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 86/3-a, e ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ardahan Asliye Ceza Mahkemesinin 08.09.2015 tarihli ve 2015/458 Esas, 2015/789 Karar sayılı kararının Yargıtay (Kapatılan) 3. Ceza Dairesinin 02.04.2018 tarihli ve 2018/10536 Esas, 2019/7002 Karar sayılı ilamı ile bozulmasını müteakip yeniden yapılan yargılama neticesinde, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-a, e, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 5.100,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Ardahan Asliye Ceza Mahkemesinin 13.01.2020 tarihli ve 2019/358 Esas, 2020/7 Karar sayılı kararının temyiz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, 5271 sayılı Kanun'un geçici 5. maddesinin d bendinde yer alan "kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan basit yargılama usulü yönünden Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı kararını takiben, söz konusu iptal kararı üzerine oluşan yeni duruma göre lehe olan hükümlerin uygulanmasına yönelik Ardahan Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan uyarlama talebinin reddine dair Ardahan Asliye Ceza Mahkemesinin 02.10.2020 tarihli ve 2019/358 Esas, 2020/7 Karar sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrası dosyanın basit yargılama usulü yönünden değerlendirme yapılması gerektiğinden bahisle kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Ardahan Ağır Ceza Mahkemesinin 16.10.2020 tarihli ve 2020/327 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 04.08.2022 tarihli ve 2020/18392 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.10.2022 tarihli ve 2022/112971 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
1)Ardahan Asliye Ceza Mahkemesinin 13.01.2020 tarihli ve 2019/358 Esas, 2020/7 Karar sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-a ve e maddelerine göre belirlenen 270 gün adlî para cezasından anılan Kanun'un 62. maddesine göre 1/6 oranında indirim yapılırken 225 gün yerine, hesaplama hatası yapılarak 255 gün adlî para cezasına hükmedilmesi ve sonuç olarak hükmedilen gün para cezasının anılan Kanun'un 52/2. maddesi gereğince günlüğü 20 Türk lirasından adlî para cezasına çevrilirken 4.500,00 Türk lirası adlî para cezası yerine, 5.100,00 Türk lirası adlî para cezasına hükmedilmesi suretiyle sanığa fazla ceza tayininde,
2)Ardahan Ağır Ceza Mahkemesinin 16.10.2020 tarihli ve 2020/327 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
5271 sayılı Kanun'un 251. maddesinde yer alan, "Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki,
Geçici 5. maddesinde yer alan, "(1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla; ...c) 250'nci maddede düzenlenen seri muhakeme usulü ile 251 ve 252'nci maddelerde düzenlenen basit yargılama usulüne ilişkin hükümler, 01.01.2020 tarihinden itibaren uygulanır. d) 01.01.2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenlemeler ile,
Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 sayılı kararı ile geçici 5. maddenin d bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş,…” ibaresinin aynı bentte yer alan “…basit yargılama usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde,
Somut dosya kapsamında, sanığın mahkumiyetine konu suçun, 5271 sayılı Kanunu'nun 251. maddesi gereğince basit yargılama usulüne tabi olduğu, kararın 13.01.2020 tarihinde verildiği, Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 sayılı kararının 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdiği, 1982 Anayasası'nın 153/5. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının geriye yürümeyeceği, anılan kararın kovuşturma evresinin ise iptal kararı yürürlüğe girmeden sona erdiği ve mahkemesince karar verildiği anlaşılmakla, yürürlük tarihinden önce hükme bağlanmış veya kesinleşmiş kararlar hakkında yeniden uyarlama yargılaması yapılamayacağı gözetildiğinde, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararların bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
1)Ardahan Ağır Ceza Mahkemesinin 16.10.2020 tarihli ve 2020/327 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
İncelenen dosyada; sanık hakkında kasten yaralama suçundan cezalandırılması talebiyle Ardahan Cumhuriyet Başsavcılığının 24.10.2008 tarihli iddianamesi ile kamu davası açılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde sanığın TCK’nin 86/2, 86/3-a, e ve 62. maddeleri gereğince 5.100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
14.07.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK’nin 251. maddesinin 1. fıkrasına 7331 sayılı Kanun ile “175'inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklindeki cümle eklenmiştir.
Böylece, incelenen dosyada 5271 sayılı CMK’nin 251. maddesine göre basit yargılama usulüne tabi olan kasten basit yaralama suçundan mahkemece duruşma günü belirlenerek yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında adli para cezası verilmiş olması nedeniyle bu aşamada artık basit yargılama usulünün uygulanma imkanı kalmadığından kanun yararına bozma talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Ardahan Ağır Ceza Mahkemesinin 16.10.2020 tarihli ve 2020/327 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine,
2)Ardahan Asliye Ceza Mahkemesinin 13.01.2020 tarihli ve 2019/358 Esas, 2020/7 Karar sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 86/2, 86/3-a, e maddelerine göre belirlenen 270 gün adli para cezasından TCK’nin 62. maddesine göre (1/6) oranında indirim yapılırken 225 gün yerine hesaplama hatası yapılarak 255 gün adli para cezasına hükmedilmesi ve sonuç olarak hükmedilen gün para cezasının günlüğü 20 TL’den adli para cezasına çevrilirken 4.500,00 TL adli para cezası yerine, 5.100,00 TL adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle sanığa fazla ceza verilmesi isabetsizdir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Ardahan Asliye Ceza Mahkemesinin 13.01.2020 tarihli ve 2019/358 Esas, 2020/7 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, sanık ...’ın kasten basit yaralama suçundan 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesi gereğince 180 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı TCK’nin 86/3-a, e maddesi gereğince cezasında (1/2) oranında artırım yapılarak
270 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı TCK’nin 62. maddesi gereğince cezasında (1/6) oranında indirim yapılarak 225 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı TCK’nin 52/2. maddesi gereğince sanık hakkında belirlenen adli para cezası günlüğü 20 Türk Lirasından çevrilerek 4.500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, infazın bu şekilde yapılmasına, diğer kısımların aynen bırakılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi